Adnan ONAY
Köşe Yazarı
Adnan ONAY
 

PEKER KONUSU

Sedat Peker’e yurt dışına çıkmayı tavsiye edenler, çıkmasına yardımcı olanlar, sonrasında adamlarına operasyonlar yapılması ve evinin aranması esnasında iddia edilenler dikkate alındığında sizce ortada birilerinin sinsice organize ettiği bir kurgu yok mu?   Sedat Peker’i diğer suç örgütü liderlerinden ayıran en önemli vasıf onun akademiyayla, sanat/magazin dünyasıyla, üniversiteli genç Anadolu insanıyla, eğitim camiasıyla, medya çevresiyle iyi ilişkiler geliştirmeye önem veren birisi olmasıdır.  Bu özelliği kendisini kitlelere hitap edebilecek, üst katmanlarda ve her ortamda kendine ait bir düşünceyi en iyi bir şekilde savunacak bir seviyeye taşımıştır. Yani, o bir suç örgütü lideri olmanın yanı sıra kitleleri de etkileyebilecek entelektüel görünümlü genç bir siyasetçi hüviyetinde bir isim. Eğer, Peker böyle bir isim olmasaydı Akif Beki vaktiyle onunla Kanal 7’ de uzun uzadıya, saatlerce süren bir program yapar mıydı? Peker’in bu özelliği onu kesinlikle diğer suç örgütü liderlerinden farklı kılmakta.  Peker, kafasında kurduğu bir kurguyu iyi bir şekilde kitlelere anlatabilecek, onları inandırmak için yeteneklerini kullanabilecek bir kişi.  Bir başka gerçeklik de yıllardır ilgiyle izlenen mafyatik, şiddet içeren tarihi vs. dizilerin zihinlerde böyle tiplere sempati oluşturur düzeye varması. Belli ki böylesi zihinlere uygun bir isim konuştuğunda hedefi ne ise o hedefi üzerinde son derece etki yaratır. Yani, Peker, hangi kitlenin yararına konuşacaksa o kitleye yararı dokunan, hangi kitlenin aleyhine konuşacaksa o kitleye zarar verebilecek bir isim. İktidara destek yönündeki açıklamalarının (şimdilerde zarar verdiği söylense de) iktidara yarar sağlamaya yönelik olduğu bilinen bir gerçekti.. Peker’in , yeraltı dünyasındaki birçok isim gibi devlete, devletin işleyişine yönelik bizlerin bilmediği bazı şeyleri bilmesi işin doğasına uygun. Nice yıldır  bu kesimlerle süren çetrefilli ilişkilerin sonucunda  devletten, şurdan, burdan oluşan bir kısım gizli bilgilere sahip olması gayet doğal. Şimdi, böyle bir ismi işlediği belirtilen suçlar nedeniyle Türkiye’de gözaltına almayıp, yurt dışına çıkışını engellememek veya iddia edildiği gibi teşvik etmek, sonrasında adamlarına, evine baskın yapmak, sonra da bulunduğu ülkede deport yapmak, yakalanıp ülkeye getirildiğinde hapiste çürültüleceği gibi bilgileri ortaya saçmaktan elde edilecek tek sonuç olabilir; bu kurguyla Peker’in sağlam bir limandan iktidar yetkilileri aleyhine konuşmasını sağlamak! İşte, ortaya çıkan tablo böyle bir kurgunun varlığını gösteriyor. Anladığım kadarıyla birileri adeta böyle bir tezgahı hazırladı ve Peker’in iktidar aleyhine konuşmasının zeminini hazırladı. Bu kanaati doğru kılacak neden şu; ülkemizde suç örgütü liderliğiyle, çete kurup menfaat elde etme gibi olaylarla kayda geçmiş nice insan var. Bunların bazıları bilinen onlarca eylemine rağmen serbestçe dışarıda dolaşabiliyor.  Bunun nasıl olabildiğine akıl erdirmeye çalıştığımızda vardığımız kanaat, başarılı avukat, bürokrasi ilişkisi, yasal boşluklar vs gibi imkanların kullanılarak serbest kalındığı kanaatidir.  