“İyi gün dostu” diye bir tabir vardır. İyi olduğunuzda, sizden yararlanıldığında, sorun çözdüğünüzde, etkin ve kudretli olduğunuzda, makam sahibi olduğunuzda, hiç almayı düşünmeden karşılıksız verdiğinizde yanınızda olanları tam olarak anlayamazsınız.
İnsanların çoğu arılara benzer, nektar olmayan çiçeğe konmazlar. Kimlerin size menfaati icabı yakın durduğunu, kimlerin sizi karşılıksız sevdiğini, saydığını anlamak için, bilerek ya da bilmeyerek onlara karşı bir yanlışlık yaptığınızda belli olur. Etrafınızdakilerin menfaatine dokunan bir hareketiniz karşısında, size nasıl tepki verdiklerine, bu güne kadar yaptığınız iyiliklerin nasıl bir anda unutulduğuna ya da unutulmadığına bakmalısınız.
Eğer bir insan, ona karşı yaptığınız bir hatadan dolayı, sizi hemen silip atıyorsa, gerçek dost olmamış demektir. İnsanlar hata yapar. Dostunuzun size karşı davranışı ile kırılmış olabilirsiniz de. Kırıcı bir davranıştan dolayı, onunla bütün yaşadıklarınızı silip atıyor, sizinle paylaştığı sırlarını, zafiyetlerini ortaya döküyorsanız, gerçek dost olamamışsınızdır.
On tane iyilik yaparsınız, bir isteğini karşılamamanız ya da bir sorununu çözememenizden dolayı daha önce onun için yaptıklarınızı yok sayıyor, unutuyorsa, vefa göstermiyorsa, gerçek dost olmamış demektir.
Makam sahipleri iyi bilir, kapılarında bekleyenler çoktur. “Dostları çoğalmıştır”, gelen gidenin hesabı yoktur. Bu “cazibeli” hayatın efsununa kapılıp, gerçek dostlarını unutanları, görevden ayrıldıklarında yapayalnız kaldıklarını görürsünüz. O gün sizin kapınıza gelenler, şimdi başkalarının kapısına dayanmışlardır. Nektar nerde, onlar orda.
Etkili makamlarda bulunanların yoğun olması normal bir şeydir. Bence makam sahibi masasında bir takvim bulundurmalı. Bu takvimin belirli yerlerine “Şunu ara”, “Şunun hatırını sor” diye notlar düşmeli. Takvim yaprağını çevirdiğinde, birkaç günde önüne çıkan notta yazılı kişiyi arayacak kadar vakti olur, olmalıdır.
Özel kalem kapınızı dostlarınıza açık tutacak ya da kapatacak bir vitrindir, iyi seçilmelidir.
“Dost kara günde belli olur” sözü anlamlıdır. Bu perspektiften baktığınızda, gerçek dostlarınızın çok fazla olmadığını, başınız dara düştüğünde anlarsınız. Test etmek gerekli mi bilmem amma, yakınınızdaki birine istemeden de olsa bir yanlış yaptığınızda, sizin bu davranışınıza vereceği tepki, onun gerçek dost olup olmadığının en iyi göstergesidir.
Arıların nektar olan çiçeklere konması fıtratı gereğidir. Topladığı bal özünü, insanlara şifa kaynağı olarak sunar. Sadece nektar olan çiçeklere konmak arılar için normal olsa da, gerçek dostlar için anormal bir durumdur. Nektarsız çiçeği konmak, vereceği bir şeyi olmayana ilgi göstermek, yanlış yaptığında insaflı davranmak, onunla olan bütün geçmişi bir anda silip atmamak, iyi günlerde sizinle paylaştığı sırlarını deşifre etmemektir gerçek dostluk.
Yine de “Söyleme sırrını dostuna, o da söyler dostuna”