50 km.de Radar
Rize-İkizdere karayolunun İyidere –İkizdere arasında bazen Radar kontrolünde trafik uygulamaları oluyor.
Anlatmak istediğim uygulamaya değil yapılan yanlışlığına.
Karayolunda neredeyse 50-100 metre aralıklı 50-70 km hız limitini gösteren uyarıcı tabelalar koyulmuş.
Duble yolda 50 veya 70 km ile gitmek olmuyor, ayrıca bu alan kalabalık bir yerleşim yeri değil
Enteresandır 50 km göstergesi olan yolda Jandarma Trafik ekipleri Radar koyarak kontrol yaparken ceza topluyor.
Gidiş gelişi tamamen ayrı olan duble yolda Radar uygulaması koymak bence yersiz.
Jandarma Trafiğe tavsiyem, üstü açık malzeme taşıyan damperli kamyonları daha sık kontrol etsinler.
Güneşli havada damperine doldurduğu ıslak çamurlu malzeme ile giderken karayolunda kayganlaşmaya sebep olmaları ve araç trafiğini tehlikeye atmalarını önleyiniz.
Enteresandır bu araçların durdurulduğuna hiç şahit olmadım.
Islak çamurlu malzeme taşıyan kamyonların seyahat etmeleri bildiğim kadarıyla yasak ama İkizdere yolunda nedense serbest.
Köyü yayla yazanlar
İkizdere’nin yüksek kısımlardaki köylerde bizim meslekten arkadaşlara sık sık haberler çıkar.
Arkadaşlar gayet normal haber yazar.
Haber yazarken Köyü Yayla diye yazmalarını anlamıyorum.
Defalarca bende yaptıklarının yanlış olduğunu belirtmişim.
Bir kez daha yazayım. Petran, Cimil, Anzer yayla değil KÖY’dür.
Buralarda yıllar önce şimdi kapalı olan İlkokul vardı, Halen İmamı ve Muhtarı vardır. Oysa yaylada okul olmaz Muhtar olmaz. Niye anlamak istemiyorsunuz.
Sizler Köyü yayla yazdığınız zaman ben her zaman karşınızda olacağım ve bir daha yazdığınızda isminizi de açıkça yazacağım bilginiz olsun.
Basın Tribününe Gazeteci oturur
Rize ÇAYKUR Didi Stadyumunda modern oturma yerleri yapılmış.
Her ne kadar maçlarda Rizespor’un fikstürdeki yeri iyi değilse de Gazeteciler görev başındadır.
Stadın Basına ayrılan yerinde Gazeteci dışında etik olarak kimse olmamalı. Oysa görülen şu ki gazetecilerin bulunması gereken yerde Gazeteci olmayanlar bulunuyor bunlara olumsuz yönde tepkiler var.
Gazeteci protokole ayrılan yere gidip otur(a)maz, oysa Gazeteciye ayrılan yere Gazeteci olmayanlar niye gelip oturur anlamış değiliz.
Bu duruma TSYD temsilcisi ve Stat görevlilerinin el koyarak duyarlı olmasını istiyoruz.
Özelleşme kimin yararına
Türkiye’de Elektrik üretiminin 80’i, Dağıtımın ise tamamı özel şirketlere verilmiş.
Elektrik Üretimin 80 inin, dağıtımının ise 21 şirkete verilerek tamamen özelleştirildiği Türkiye’de böylesine kritik bir alandan devletin elini çekmesi yanlıştır.
Elektriğin aşırı pahalılığı Dağıtım şirketlerinin yeniden Kamulaştırılmasını gündeme getiriyor.
Özelleştirilmeyle parsellenen elektrik dağıtımında 21 büyük şirket var. Biraz araştırdığımızda İktidara ve paraya yakın isimler hep aynı. İsim yazmak istemiyorum.
Aboneye sahip çıkan yok. Şirketlere nasıl bir denetim veya kontrol yapılıyor, intikalara karşı yaptırım var mı? Faturayı bir gün geciktiren abone cezalı öderken kesinti yapan firmalara yaptırım oluyor mu?
Yalnız Enerji sektöründe değil her alanda yapılan özelleştirmeler kesinti ve zam olarak vatandaşa yansıyor. Kısaca özelleşme vatandaşın yararına değil.