Rize İkizdere Emniyet Amirliği hizmet binası hasar tespit kaydı olmasına rağmen hizmet veriyor.     İlçenin Rize girişinde bulunan arsada ebat olarak yetersiz bulunan pürüzler giderilmiş. Bu konuda Kaymakamın gayretleri inkâr edilemez. İnşallah yakında yeni Emniyet binası yapılarak tehlikeli binada yaşamaktan kurtuluruz.     Bir diğer konu ilçenin futbol sahasındaki aksaklıklar. Uzun süredir bu sahada maçlar yapılmıyordu. Kaymakam öncülüğünde kurularak Rize 1.amatör kümede yer alan İkizdere gücü takımımız maçlarını burada oynuyor.     Sahanın zemini acilen değişmeli zira beton gibi sertleşti.     Tribünlerde oturacak sağlam koltuk yok. Neredeyse tamamı kırılmış. Soyunma odasında da köklü bir bakım onarıma ihtiyaç var. Aksayan yerlerde acilen eksikler giderilmeli.     Bir diğer konu Rize’ye yolcu taşıyan Minibüsçülerin Kalkandere sürücüleriyle olan sürtüşmeleri.     Yapılan kontak kapama büyük ses getirdi.      Muhtar sürücünün dövülmesi konuyu can tehlikesine kadar getirdi.      Rize’nin yetkilileri bu konuya çözüm bulmalı.                                                                 XXX                             Hatay’da neler oluyor    Hatay Belediye Başkanı yaklaşan bir faciadan bahsediyor.    Suriyelilerin en çok uğrak yeri olan Hatay ilinde göçmen nüfus yerli nüfus ile yarışıyor.    Belediye Başkanı Lütfi Savaş’’ Hatay elden gidiyor’’ diyor. Bu söylenen öyle afaki bir söz değil gelişen olayların sonucudur.    Hatay’da yeni doğan her 4 bebekten 3’ünün Suriyeli olduğunu söyleyen Belediye Başkanı  “Önlem alınmaması halinde 12 yıl sonra Hatay Suriyeli bir başkana teslim edilecek” dedi.    Kalenin içten fetih edilmesi böyle olur. Tedbir zamanında alınmazsa sonuç içten fetih edilir hem de tek kuşun atılmadan.    Uyumak değil uyanmanın zamanı geldi de geçiyor.                                                    XXX                                         10 Günde İl Müdürü    AKP döneminde işlemler çok hızlı gidiyor.    ş tayin atamaya gelince gerçekten hızlandırılmış özel kişilere özel atamalar yapılıyor.     Adam Bursa’da bir okul müdürü.    Önce Okuldan alınarak MEB de Ortaöğretim Genel Müdürlüğü İdari ve Mali İşler Daire Başkanı ediliyor hemen akabinde buradan da alınarak Amasya İl Milli Eğitim Müdürü yapılıyor.    Şaşırdınız mı 10 gün içinde Okul Müdürlüğünden İl Müdürlüğüne, yaparsa AKP yapar, yeter ki adamın olsun.    Liyakat, tecrübe veya emaneti ehline verin hadisi hep atamalardan sonra.                                                                   XXX                                  Erzurum’da kadın olmak    Erzurum Kardelen TV’de katıldığı programda Erzurum’da kadınların sosyal hayattaki yerine yönelik konuşan bayan Dr. Kömeç, “Erzurum’a baktığımız zaman bayanlar şanssız. Ekonomik açıdan özgür değiller, istedikleri şeyi yapamıyorlar.       Canım sıkıldığı zaman gece 10’da da caddede tek başıma yürüyebilmeliyim. Kimse de bana ne arıyorsun burada bu saatte demesin. Acaba farklı bir amacı mı var diye düşünmemeli. Bir parkta tek başıma yürüyebilmeliyim.       Ama yürürken de rahatsız edilmek istemem. İstanbul’da Ankara’da nasıl yürüyorsam Erzurum’da da öyle yürümek isterim” sözlerini kullanmış.      Bu açıklamaya bir tepki Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı’dan geldi. Prof. Dr. Çomaklı, “ Doktor Hanımın anlattıklarına katılmak mümkün değil. Erzurum Üniversiteler kentti, 100 bine yakın öğrenci misafirimiz var.       Kız öğrencilerimiz gecenin geç saatlerine kadar sosyal yaşamın içinde.     Gece okulumuz var. Kızlarımız, eşlerimiz bu kentte güvenle sosyal yaşamın içindedir. Tek başına Parka gidememek ne demek, şehirdeki tüm kafeler, restoranlar genç kızlarımız ile dolu. Sinema salonları yine öyle.     Bu şehirde kadının özgürlüğü yok demek bu şehre yapılmış en büyük kötülüktür. Bu sözleri izleyen ebeveynler ne düşünür. Bu şehir kadına en fazla değer veren bir şehirdir. Bu açıklamayı kınıyorum” dedi.       MHP MYK Üyesi Adem Yurdagül’de yaptığı açıklamayla tepkisini göstererek’’ Erzurum tarihinde bir çok kahramanlığı ve destanı barındıran, Türk İslam kültürünün yaşayan yegâne timsalidir.       Nene Hatun gibi, Türk kadınının kahramanlık örneği olan manevi bir şahsiyetin hemşerilerine böylesi mukaddes bir şehrin yaşayanlarına, Dadaşlar diyarına gerçek olmayan, suçlayıcı ve haddi aşan bir ithamda bulunmak, talihsiz, mesnetsiz ve kabul edilemez bir durumdur. Mülki İslam’ın kilidi Erzurum’a karşı yapılan bu açıklama kabul edilemez olduğu kadar haddi aşan da bir durumdur. Yakışık almayan bu ithamların sahibi Demet Hanım, tüm kamuoyunun önünde Erzurumlardan özür dilemelidir.        Lütfen acilen Erzurum’un tarihini, kültürünü ve varoluşsal bütün değerlerini öğreniniz ve yaptığınız hatadan tez zamanda dönünüz. ’’diye tepkisini gösterdi.