İrfan COŞKUN
Köşe Yazarı
İrfan COŞKUN
 

ÇAĞRANKAYA KAR YÜRÜYÜŞÜ

Memleketimize ne yapabiliriz, nasıl katkı sağlayabiliriz, düşüncesi hafızamızı her daim meşgul etmiş, bu düşünce içten içe bizi mutlu kılmıştır. Kişisel bir menfaat gözetmeden, doğup büyüdüğümüz topraklara bir şeyler katmak, bir şeyler vermek, hayallerimiz arasından hiç çıkmamıştır. Büyükşehirlerin karmaşasından fırsat buldukça uzaklaşıp, o sessiz, doğal, şırıl şırıl akan derelerin kenarında, bazen bir yayla evinde , bazen orman içinde derme çatma ahşap bir barakada bulurum kendimi. Karmaşadan, kalabalıktan, trafikten, açık ceza evini andıran apartman hayatından kaçar gideriz o doğal ortamlara. Zaman zaman sorarım kendime; kalabalıktan, trafikten, ekzoz gürültüsünden kaçıyoruz da, neden o bakir alanlara adı “Turizm” de olsa, daha çok insanın gitmesini istiyoruz diye? Henüz net bir cevap veremediğim bu soru bir kenarda dursun.  Bir yere hiçbir şey yapılmamasının çoğu kez bir avantaja dönüşeceğini düşünürüm bazen de.  Örneğin İkizdere’nin bazı yaylalarını dışarda bırakırsak, Rize’nin en geniş coğrafyasına sahip, bozulmamış vadileri, şelaleleri, ormanları, endemik türleriyle, akarsularıyla doğa turizmi için gelecek vadediyor.  Rize-Artvin Havaalanının tamamlanmasıyla birlikte yatırımcıların iştahını  kabartacağa benziyor. Adeta kış uykusuna yatmış butik bir İlçeyi, bu uykudan uyandıran, canlandıran, esnafın yüzünü güldüren ve adeta can suyu olan “Çağrankaya Kar Yürüyüşü”. Gönüllü Organizatörlerinden birini Belediye Başkanlığı Makamına taşıyan örnek bir turizm faaliyeti. Demek ki, bir şey yapılabiliyor, yapmak istendiğinde. Bu yönde gayret sarf edenleri insanımız fark ediyor, gerektiğinde ödüllendiriyor. Bu yıl 29 Şubat-01 Mart Tarihlerinde 9.sü Ekrem Orhon anısına düzenlenecek bu gönüllü yürüyüş, önceki yıllarda olduğu gibi yüzlerce doğa severi  Çağrankaya Yaylalarına taşıyacak. İkizdere’deki otel ve diğer konaklama mekanlarının rezervasyonları çoktan dolmuş bile, bir kısım katılımcıların, İyidere ve Rize’deki otellere yönlendirildiğini duyunca, anlaşılıyor ki, bu yıl daha da kalabalık olacak. Yurt dışından katılanları görünce, bu faaliyetin İkizdere sınırlarını çoktan aştığına şahit oluyoruz. Çağrankaya Kar Yürüyüşü yerli ve yabancı doğa meraklılarını İkizdere’ye  bir mıknatıs gibi çeken, vazgeçilmez bir turistik aktivite haline geldi. Faaliyete katılanlar esnafının yüzünü güldürüyor. Tavsiyem o ki; faaliyete katılacak kişilerden, yaylalara çıkacak araçlardan bir miktar ücret alınmalı, yayla evinde konaklamanın da bir bedeli olmalı. Turizm diyoruz ya, gelenler sadece karda iz bırakmamalı. İnsanlar kazanırsa, daha çok şey yapmak isteyeceklerdir. Bir gece kar altındaki yayla evlerinde kuzinenin yanında konaklamanın, bütün yorgunlukları yok ettiğini söylemeye bile hacet yok. Maya tutmuş “Çağrankaya Kar Yürüyüşlerini” çoğaltmalı. Bu projeden hareketle, yıl boyunca belediyeler tarafından, özellikle de İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünce planlanacak benzer faaliyetler, yöremize nefes aldıracaktır. Likapa Festivali, Dağ Bisikleti Yarışları, Oto Safari, Treeking Organizasyonları vb. faaliyetler. Mayıs sonunda düzenlenecek, eskiyi canlandıracak yaylaya çıkış faaliyeti, belgesel tadında olmaz mı? Çay sezonunun açılışında, bilinen telaşı bir tarafa bırakarak, neden bir aktivite düzenlenmesin? Ankara’dan, İstanbul’dan, Yurdun değişik yörelerinden Memlekete gitmek için bahane arayanları Rize’ye çekmek için bahane üretilmeli. Belediye Başkanları biraz sevdalı olmalı. Memleket sevdalılarının unutulmuş güzellikleri vitrine taşıma çabası sonucu bir damladan doğan ve büyüyüp adeta göl haline gelen, denize okyanusa dönüşecek, mayası tutmuş bir faaliyetten bahsediyoruz. Gönlü güzel insanımızın samimi gayretlerinden beslenen, zemheri ayında dağları ısıtan, muazzam bir faaliyetten bahsediyoruz. “Çağrankaya Kar Yürüyüşü”nden. Bu damlaları çoğaltalım, pınar olsun, çağlayan olsun, yaz-kış, ilkbahar ve sonbaharda kırlarında çiçekler açsın memleketimin. Kar altında açsın, çay çiçeği misali. “Hayat bayram olsun”.
Ekleme Tarihi: 21 Ocak 2020 - Salı

ÇAĞRANKAYA KAR YÜRÜYÜŞÜ

Memleketimize ne yapabiliriz, nasıl katkı sağlayabiliriz, düşüncesi hafızamızı her daim meşgul etmiş, bu düşünce içten içe bizi mutlu kılmıştır. Kişisel bir menfaat gözetmeden, doğup büyüdüğümüz topraklara bir şeyler katmak, bir şeyler vermek, hayallerimiz arasından hiç çıkmamıştır.


Büyükşehirlerin karmaşasından fırsat buldukça uzaklaşıp, o sessiz, doğal, şırıl şırıl akan derelerin kenarında, bazen bir yayla evinde , bazen orman içinde derme çatma ahşap bir barakada bulurum kendimi. Karmaşadan, kalabalıktan, trafikten, açık ceza evini andıran apartman hayatından kaçar gideriz o doğal ortamlara.


Zaman zaman sorarım kendime; kalabalıktan, trafikten, ekzoz gürültüsünden kaçıyoruz da, neden o bakir alanlara adı “Turizm” de olsa, daha çok insanın gitmesini istiyoruz diye? Henüz net bir cevap veremediğim bu soru bir kenarda dursun.  Bir yere hiçbir şey yapılmamasının çoğu kez bir avantaja dönüşeceğini düşünürüm bazen de.  Örneğin İkizdere’nin bazı yaylalarını dışarda bırakırsak, Rize’nin en geniş coğrafyasına sahip, bozulmamış vadileri, şelaleleri, ormanları, endemik türleriyle, akarsularıyla doğa turizmi için gelecek vadediyor.  Rize-Artvin Havaalanının tamamlanmasıyla birlikte yatırımcıların iştahını  kabartacağa benziyor.


Adeta kış uykusuna yatmış butik bir İlçeyi, bu uykudan uyandıran, canlandıran, esnafın yüzünü güldüren ve adeta can suyu olan “Çağrankaya Kar Yürüyüşü”. Gönüllü Organizatörlerinden birini Belediye Başkanlığı Makamına taşıyan örnek bir turizm faaliyeti. Demek ki, bir şey yapılabiliyor, yapmak istendiğinde. Bu yönde gayret sarf edenleri insanımız fark ediyor, gerektiğinde ödüllendiriyor.


Bu yıl 29 Şubat-01 Mart Tarihlerinde 9.sü Ekrem Orhon anısına düzenlenecek bu gönüllü yürüyüş, önceki yıllarda olduğu gibi yüzlerce doğa severi  Çağrankaya Yaylalarına taşıyacak. İkizdere’deki otel ve diğer konaklama mekanlarının rezervasyonları çoktan dolmuş bile, bir kısım katılımcıların, İyidere ve Rize’deki otellere yönlendirildiğini duyunca, anlaşılıyor ki, bu yıl daha da kalabalık olacak. Yurt dışından katılanları görünce, bu faaliyetin İkizdere sınırlarını çoktan aştığına şahit oluyoruz.


Çağrankaya Kar Yürüyüşü yerli ve yabancı doğa meraklılarını İkizdere’ye  bir mıknatıs gibi çeken, vazgeçilmez bir turistik aktivite haline geldi. Faaliyete katılanlar esnafının yüzünü güldürüyor. Tavsiyem o ki; faaliyete katılacak kişilerden, yaylalara çıkacak araçlardan bir miktar ücret alınmalı, yayla evinde konaklamanın da bir bedeli olmalı. Turizm diyoruz ya, gelenler sadece karda iz bırakmamalı. İnsanlar kazanırsa, daha çok şey yapmak isteyeceklerdir. Bir gece kar altındaki yayla evlerinde kuzinenin yanında konaklamanın, bütün yorgunlukları yok ettiğini söylemeye bile hacet yok.


Maya tutmuş “Çağrankaya Kar Yürüyüşlerini” çoğaltmalı. Bu projeden hareketle, yıl boyunca belediyeler tarafından, özellikle de İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünce planlanacak benzer faaliyetler, yöremize nefes aldıracaktır. Likapa Festivali, Dağ Bisikleti Yarışları, Oto Safari, Treeking Organizasyonları vb. faaliyetler. Mayıs sonunda düzenlenecek, eskiyi canlandıracak yaylaya çıkış faaliyeti, belgesel tadında olmaz mı? Çay sezonunun açılışında, bilinen telaşı bir tarafa bırakarak, neden bir aktivite düzenlenmesin? Ankara’dan, İstanbul’dan, Yurdun değişik yörelerinden Memlekete gitmek için bahane arayanları Rize’ye çekmek için bahane üretilmeli. Belediye Başkanları biraz sevdalı olmalı.


Memleket sevdalılarının unutulmuş güzellikleri vitrine taşıma çabası sonucu bir damladan doğan ve büyüyüp adeta göl haline gelen, denize okyanusa dönüşecek, mayası tutmuş bir faaliyetten bahsediyoruz. Gönlü güzel insanımızın samimi gayretlerinden beslenen, zemheri ayında dağları ısıtan, muazzam bir faaliyetten bahsediyoruz. “Çağrankaya Kar Yürüyüşü”nden.


Bu damlaları çoğaltalım, pınar olsun, çağlayan olsun, yaz-kış, ilkbahar ve sonbaharda kırlarında çiçekler açsın memleketimin. Kar altında açsın, çay çiçeği misali. “Hayat bayram olsun”.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi