Türk futbolunda bu istikrarsızlık, özellikle Anadolu takımlarında daha yaygınken, bu konuda ekibimiz liderliğe oynar diyebiliriz. Lige iyi başlayıp daha sonra beş maç galibiyet yüzü görmeyen, tam teknik adam "ha gidecek" derken bir anda beş maçlık galibiyet serisi yakalayan, fakat yine de üç maçtır kazanamayan bir takım profili çizen ender takımlardan biridir Ç.Rizespor. Kısıtlı kadro ve oyuncularla bu güne kadar bu noktaya gelmiş olan takımda, oyuncuların her maçta farklı oyun karakteri sergilemesi de şaşırtıcı. Maçtan sonra İlhan Palut hocanın sitemi bir bakıma bu yönde haklı olsa da, kendisinin de bazı oyuncularda hala ısrar etmesini anlayamadım.
Örneğin, Yunan oyuncu Papankolaou, geldiği günden bu yana takıma hiçbir katkı sağlamayan ve sürekli geri oynayan bir oyuncu. Bu oyuncuya bu kadar şans verilmesi neden? Geçen sezonun flaş ismi Veresonoviç neden bu kadar formsuz? Zegiri de aynı şekilde... Büyük ümitlerle alınan Hacıahmetbegoviç ve Ghezzal ise kapasitelerinin çok altında oynuyorlar. Sowe bir maç var, beş maç yok. Yine sakatlığı geçmesine rağmen Benhur çok isteksiz ve formsuz. Sol bekte Hojer gibi bir oyuncu varken, bir maç iyi oynadı diye ısrarla orta sahada, bana göre daha verimli olacağına inandığım Mithat neden burada oynatılıyor?
Yani, İlhan hoca bir yönde haklı, fakat diğer taraftan bu takımı hazırlayan da kendisi olup, bunları da dikkate alması gerekiyor. Sonuç olarak, bu maçta ev sahibi takım haklı bir galibiyet alırken, bu takımın ikinci yarıda gerekli yerlere en az beş oyuncu alınmadığı sürece, küme düşme mücadelesinden başka bir şey beklemek hayal olur.