20 Nisan 2019 tarihli ‘Tarih Affetmez’ başlıklı yazımda; İstanbul’u dinlediğimizi yazmıştım. 31 Mart yerel seçimleri biteli 50 gün olmasına rağmen halen İstanbul’u dinliyoruz.
İstanbul sonuçları, YSK’nın itirazları değerlendirme süreci ve sadece büyükşehir belediye başkanlığı seçiminin yenilenmesi kararı daha çok konuşulacak ve tartışılacak, öyle gözüküyor.
19 Mayıs 1919 Atatürk’ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramının 100. Yılını kutluyoruz.
19 Mayıs 1919 Türkiye Cumhuriyeti tarihinde Milli Mücadelenin ilk adımı olarak kabul edilen tarihtir.
19 Mayısa giden sürece bir parça değinmek istiyorum.
Osmanlı Devleti 30 Ekim 1918’de Mondros Ateşkes Anlaşması’nı imzalayarak birinci dünya savaşından çekildi.
Mustafa Kemal Atatürk 01-08 Kasım 1918 tarihlerinde, Alman Komutan Liman Von Sanders’den yıldırım orduları komutanlığını devralmak üzere Adana’ya gitmişti. Mondros Ateşkes Anlaşması’nı 01 Kasım 1918’de Adana’da okudu ve bu anlaşma ile ülkenin adım adım işgal edileceğini gördü. Bu konuda yetkilileri çektiği telgraflarla uyardı.
Yıldırım orduları komutanlığı görevini devraldığı süreçte 01-08 Kasım 1918 tarihlerinde halkın direniş içerisinde olduğunu ve Anadolu’da küçük küçük çoban ateşlerinin yakıldığını gördü. Aynı şeyi 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıktığında da görecekti.
Peki, sonra ne oldu?
09 Kasım 1918’de İngilizler İskenderun’u işgal ettiler. Atatürk Adana’dan ayrıldı. Trenle İstanbul’a hareket etti. 13 Kasım 1918 tarihinde İstanbul’a vardığında İstanbul boğazı işgal etmişti.
Düşman donanması boğazda tören yapıyordu. Çanakkale savaşlarında düşman İstanbul’a varamasın diye verilen o büyük mücadele sonucu durdurulan kuvvetler, Mondros Ateşkes Anlaşması sonucu elini kolunu sallayarak İstanbul’u işgal etmişti. Mavi gözleri bulutlandı! İçinden; “Çanakkale’de boşuna savaşmış olamayız!” dedi.
Atatürk İstanbul’da bir dizi görüşmelerde bulundu. Genelkurmayla, Osmanlı hükümeti yetkilileriyle hatta işgal kuvvetleriyle bile görüştü. Ülkeyi yönetenlerin teslimiyet içinde olduklarını gördü. İstanbul’dan vatanı kurtarmanın mümkün olamayacağını anladı ve Anadolu’ya geçmeye karar verdi.
16 Mayıs 1919’da Bandırma Vapuruyla yolculuk başladı.
Bir gemi; köhne ama kararlı, onuru özgürlüğü taşıyan,
Bir gemi; karanlıkları yaran, umuda koşan.
Samsun’da ilk adımla; yüreklerdeki isyanlar ateşlendi,
Yakıldı bağımsızlık meşalesi.
Atatürk Samsun’a vardığında tarih 19 Mayıs 1919’du ve İngilizlerin 200 kişilik bir birliği oradaydı. Samsun’da işgal edilmişti.
Samsun’un vatanseverleri dağda direniyordu. Samsun’da da halk küçük küçük çoban ateşleri yakmıştı ve direniyorlardı.
İngilizler Mustafa Kemal’in bölgedeki ayaklanmaları bastırmak için değil, Vatanı kurtarmak için Samsun’a çıktığının farkına varınca onun görevden alınmasını istediler. Atatürk istifa etti. Çünkü onun felsefesi; “Söz konusu vatansa gerisi teferruat!” tı.
Mustafa Kemal Atatürk Sine-i millete dönmüştü. Devletin kalbinin attığı yer Anadolu’ydu ve o Anadolu’daydı.
Önce kurtarıcı önder olarak milleti birleştirdi. Adana’dan İstanbul’a geldiğinde gördüğü manzara karşısında yanındaki yaveri Cevat Abbas’a; “Endişelenme, geldikleri gibi giderler!” demişti. İşgal kuvvetlerini geldikleri yere geri gönderdi. Sonra kurucu önder olarak Türkiye Cumhuriyetini kurdu.
Nefes aldı topraklar, aydınlandı gökyüzü ve bir bebek doğdu;
Deniz bakışlı, aydınlık yüzlü; “Cumhuriyet” ti adı.
Bu gün bağımsız bir ülkede yaşıyorsak, bunu bu büyük mücadeleye borçluyuz.
İstanbul’a gelince? yazımın başında belirtmiştim. Dinlemeye devam ediyoruz! Tarihin sayfalarına baktığımızda İstanbul’un bu günkü durumu düşündürücü, gerçekten çok düşündürücü! İstanbul Türkiye için çok belirleyici bir öneme sahip!
Destanlar yazan bir milletin evlatlarıyız.
19 Mayıs Emperyalizme karşı kazanılan ilk bağımsızlık mücadelesidir.
19 Mayıs Türkiye Cumhuriyeti ve onun büyük önderi Mustafa Kemal Atatürk’ün doğum günüdür.
Tarihimizin bu altın sayfasını anımsadığımızda; bütün ruhumuz onurla, sevgiyle doluyor. O büyük önderi andıkça içimiz titriyor.
19 Mayıs 2019 Türkiye Cumhuriyeti ve onun büyük önderi Mustafa Kemal Atatürk’ün doğum gününün 100.yılı kutlu olsun…