(Arafat’ı Beklemek)
Türk hacıları genellikle “Temettü haccı”na niyet ederler. Temettü Haccı, ilkönce umre yapmak, umre yaptıktan sonra ihramdan çıkmak, daha sonra Arefe günü, Arafat’a çıkmadan önce hacca niyet ederek tekrar ihrama girmekle devam eder.
“Arefe, haccın en önemli farzı olan vakfenin yapıldığı yerin adıdır. Diğer adı “Arafat”tır. Vakfe, Kurban Bayramının bir gün öncesi olan, Zilhicce Ayının dokuzuncu günü burada yapıldığından, bu güne “Yevm-ü Arefe” (Arefe Günü) veya Türkçede kısaca “Arefe” (Arife) denilmiştir” (DİB İslam Ansiklopedisi)
Özellikle uzun süreli hacca gidenlerin, umre yaptıktan sonra Arefe Gününe kadar kendilerini fazla yormamalarını, sağlıklarına ve beslenmelerine dikkat etmelerini öneririz. Hac öncesi yaşanabilecek herhangi bir olumsuzluk, asıl amaç olan haccı eksiksiz yapmaya mani bir durum oluşturabilir.
Bayramdan sonra belirli bir süre kalacaklar, daha rahat bir şekilde tavaf yapabilir, isterlerse en yakın mikat sınırı olan Tenim’e giderek istedikleri kadar umre yapabilirler. Önce farz olan haccı hakkıyla eda edebilmek için temkinli davranılmalı düşüncesindeyiz.
Kâbe’ye gitmek için araç kullanmak zorunda olanlar, bayramdan birkaç gün önce ve bayram süresince özel servislere izin verilmediğini bilmelerinde fayda vardır. Gözlemlediğimiz kadarıyla, hiçbir fiyat standardı olmayan taksiler ve özel araçlar, (korsan taksiler) amiyane tabirle “tutturabildikleri fiyata” Kâbe’ye insan taşıyorlar. Öyle ki, 2-3 km lik yolu, kişi başı 5 SAR (Yaklaşık 25 TL) a da gidebilirsiniz, 20 SAR (100 TL) a da. Öyle taksimetre falan yok, üstelik gittiğiniz ücretin birkaç katı dönüş ücreti ödemek zorunda da kalabilirsiniz. Sadece hac döneminde böyle. Taksiye ya da diğer özel araçlara binecekseniz iyi bir pazarlık yapmanızı öneririz.
Yoğunluk nedeniyle özel servislerin durdurulduğu zamanlarda, toplu taşıma araçları çalışmaya devam ediyor, hem de, hac sezonunda ücretsiz. Her yol Mescid-i Haram’a, Kâbe’ye çıkıyor. Ne aç kalırsınız, ne susuz, her köşe başında, su dağıtanlar, zemzem dağıtanlar, ayran dağıtanlar, hurma dağıtanlar, kumanya dağıtanları bulursunuz.
Bayram öncesi birkaç gün, nispeten daha az yorularak zamanımızı değerlendirdikten sonra, Arefe gününden bir gün önce, tekrar ihrama girip hacca niyetleniyoruz. Otobüslerle, (Kâbe’ye 25 km mesafedeki) Arafat’a hareket ediyoruz. Yollar çok güzel, geniş otobanlarla örülü, sıkıntısız bir şekilde Arafat’a varıyoruz.
Mektep adı verilen bölgede kafilemize tahsis edilen, (yaklaşık 200 kişilik) çadıra yerleşiyoruz.
Bilinenin aksine Arafat, sınırları belirlenmiş, etrafı dağlarla çevrili, yaklaşık 14 km karelik düz bir alandan oluşuyor. En çok ziyaret edilen Cebel-i Rahme Tepesi, Hz.Adem’le, Hz.Havva’nın Cennetten çıktıktan sonra buluştukları yer olarak biliniyor.
Hz.Peygamberimiz (s.a.s) “Hac Arafattır” buyurmuştur. Veda Hutbesinin bir bölümünü burada irad etmiştir. Diyanetin afişinden alıntılarsak, “Arafat Bir İrfan Meydanıdır”.
Arafat Meydanı ağaçlandırılmış, yer yer 10-15 m boyunda ağaçlarla yeşillendirilmiş.
Sonraki yazımızda “ Arafat’ta Üşümek”