Peker’in de suçlandıklarıyla, aldığı cezaları dikkate aldığımızda, aynı şeyi Peker için de söylemek mümkün.. Peki, bu genel çerçevede olayları değerlendiğimizde Peker, Türkiye ‘de gözaltına alınsaydı sonuç ne olacaktı? Kendisi, üzerine atılan suçların doğru olmadığını söylediğine göre süreç aynı işleyecek ve belki de yine geçmiş uygulamaların benzeri olacaktı. Eğer, suçlu bulunup cezaevine girseydi de herhalde içeride bu derece rahat konuşamayacaktı. Özetlersem; Sedat Peker’in dışarıya çıkarılması ve sonradan yaşananlar onu iktidar aleyhine konuşturmak için organize edilmiş bir kurgu görüntüsünde.. Eğer, her şey doğal ilerlemişse de sonrası düşünülmeden atılmış bir adım.. PEKER’İN KONUŞMALARI Peker’in yaptığı konuşmalarda dile getirdiği bazı önemli konular daha önce FETÖ’nun Erdoğan’a yönelik uluslararası düzeyde suç üretmesine yönelik konular. FETÖ’cular darbeye giden süreçte Erdoğan’ı Lahey’de yargılatmak için  devlete zarar verecek birçok şey kurgulamış ve birilerine servis etmişti. Darbe girişimi sonrası yurt dışına kaçan medya mensupları da bulundukları ülkelerde YouTube yayınları açarak, haber siteleri kurarak buralardan aynı iddiaları sürdürmeye devam etmişti. Ancak, bu yayınlar zaten darbeye karışan bir örgüt mensupları tarafından söylendiği için etkileri oldukça sınırlı kalmıştı. Şimdi bu iddiaları Peker tekrarlıyor. Peker’in yurt dışına gidinceye kadar FETÖ’ye karşı, iktidarın yanında görüntüsü geniş bir çevrenin onun söylediklerini dikkatle dinlemesine, Erdoğan karşıtlarının da daha önce bu yönde seslendirdikleri iddialara yeniden sarılmalarına imkan veriyor. Burada ulaşılabilecek planlı amaç ise ABD ile gerginleşen ilişkilerin sonucunda ABD’nin Erdoğan’ı ve bazı üst düzey kişileri çeşitli suçlarla suçlamasını, yaptırımların devreye girmesini sağlamak..Yani nihai adres Erdoğan ve iktidar.! Eğer, Peker’in hedefi, belirttiği gibi yalnızca İçişleri Bakanı Soylu olsaydı, sadece ona yüklenir, bunun için sadece bir tek açıklama yapması, bir tek video yayını dahi yeterdi.  Bir dikkat çeken şey ise Peker’in önceki videolarında bazılarının Soylu’yla arasını açmaya çalıştığını öne sürüp, Soylu’yu koruyucu açıklamalar yapmasıydı. Demek ki ortada sadece Soylu ile sınırlı bir hesap yok.. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dan yola çıkarak adım adım iktidar aleyhine, Erdoğan aleyhine ne varsa söyleyen ve bu minvalde konuşmalarına devam edeceği anlaşılan Peker’in söylediklerinin hiçbir hukuki dayanağının olmaması, konuştuklarıyla ilgili hiçbir belge  sunamaması, sadece soyut bilgilere dayanması hatta iddia ettiği (onbin dolar aylık verilen siyasetçi , Defne vs konusunda olduğu gibi) bazı söylediklerini sonradan tevile kalkması kendisi açısından önemli handikap. Şu ana kadar söylediği bazı kirli ilişkiler daha önce de sağda solda yazılmış çizilmiş şeyler. Bundan sonrasıyla ilgili neler söyleyecek, işler nasıl gelişecek şimdiden kestirmek zor. Ancak şundan eminim; yaşananlardan (lehte, aleyhte)onlarca komplo teorisi üreteceklerin olması muhtemel. Ve bunlar önümüzdeki günlerde bir bir ortaya çıkmaya başlayacak. Çıkmazsa şaşarım
Ekleme Tarihi: 07 Haziran 2021 - Pazartesi

PEKER KONUSU

Sedat Peker’e yurt dışına çıkmayı tavsiye edenler, çıkmasına yardımcı olanlar, sonrasında adamlarına operasyonlar yapılması ve evinin aranması esnasında iddia edilenler dikkate alındığında sizce ortada birilerinin sinsice organize ettiği bir kurgu yok mu?
 

