Değerli okuyucu kardeşlerim. Sizlere, Sevgi, Saygı, Selamlar.
Bütün okuyucu kardeşlerimin geçmiş bayramını kutluyorum. Hiç alışık olmadığımız bir bayramı yaşadık. Gavur icadı telefonlar olmasaydı eşle, dostla bayramlaşamayacaktık.
Evet gelelim yaşantımızda nelerin VAR olduğuna. Nelerin YOK olduğuna.
Şunu peşinen açıklayayım ki insanlar gibi yaşamayı bu kafalarla beceremiyoruz.
Sanki Dünyada bir kendisi var,başkaları yok.Hep kendisinin doğruları var, başkalarının doğruları yok. Makamı,mevkisi var, görev ve sorumluluk alışı yok. Çeşitli yazılar yazarlar, kalemleri var, ne yazdığından kendisininde bir şey anladığı yok. Bugün olaylar hakkında konuşur, yarın tam aksini konuşur. Yani hesap-kitap etmeden konuşur. Beyin nadasa terk edilmiş, beyin hücreleri üretim yapmaz. Dün iyi dediğine bu gün kötü der. Yeni bilgilerle karşılaştı mı hemen kaçar. Yeni düşünce ve etkinliklerle karşılaştımı hemen karşı çıkar. Çıkar ve menfaatına geliyorsa kılıfına uydurur öyle yaşar. Topluma hizmet makamlarına gelmek için yalakalığın danıskasını yapar, yasal olarak görevinin ne olduğunu bilmez. Yalan, yanlışları çok var, doğruları hiç yok. İnsanlığım var, insanlıktan haberi yok. Kazancı var, paylaşması yok. Kendisi çok sevildiğini anlatır durur, sevenleri yok. Beyni var, sesi var, konuşma hakkı yok. Gücü, kuvveti var, çalışacak işi yok. Savaşlarda, açlıklarda, kıtlıklarda her zaman var, Düğünlerde, bayramlarda, seyranlarda yok. Milletin içinden geldim der, milletten haberi yok. Sosyal demokratım der, topluluğa selamı yok. Konuşması var, dinlemesi yok. Sizleri çooookkkk seviyorum der, sevgiden haberi yok. Senden aldığı bilgileri yarın sana satar. Mala, mülke, paraya, pula önem vermem der. Maldan, mülkten, paradan, puldan sebep adam vurur. Beyni ortadoğunun bataklığına saplanmış çıkmak için çabası yok. Araplaşmaya meyili var türk olduğundan haberi yok.Temizlik imandan gelir der, pislik içinde yaşar. Çok okuyorum der, ne okuduğundan haberi yok. Sağlığı için ALLAH’a dua eder, sağlığının kıymetini bilmez. Saata bakar, zamanın değerini bilmez. Sözcüklerle yazar, konuşur sözcüklerin anlamlarını bilmez. Her şeyi bilir, sorulduğunda o konuda bilgim yok diyemez. Giyimi-kuşamıyla, görünümüyle tertemizdir, tuvalete gider çıkarken lavaboda ellerini yıkaması yoktur. Allaha ver bana diye bol, bol duası var, şükür etmesi yok. Peygamberimiz komşularınızdan aç olan varsa, parasızlıktan çocuğunu okutamayanlar varsa, parasızlıktan ameliyat olamayanlar varsa benim ziyaretime gelmeyin der. Kendisi 3-4 kere hacca gider. Gök yüzünü çalar, dereleri, denizleri çalar, fakir-fukaranın alın terini göz nurunu çalar ,karşısındaki insanlara hırsızsınız diye bağırır. Yaşlıları var,arayan soranları yok. Kitabı var, okumak yok. İlim var, bilim var, teknoloji var kullananı yok. Koronavirüs var, konulan önlemlere uyan yok. Tüketim var, üretim yok. Verimli topraklar var ekenleri yok. İşi yok, aşı yok, bol, bol akıl vereni var. Arabası var, evi yok. Yokluktan –varlığa kavuştu mu hesabı, kitabı yok.
Değerli okuyucu kardeşlerim bu tümceleri varsıllaştırabiliriz. Koronavirüslü bu zor günlerde daha güzel, daha doğru öz eleştiri yapabiliriz. Art düşüncelerden kendimizi arındıralım. Hak, hukuk ve adalet kavramlarına beş elle sarılalım. Yarın sona yaklaşırken güzelce helallaşalım. İyiyi, güzeli, doğruyu bulduğumuzda mutlulaşalım.
Sağlıklı günler diliyorum datlı kardeşlerim.