Hanımefendi ayağınızı biraz toplar mısınız, ters ters bakmalar, kızım biraz öteye çekilir misin? Sağa sola bakıp “çizgiyi geçmedim ki” diyerek pozisyonunu değiştirmedi.
Herkesin basıp geçtiği kirli zemine oturarak, yayılıyor. Metro istasyonundaki mescidin girişinde bildiğiniz hareketler, “ne yapıyorsunuz, burası yeri mi” diyorum, “ne var bunda, seviyoruz birbirimizi”.
Bir öğretmen edasıyla bunları söylüyorum ama, bir yandan da karşılaşacağım muhtemel tepkilere karşı, tedbirli davranıyorum. Hep başını öne eğen ben oluyorum, benim gibiler oluyor. İkaz etsek başımıza iş mi alırız korkusu.
Hiç kimse bizim istediğimiz gibi olmak zorunda değil ancak, hemen her toplumda kabul edilmiş genel ahlak kuralları vardır, onlara uymak gerekmez mi? Kamuya açık yerlerde, herkesin ortak alanlarında, toplu taşım araçlarında belli kuralları gözetmek gerekmez mi? Apartmanın en alt katında oturan asansör parası, çatı parası öder, genel ahlak kurallarına uymak böyle bir şey.
Oğlum senin kız kardeşine birisi böyle yapsa sen ne yaparsın dediğimde, en ağır cezayı veririm diyor. Ama sen başkasının kız kardeşine yapıyorsun. Önümde yürüyen on beş on altı yaşlarında üç kız çocuğuna bakıyorum, bir sigara yakmışlar, değişerek içiyorlar. Biraz çekinerek de olsa soruyorum “kendi paranızla mı aldınız” diye, hayır diyor. Baban ne iş yapıyor? Sincan sanayisinde işçi. Peki babanız sizi böyle görse üzülür mü? Evet.
Ne hallerle çalışıp sana harçlık veriyor, sen sigara içiyorsun. Ne zaman para kazanırsanız o zaman için, baban seni oku diye okula gönderiyor, harçlık veriyor, sen bu yaşında sigara içiyorsun, yapma kızım. Biraz yüzü kızarıyor, vazgeçti mi bilmem.
Dört beş yaşlarında çocuk kucağında bakımlı, genç anne, yanında eşi olduğunu kabul ettiğimiz, ayağında marka spor ayakkabı, güzel giyimli delikanlı, elinde bir kâğıt, çocuğum bilmem ne hastası, tedavisi için yardım talep ediyor. Nerde oturuyorsun diye soruyorum. Seni Kaymakama göndereyim, yardım etsin, “alıyorum”. Peki devlet hastane masraflarını karşılıyor değil mi? Evet. Neden çocuğu istismar edip, milleti kandırıyorsun diyorum, çekip gidiyor başka vagona. Tabii etrafımdan bana ters ters bakanları görmezlikten geliyorum.
Bir gün bu yüzden başıma iş gelirse şaşmayın. Bir yere doğru savruluyoruz, kaygılarım var. Ne başını örtende, ne göbeğini açanda haya kalmış. “Sana ne, ne karışıyorsun.”
Galiba sadece insanlar değil, hayvanlar bile ahlak değiştirdi. Geçenlerde köye gitmiştim, kedi tuvaletini bir köpek gibi yol üzerine yapıp gitti. Hani kediler pisliğini örterdi. Mamadan mı, ıssızlıktan mı bilinmez, Onlar da zamana uymuş, vay halimize.
Savruluyoruz.
Anasayfa
Yazarlar
İrfan COŞKUN
Yazı Detayı
Bu yazı 461+ kez okundu.
SAVRULUYORUZ
Hanımefendi ayağınızı biraz toplar mısınız, ters ters bakmalar, kızım biraz öteye çekilir misin? Sağa sola bakıp “çizgiyi geçmedim ki” diyerek pozisyonunu değiştirmedi.
Herkesin basıp geçtiği kirli zemine oturarak, yayılıyor. Metro istasyonundaki mescidin girişinde bildiğiniz hareketler, “ne yapıyorsunuz, burası yeri mi” diyorum, “ne var bunda, seviyoruz birbirimizi”.
Bir öğretmen edasıyla bunları söylüyorum ama, bir yandan da karşılaşacağım muhtemel tepkilere karşı, tedbirli davranıyorum. Hep başını öne eğen ben oluyorum, benim gibiler oluyor. İkaz etsek başımıza iş mi alırız korkusu.
Hiç kimse bizim istediğimiz gibi olmak zorunda değil ancak, hemen her toplumda kabul edilmiş genel ahlak kuralları vardır, onlara uymak gerekmez mi? Kamuya açık yerlerde, herkesin ortak alanlarında, toplu taşım araçlarında belli kuralları gözetmek gerekmez mi? Apartmanın en alt katında oturan asansör parası, çatı parası öder, genel ahlak kurallarına uymak böyle bir şey.
Oğlum senin kız kardeşine birisi böyle yapsa sen ne yaparsın dediğimde, en ağır cezayı veririm diyor. Ama sen başkasının kız kardeşine yapıyorsun. Önümde yürüyen on beş on altı yaşlarında üç kız çocuğuna bakıyorum, bir sigara yakmışlar, değişerek içiyorlar. Biraz çekinerek de olsa soruyorum “kendi paranızla mı aldınız” diye, hayır diyor. Baban ne iş yapıyor? Sincan sanayisinde işçi. Peki babanız sizi böyle görse üzülür mü? Evet.
Ne hallerle çalışıp sana harçlık veriyor, sen sigara içiyorsun. Ne zaman para kazanırsanız o zaman için, baban seni oku diye okula gönderiyor, harçlık veriyor, sen bu yaşında sigara içiyorsun, yapma kızım. Biraz yüzü kızarıyor, vazgeçti mi bilmem.
Dört beş yaşlarında çocuk kucağında bakımlı, genç anne, yanında eşi olduğunu kabul ettiğimiz, ayağında marka spor ayakkabı, güzel giyimli delikanlı, elinde bir kâğıt, çocuğum bilmem ne hastası, tedavisi için yardım talep ediyor. Nerde oturuyorsun diye soruyorum. Seni Kaymakama göndereyim, yardım etsin, “alıyorum”. Peki devlet hastane masraflarını karşılıyor değil mi? Evet. Neden çocuğu istismar edip, milleti kandırıyorsun diyorum, çekip gidiyor başka vagona. Tabii etrafımdan bana ters ters bakanları görmezlikten geliyorum.
Bir gün bu yüzden başıma iş gelirse şaşmayın. Bir yere doğru savruluyoruz, kaygılarım var. Ne başını örtende, ne göbeğini açanda haya kalmış. “Sana ne, ne karışıyorsun.”
Galiba sadece insanlar değil, hayvanlar bile ahlak değiştirdi. Geçenlerde köye gitmiştim, kedi tuvaletini bir köpek gibi yol üzerine yapıp gitti. Hani kediler pisliğini örterdi. Mamadan mı, ıssızlıktan mı bilinmez, Onlar da zamana uymuş, vay halimize.
Savruluyoruz.
Ekleme
Tarihi: 21 Ocak 2023 - Cumartesi
SAVRULUYORUZ
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.