Sedat Peker’i diğer suç örgütü liderlerinden ayıran en önemli vasıf onun akademiyayla, sanat/magazin dünyasıyla, üniversiteli genç Anadolu insanıyla, eğitim camiasıyla, medya çevresiyle iyi ilişkiler geliştirmeye önem veren birisi olmasıdır. 


Bu özelliği kendisini kitlelere hitap edebilecek, üst katmanlarda ve her ortamda kendine ait bir düşünceyi en iyi bir şekilde savunacak bir seviyeye taşımıştır.


Yani, o bir suç örgütü lideri olmanın yanı sıra kitleleri de etkileyebilecek entelektüel görünümlü genç bir siyasetçi hüviyetinde bir isim.

Eğer, Peker böyle bir isim olmasaydı Akif Beki vaktiyle onunla Kanal 7’ de uzun uzadıya, saatlerce süren bir program yapar mıydı?


Peker’in bu özelliği onu kesinlikle diğer suç örgütü liderlerinden farklı kılmakta. 


Peker, kafasında kurduğu bir kurguyu iyi bir şekilde kitlelere anlatabilecek, onları inandırmak için yeteneklerini kullanabilecek bir kişi. 


Bir başka gerçeklik de yıllardır ilgiyle izlenen mafyatik, şiddet içeren tarihi vs. dizilerin zihinlerde böyle tiplere sempati oluşturur düzeye varması.


Belli ki böylesi zihinlere uygun bir isim konuştuğunda hedefi ne ise o hedefi üzerinde son derece etki yaratır.


Yani, Peker, hangi kitlenin yararına konuşacaksa o kitleye yararı dokunan, hangi kitlenin aleyhine konuşacaksa o kitleye zarar verebilecek bir isim.


İktidara destek yönündeki açıklamalarının (şimdilerde zarar verdiği söylense de) iktidara yarar sağlamaya yönelik olduğu bilinen bir gerçekti..


Peker’in , yeraltı dünyasındaki birçok isim gibi devlete, devletin işleyişine yönelik bizlerin bilmediği bazı şeyleri bilmesi işin doğasına uygun. Nice yıldır  bu kesimlerle süren çetrefilli ilişkilerin sonucunda  devletten, şurdan, burdan oluşan bir kısım gizli bilgilere sahip olması gayet doğal.


Şimdi, böyle bir ismi işlediği belirtilen suçlar nedeniyle Türkiye’de gözaltına almayıp, yurt dışına çıkışını engellememek veya iddia edildiği gibi teşvik etmek, sonrasında adamlarına, evine baskın yapmak, sonra da bulunduğu ülkede deport yapmak, yakalanıp ülkeye getirildiğinde hapiste çürültüleceği gibi bilgileri ortaya saçmaktan elde edilecek tek sonuç olabilir; bu kurguyla Peker’in sağlam bir limandan iktidar yetkilileri aleyhine konuşmasını sağlamak!


İşte, ortaya çıkan tablo böyle bir kurgunun varlığını gösteriyor. Anladığım kadarıyla birileri adeta böyle bir tezgahı hazırladı ve Peker’in iktidar aleyhine konuşmasının zeminini hazırladı.


Bu kanaati doğru kılacak neden şu; ülkemizde suç örgütü liderliğiyle, çete kurup menfaat elde etme gibi olaylarla kayda geçmiş nice insan var. Bunların bazıları bilinen onlarca eylemine rağmen serbestçe dışarıda dolaşabiliyor. 


Bunun nasıl olabildiğine akıl erdirmeye çalıştığımızda vardığımız kanaat, başarılı avukat, bürokrasi ilişkisi, yasal boşluklar vs gibi imkanların kullanılarak serbest kalındığı kanaatidir. 


