Cumhuriyet tarihinde, işçi çiftçi ,emekli, memur dar gelirlinin bolluk ve bereket içinde yaşadığı, huzur bulduğu tek dönem, EŞEL mobilin mimarı, REFAH-YOL hükümetinin Başbakanı, Cennet mekanı Prof.Dr. Necmettin Erbakan dönemidir!
Kısa bir dönem Başbakanlık yapmasına rağmen, kurmuş olduğu havuz sistemi sayesinde, rantiyeci faizci çetelerin hortumlarını keserek, bu havuza akıtarak, Emekli, Çiftçi, İşçi memura Cumhuriyet tarihinin en yüksek zammını vererek(yüzde 100) o dönem Türk milleti adeta refah ve bolluk içerisinde bir dönem yaşamıştır..
Halkın bu refah ve huzurunu çok gören dönemin beşli çeteleri, kendi menfaatlerinin yıkılmakta olduğunu görerek, yapmış oldukları Sünni gündem ve manevralarla ( Müslüm Gündüz ,Ali Kalkancı Fadime Şahin)
28 Şubat postmodern darbesine zemin hazırlayarak, Cumhuriyet tarihinin ekonomik anlamda en başarılı hükümetinin yıkılmasına sebep olmuşlardır!
Özellikle emekliler 2000 yılı öncesi, emekli bağlanma oranı %70 olduğundan dolayı, altın çağını yaşarken, bu oran AK Parti hükümeti döneminde 2008’e kadar %65, 2008 yılından sonra ise bugün, %45’e indirilerek Emekliler adeta açlık ve yoksulluğa mahkum edilmiştir!(bunun sorumlusu ak parti’dir)
2020 yılına kadar en düşük emekli maaşı asgari ücretten daha fazla olmasına rağmen, bugün asgari ücret 11.400 TL’ye çıkarılırken, en düşük emekli maaşının 7.500 TL açlık sınırının altında olması kabul edilemez!
En düşük memur maaşını %100 artışta 22.000 TL’ye çıkarılması, Asgari ücretin %107 arttırılık 11.400 TL’ye çıkarılırken, işçi maaşları kademeli olarak %100 oranında artmışken, bu ülkenin kalkınması için 30 yıl 40 yıl çalışan, 16 milyon emeklinin dün ölüm Fermanı imzalanarak,TUİK’in sözde gerçeği yansıtmayan hayalci rakamları ölçü, alınarak %25 zam verilmiştir!
Oysa herkes biliyor ki marketlerde, sokakta her yerde enflasyon %100’ün üzerindedir!
TURK İŞ, HAK İŞ, DÎSK ‘in yayınlamış oldukları resmi velilere göre, açlık sınırının 12.500 TL olduğu, yoksulluk sınırının ise 34.000 TL’ye dayandığı bir düzende, bu veriler ışığında Türkiye’de 16 milyon Emekli’nin %90-95’i% sözde enflasyon ve refah payıyla %25 zamla ölüm fermanları imzalamıştır!
Bugün resmi enflasyonun sözde yüzde 38 gayri resmi enflasyonun Market enflasyonunun yüz 100 olduğu bir dönemde,
Türkiye’de son yıllarda En çok mağdur edilen, Allah’tan başka sahipleri olmayan,yaklaşık 16 milyon emeklinin insanca yaşaması için, enflasyona ezilmeyecek bir şekilde zam verilmesini bekliyorduk ama olmadı!
Kişisel olarak 3 yıl önce ÇAYKUR ‘dan emekli bir vatandaş olarak nasıl ekonomi bir bataklığa saplandığımızı görmesi açısından bu örneği vermek zorundayım..
3 yıl önce ÇAYKUR Genel Müdürlüğünden, son 17 yılı kadrolu full olmak üzere ,25 yılı Çaykur ,35 yıl çalışıp 4.500 TL emekli maaşına bağlanarak oradan ayrıldım..
Emekli olduğumda Asgari ücret ₺2.300 TL’ idi yani 2 asgari ücret düzeyinde bir maaşımız vardı..
Bugün ise, dün verilen %25 zamla maaşım 13.000 TL’ye yükselerek bir asgari ücret düzeyinde gerileme yaşadığımız gibi, 3 yılın ardından
Cebimden çalınan para yaklaşık 500 bin TL civarındadır..
Asgari ücret ya da bunu altına endekslersek, bugünkü maaşım 25.000 TL olması gerekirdi..
Türkiye’nin gerçek sahiplerinin emekli, işçi, asgari ücretli dar gelirlilerin açlık sınırında maaş aldığı bir ortamda, seçtiğimiz vekillerin 73.000 TL maaş,
Emekli olduklarında ise 52.000 TL maaş aldığı bir çarpık düzen asla kabul edilemez!
Bu rant faiz sistemi ile bu ülkenin düzeleceğine asla inanmıyorum!
54.Hükümetin ve EŞEL MOBIL’in mimarı merhum Necmettin Erbakan, siyasi hayatı boyunca daima faiz sistemi ve baronlarla mücadele etmiştir..
Necmettin Erbakan, Faizi,kapitalist sistemin bir ürünü olarak görüyordu.
Nitekim Erbakan, faizi kapitalizm nizamın beş sömürü mikrobundan bir tanesi olarak tanımlardı.
Erbakan’a göre, “Faizci düzen, her türlü ekonomik ve sosyal tahribatı meydana getirirken gelir dağılımının gittikçe bozulmasına, zenginin daha zengin, fakirin daha fakir olmasına yol açmaktadır.” ve “Böylece faizci kapitalist düzen sonuçta ülkeleri ve dünyayı sosyal patlamalar ve harplere sürüklemektedir”
Yaklaşık bir ay önce Merkez Bankası’nın başına Emperyalist Abd’den Hafize Gaye Erkan , İngiltere’den de hazinenin başına
Eski bakanlardan Mehmet Şimşek atandı, atama yapıldığında ben Türkiye’ye Kayyum atandı dediğimde bana birçok kişi kızmıştı..
Tekrarlıyorum; Yaklaşık 500 milyar dolar diş borcu olan Türkiye’ye ,ABD ve İngiltere’den Kayyum atanmıştır!
Yapılan bu zamlar bu ekonomik manevralar bunun bir sonucudur
Bu ülke hepimizin, bu gemi batarsa hep beraber batacağımıza göre, imtiyazlı holdinglere, baronlara, kapitalistlere verilen hak ve imtiyazlar ,Türk halkının gerçek temsilcilerine verilmediği sürece, Haktan adaletten eşitlikten maneviyattan bahsedemeyiz!
Şayet ,Türkiye’nin bel kemiğini omurgasını oluşturan, başta emekli işçi çiftçi dar gelirli yok sayılıp kaderine terk edilirse,
bu yangın herkesi yakıp tepetakla edecektir!