İlginç bir tesadüf eseri 22.Dünya Kupası Kasım 2022 de Katar’da başladı. Şimdiye kadar daha çok Avrupa ve Güney Amerika ülkelerinde yapılan Dünya Kupası ilk defa bir Orta Doğu ülkesine gelmiş oldu. Organizasyonu nasıl alabildiği üzerine birçok söylenti ve spekülasyon yapılan Katar, neyse ki iyi bir kupa organize edecek gibi.İlk maçlar itibariyle bu izlenimi ediniyoruz.
65 senelik hayatımda ilk seyrettiğim kupa 1974 Almanya Dünya Kupası’ydı. Ancak çok istediğim halde Almanya’nın şampiyon olduğu final maçını seyredememiştim. Çünkü ertesi günü yapılacak üniversite sınavı için erken yatmak zorundaydım. İstikbal her şeyden önemliydi çünkü. Ancak ne var ki maçı seyredenlerin çıkardığı gürültü nedeniyle yarı geceye kadar göz kırpmak mümkün olmamıştı.
1978 Dünya Kupası da fakülte sıralarında final sınavlarına denk gelmişti gene. Ancak gündüz çalışmamalarımızı tamamlayıp, geceleri geç saatlere kadar uyumayıp siyah beyaz TV karşısına geçiyorduk. O şampiyonada Arjantin Şampiyon olmuş, Kempes ve Ardiles efsaneleşmişti.
1982 İspanya’ya ise askerliğe denk geldi. Yorucu eğitimler, erken yatma mecburiyeti derken maçları seyredememiş, herkese izin verilen İtalya’nın kazandığı final maçını ise aşırı kalabalık yüzünden doğru dürüst seyredememiştim.
1986 Dünya Kupası bu defa Meksika’da yapılıyordu. İlk defa renkli TV lerden hem de ev ortamında izlemiş ve Arjantin’in şampiyon olduğu final maçında Maradona’nın attığı o inanılmaz golü büyülenmiş gibi seyretmiştik.Aradan 36 yıl geçti, Maradona bile yok artık.
90’lı yıllarda Dünya Kupası sıradanlaştı mı ne? Tamamını izlemiştim ama aklımda kalan öyle çok bir şey yok. Yalnızca 1994 Dünya Kupası’nı ABD’de yapıldığı için,1998 Fransa Dünya Kupası’nı da son derece güzel maçlar ve Platinin muhteşem oyunlarından hatırlıyorum.
Herkesin bildiği gibi yeni yüzyılın ilk Dünya Kupası (Japonya- G.Kore) 2002 bizim için çok özeldir. Çünkü uzun yıllar sonra katılabildiğimiz bu kupada, Şenol Güneş yönetiminde harika maçlar çıkaran milli takımımız, şansız bir şekilde şampiyon Brezilya’ya yenildiği için üçüncü olmuştu. Bu sonuç kupalara katılamayan ve hatta grup elema maçlarında puan bile alamayan Türk futbolü için muazzam bir gelişmeydi. Takımımızın tüm maçlarını heyecan içinde seyretmiş ve hatta birinde kalp spazmı geçirecek raddelere gelmiştim. Bundan sonra Avrupa kupası’nda da 3.olduk ama 2002 bizim için efsane bir turnuvaydı.
2006 Almanya Dünya Kupası’nı ilk defa sinema perdesinden tribün gibi seyretmiş ve büyük keyif almıştık. Tek eksiğimiz milli takımın orada olmamasıydı. 2010 Dünya Kupası Güney Afrika’da, 2014 Arjantin’de ve 2018 Rusya’da yapılmıştı. Siyasi tartışmalarla gölgelenen 2018 Dünya Kupası gene de çok renkli geçti. Soçi kentinde yapılan maçlarla ilk defa bize bu kadar yakınlaştı.
Temennimiz bir Dünya Kupası’nın da Türkiye’de yapılması. Ancak bunun için altyapı yetmiyor. Yeterli bir güvenlik ve hatta Katar Dünya Kupası’nda görüldüğü gibi bir hayli “Para oynatmak” gerekiyor.
Birkaç maçı Rize’de de yapılan (Fogba ilk defa o maçta parlamıştı) U-21 Dünya Kupası Türkiye’nin bu işin altından kalkabileceğini göstermiştir.