Peker’in de suçlandıklarıyla, aldığı cezaları dikkate aldığımızda, aynı şeyi Peker için de söylemek mümkün..


Peki, bu genel çerçevede olayları değerlendiğimizde Peker, Türkiye ‘de gözaltına alınsaydı sonuç ne olacaktı? Kendisi, üzerine atılan suçların doğru olmadığını söylediğine göre süreç aynı işleyecek ve belki de yine geçmiş uygulamaların benzeri olacaktı. Eğer, suçlu bulunup cezaevine girseydi de herhalde içeride bu derece rahat konuşamayacaktı.


Özetlersem; Sedat Peker’in dışarıya çıkarılması ve sonradan yaşananlar onu iktidar aleyhine konuşturmak için organize edilmiş bir kurgu görüntüsünde..


Eğer, her şey doğal ilerlemişse de sonrası düşünülmeden atılmış bir adım..


PEKER’İN KONUŞMALARI


Peker’in yaptığı konuşmalarda dile getirdiği bazı önemli konular daha önce FETÖ’nun Erdoğan’a yönelik uluslararası düzeyde suç üretmesine yönelik konular. FETÖ’cular darbeye giden süreçte Erdoğan’ı Lahey’de yargılatmak için  devlete zarar verecek birçok şey kurgulamış ve birilerine servis etmişti. Darbe girişimi sonrası yurt dışına kaçan medya mensupları da bulundukları ülkelerde YouTube yayınları açarak, haber siteleri kurarak buralardan aynı iddiaları sürdürmeye devam etmişti. Ancak, bu yayınlar zaten darbeye karışan bir örgüt mensupları tarafından söylendiği için etkileri oldukça sınırlı kalmıştı.


Şimdi bu iddiaları Peker tekrarlıyor. Peker’in yurt dışına gidinceye kadar FETÖ’ye karşı, iktidarın yanında görüntüsü geniş bir çevrenin onun söylediklerini dikkatle dinlemesine, Erdoğan karşıtlarının da daha önce bu yönde seslendirdikleri iddialara yeniden sarılmalarına imkan veriyor.


Burada ulaşılabilecek planlı amaç ise ABD ile gerginleşen ilişkilerin sonucunda ABD’nin Erdoğan’ı ve bazı üst düzey kişileri çeşitli suçlarla suçlamasını, yaptırımların devreye girmesini sağlamak..Yani nihai adres Erdoğan ve iktidar.!


Eğer, Peker’in hedefi, belirttiği gibi yalnızca İçişleri Bakanı Soylu olsaydı, sadece ona yüklenir, bunun için sadece bir tek açıklama yapması, bir tek video yayını dahi yeterdi. 


Bir dikkat çeken şey ise Peker’in önceki videolarında bazılarının Soylu’yla arasını açmaya çalıştığını öne sürüp, Soylu’yu koruyucu açıklamalar yapmasıydı.


Demek ki ortada sadece Soylu ile sınırlı bir hesap yok..


İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dan yola çıkarak adım adım iktidar aleyhine, Erdoğan aleyhine ne varsa söyleyen ve bu minvalde konuşmalarına devam edeceği anlaşılan Peker’in söylediklerinin hiçbir hukuki dayanağının olmaması, konuştuklarıyla ilgili hiçbir belge  sunamaması, sadece soyut bilgilere dayanması hatta iddia ettiği (onbin dolar aylık verilen siyasetçi , Defne vs konusunda olduğu gibi) bazı söylediklerini sonradan tevile kalkması kendisi açısından önemli handikap.


Şu ana kadar söylediği bazı kirli ilişkiler daha önce de sağda solda yazılmış çizilmiş şeyler. Bundan sonrasıyla ilgili neler söyleyecek, işler nasıl gelişecek şimdiden kestirmek zor.


Ancak şundan eminim; yaşananlardan (lehte, aleyhte)onlarca komplo teorisi üreteceklerin olması muhtemel. Ve bunlar önümüzdeki günlerde bir bir ortaya çıkmaya başlayacak.


Çıkmazsa şaşarım

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi