İrfan COŞKUN
Köşe Yazarı
İrfan COŞKUN
 

AKIL VERME, BİRŞEY YAP

Benim, başka memleketim, başka vatanım, başka devletim yok. Sıcak evde kahve yudumlayarak anlayamazsın beni, anlayamazsın benim gibileri. Ateş düştüğü yeri yakmaya devam ederken, ülke nüfusunun yüzde on beşine yakını imdat diye bağırırken, “edebiyat” yapamam. Deprem bölgesinden çok uzakta olmasına rağmen, bir deprem anında nereye saklanabilirim, diye uykularım kaçıyorsa, felaketi yaşayanların psikolojisini yaşamadan hamaset yapamam.  “Dünyada bir tek insan üşüyorsa, ısınma hakkına sahip değilsin, biliyorum ki yeryüzünde üşüyen insanlar var, ben artık ısınamıyorum” Ben ne yapabilirim, ne yaptım, neler daha yapmalıyım, soruları altında ezilirken, ekran başında kahve yudumlayarak şöyle eksikler var, böyle eksikler var deme hakkına sahip değilim. Aslında devlet dediğimiz şey benim, sizsiniz, biziz. Biz üzerimize düşeni yapıyorsak, devlet görevini yapıyor demektir. Böyle özel anlarda, tam da etrafında birleşmemiz, kenetlenmemiz gerekirken, aleyhte konuşmak, laf etmek, devlet kurumlarını zayıflatmaya, milletin güvenini azaltmaya yönelik her girişim, her söylem arızalıdır. Bu millet resmi kurumları, STK’ları ile el ele birçok ağır yükün altından geçmişte kalktığı gibi, bu felaketin de yaralarını saracak, yıkılan şehirleri yeniden inşa edecek, kırık gönülleri yeniden huzura kavuşturacaktır, bundan kuşkunuz olmasın. Ülke bu enkaz altında ezilsin diye düşünenler varsa, zamanı geldiğinde onları bu millet yok sayacaktır, bilinsin isterim. Yıkıntı altında çocuğunu, anasını, babasını arayan adamın yanında, “Çadır yok” yaygara koparırsan, kime hizmet ettiğini anlamakta zorluk çekerim.  Enkazdan kurtarıldıktan sonra donarak ya da açlıktan ölen duydunuz mu? Elbette ki, eski hayata dönmek zaman alacaktır. Küçük kıyameti yaşamış insana, sevdiklerini, ömür boyu biriktirdiklerini, hatıralarını, hafızasını kaybetmiş insana, nasıl yaklaşılacağını bilmiyorsan, sus da adam sansınlar.   Kaderin tecelli etmesinde bizim katkımız yok mu? Elbette ki var. Önce tedbir, sonra tevekkül. Evimdeki eşyaları sabitlemeyi bile henüz yapmamışken, oturduğumuz yerden uzman kesilmek, başkalarını sorumlu ilan etmek en kolayı. Devletsiz yaşayamam, devletin yanındayım, devletime güveniyorum, güvendiğim bu devlet gerekeni yapacaktır.   Ben kendi eksiklerime odaklanmalıyım, ne yaptığıma, daha neler yapabileceğime bakmalıyım. Ben görevimi hakkıyla yaparsam, Devlet görevini yapmış demektir.  
Ekleme Tarihi: 03 Mart 2023 - Cuma

AKIL VERME, BİRŞEY YAP

Benim, başka memleketim, başka vatanım, başka devletim yok. Sıcak evde kahve yudumlayarak anlayamazsın beni, anlayamazsın benim gibileri.

Ateş düştüğü yeri yakmaya devam ederken, ülke nüfusunun yüzde on beşine yakını imdat diye bağırırken, “edebiyat” yapamam. Deprem bölgesinden çok uzakta olmasına rağmen, bir deprem anında nereye saklanabilirim, diye uykularım kaçıyorsa, felaketi yaşayanların psikolojisini yaşamadan hamaset yapamam. 

“Dünyada bir tek insan üşüyorsa, ısınma hakkına sahip değilsin, biliyorum ki yeryüzünde üşüyen insanlar var, ben artık ısınamıyorum”

Ben ne yapabilirim, ne yaptım, neler daha yapmalıyım, soruları altında ezilirken, ekran başında kahve yudumlayarak şöyle eksikler var, böyle eksikler var deme hakkına sahip değilim.

Aslında devlet dediğimiz şey benim, sizsiniz, biziz. Biz üzerimize düşeni yapıyorsak, devlet görevini yapıyor demektir. Böyle özel anlarda, tam da etrafında birleşmemiz, kenetlenmemiz gerekirken, aleyhte konuşmak, laf etmek, devlet kurumlarını zayıflatmaya, milletin güvenini azaltmaya yönelik her girişim, her söylem arızalıdır.

Bu millet resmi kurumları, STK’ları ile el ele birçok ağır yükün altından geçmişte kalktığı gibi, bu felaketin de yaralarını saracak, yıkılan şehirleri yeniden inşa edecek, kırık gönülleri yeniden huzura kavuşturacaktır, bundan kuşkunuz olmasın.
Ülke bu enkaz altında ezilsin diye düşünenler varsa, zamanı geldiğinde onları bu millet yok sayacaktır, bilinsin isterim.

Yıkıntı altında çocuğunu, anasını, babasını arayan adamın yanında, “Çadır yok” yaygara koparırsan, kime hizmet ettiğini anlamakta zorluk çekerim. 

Enkazdan kurtarıldıktan sonra donarak ya da açlıktan ölen duydunuz mu? Elbette ki, eski hayata dönmek zaman alacaktır. Küçük kıyameti yaşamış insana, sevdiklerini, ömür boyu biriktirdiklerini, hatıralarını, hafızasını kaybetmiş insana, nasıl yaklaşılacağını bilmiyorsan, sus da adam sansınlar.  

Kaderin tecelli etmesinde bizim katkımız yok mu? Elbette ki var. Önce tedbir, sonra tevekkül. Evimdeki eşyaları sabitlemeyi bile henüz yapmamışken, oturduğumuz yerden uzman kesilmek, başkalarını sorumlu ilan etmek en kolayı.

Devletsiz yaşayamam, devletin yanındayım, devletime güveniyorum, güvendiğim bu devlet gerekeni yapacaktır.  

Ben kendi eksiklerime odaklanmalıyım, ne yaptığıma, daha neler yapabileceğime bakmalıyım. Ben görevimi hakkıyla yaparsam, Devlet görevini yapmış demektir.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi