#8Mart1857
#EmekciKadınlarGünü
Kendine ait kelimeleri olanların az ama emanet repliklerle hayat tüketenlerin çok olduğu ülkemde; 12 Eylül 1980 askeri darbesinden sonra dört yıl anılmadı 8 Mart !
Kadınların yarısından fazlası yaşadığı şiddeti dahi anlatamıyor… Ve belki bunu hisseden bir kadın şair, yaklaşık yüz sene öncesinden ses veriyor günümüz kadınlarına…
“Kimseye etmem şikâyet, ağlarım ben halime,
Titrerim mücrim gibi, baktıkça istikbalime…” diye sitem ediyor İhsan Raif.
*ihsan Raif'in hazin hayat hikayesi
https://listelist.com/kimseye-etmem-sikayet/
1877 – 1926 yıllarında yaşayan İhsan Raif. Bir güne sığdırılmayı kabullenmeyen her kadın gibi sitem ediyor aslında…
Isparta’da, ayrılmak istediği erkek arkadaşı Zafer P. tarafından öldürülen üniversiteli 19 yaşındaki Güleda Cankel...
Ordu’da, evinin önünde bir saldırgan tarafından bıçaklanan 20 yaşındaki balerin Ceren Özdemir..
Her gün 3-4 kadının öldürüldüğü memleketimde; kadınlar gününü kutlamak…
Kamera şakası olsa gerek…
Ne müthiş değil mi?
Yılda bir gün ardı ardına gelen yazılı açıklamalarla, “Türkiye’de kadınlar ne kadar önemliymiş” onu fark ediyoruz.
Fark etmekle de kalmıyor, ‘Empatinin’ dibine vuruyoruz!
Tüm kurumlar kadın hakları savunucusu oluyor 24 saatliğine!
Erkek egemen sistem empati yapmaktan yorgun düşüyor.
Ama 1 gün süren bu hayal çabuk da bitiyor…
24 saat!
Ve bugün artık 8 Mart değil!
Herkes yerine geçsin…
Dün söylenenleri de unutun!
Ta ki gelecek seneki 8 Mart’a kadar!
Siyasetin aktörleri, kadınlara verdiği önemi! ortaya koyma adına, “bakin sizler için 25-30’luk kota bile koyduk, hadi iyisiniz” dediği bir ülkede kadın “gün” kutlasa ne olur sahi “yıl kutlasa” ne olur?
Dedim ya, sabun köpüğü!
HOŞGELDİN KADINIM (Nazım H)
Hoş geldin kadınım benim, hoş geldin.
Yorulmuşsundur;
nasıl etsem de yıkasam ayacıklarını,
ne gül suyum, ne gümüş leğenim var.
Susamışsındır;
buzlu şerbetim yok ki ikram edeyim.
Acıkmışsındır;
sana beyaz keten örtülü sofralar kuramam
memleket gibi esir ve yoksuldur odam.
Hoş geldin kadınım benim, hoş geldin!
Ayağını bastın odama
kırk yıllık beton, çayır çimen şimdi.
Güldün,
güller açıldı penceremin demirlerinde.
Ağladın,
avuçlarıma döküldü inciler;
gönlüm gibi zengin,
hürriyet gibi aydınlık oldu odam.
Hoş geldin kadınım benim, hoş geldin…
Anasayfa
Yazarlar
Mustafa Barış ÖZTÜRK
Yazı Detayı
Bu yazı 1167+ kez okundu.
8 MART 1857
#8Mart1857
#EmekciKadınlarGünü
Kendine ait kelimeleri olanların az ama emanet repliklerle hayat tüketenlerin çok olduğu ülkemde; 12 Eylül 1980 askeri darbesinden sonra dört yıl anılmadı 8 Mart !
Kadınların yarısından fazlası yaşadığı şiddeti dahi anlatamıyor… Ve belki bunu hisseden bir kadın şair, yaklaşık yüz sene öncesinden ses veriyor günümüz kadınlarına…
“Kimseye etmem şikâyet, ağlarım ben halime,
Titrerim mücrim gibi, baktıkça istikbalime…” diye sitem ediyor İhsan Raif.
*ihsan Raif'in hazin hayat hikayesi
https://listelist.com/kimseye-etmem-sikayet/
1877 – 1926 yıllarında yaşayan İhsan Raif. Bir güne sığdırılmayı kabullenmeyen her kadın gibi sitem ediyor aslında…
Isparta’da, ayrılmak istediği erkek arkadaşı Zafer P. tarafından öldürülen üniversiteli 19 yaşındaki Güleda Cankel...
Ordu’da, evinin önünde bir saldırgan tarafından bıçaklanan 20 yaşındaki balerin Ceren Özdemir..
Her gün 3-4 kadının öldürüldüğü memleketimde; kadınlar gününü kutlamak…
Kamera şakası olsa gerek…
Ne müthiş değil mi?
Yılda bir gün ardı ardına gelen yazılı açıklamalarla, “Türkiye’de kadınlar ne kadar önemliymiş” onu fark ediyoruz.
Fark etmekle de kalmıyor, ‘Empatinin’ dibine vuruyoruz!
Tüm kurumlar kadın hakları savunucusu oluyor 24 saatliğine!
Erkek egemen sistem empati yapmaktan yorgun düşüyor.
Ama 1 gün süren bu hayal çabuk da bitiyor…
24 saat!
Ve bugün artık 8 Mart değil!
Herkes yerine geçsin…
Dün söylenenleri de unutun!
Ta ki gelecek seneki 8 Mart’a kadar!
Siyasetin aktörleri, kadınlara verdiği önemi! ortaya koyma adına, “bakin sizler için 25-30’luk kota bile koyduk, hadi iyisiniz” dediği bir ülkede kadın “gün” kutlasa ne olur sahi “yıl kutlasa” ne olur?
Dedim ya, sabun köpüğü!
HOŞGELDİN KADINIM (Nazım H)
Hoş geldin kadınım benim, hoş geldin.
Yorulmuşsundur;
nasıl etsem de yıkasam ayacıklarını,
ne gül suyum, ne gümüş leğenim var.
Susamışsındır;
buzlu şerbetim yok ki ikram edeyim.
Acıkmışsındır;
sana beyaz keten örtülü sofralar kuramam
memleket gibi esir ve yoksuldur odam.
Hoş geldin kadınım benim, hoş geldin!
Ayağını bastın odama
kırk yıllık beton, çayır çimen şimdi.
Güldün,
güller açıldı penceremin demirlerinde.
Ağladın,
avuçlarıma döküldü inciler;
gönlüm gibi zengin,
hürriyet gibi aydınlık oldu odam.
Hoş geldin kadınım benim, hoş geldin…
Ekleme
Tarihi: 08 Mart 2021 - Pazartesi
8 MART 1857
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.