Ç.Rizespor da , Ünal Karaman da ilaç olmadı... İkinci yarıda oynadığı maçlar da sadece beş puan toplayan ekibimiz düşme potasında olan en büyük rakiplerinden Ankaragücü karşısın da da maçın büyük bir bölümün de topla oynama bakımın dan üstün gözükmesine rağmen ilk yarı da yediği gpllere cevap veremeyince kendini iyice ateş çemberine atarak CORONA ,MORONA VÜRÜS ,MÜRÜS DERKEN BİZ DE BİR ANDA GİRDİK KÜME DE HORONA...
Maçın seyircisiz olması bir bakıma konuk takım için avantaj olsa da..motivasyon ve heyecan bakımın dan az olunca tatsız ve tuzsuz bir maç seyrettik...Ev sahibi Ankaragücü kaybetse belki büyük olasılıkla lige havlu atacaktı.. konuk takım kazanırsa lig de büyük ihtimalle kalacağı maçta yine canla başla mücadele eden Diomande dıişında oyuncu saha da göremedik..Boldrin yine kendine oynamayı sanki hedef seçmiş. tüp topları ezdi...defans da galeci Gökhan 2. gol de büyük hatası vardı..Burak maç boyunca iyi olmasına rağmen kendi kalesine atmış olduğu gol usta biir golcü vuruşuydu..Bu takım da Umar'ın eksikliği yine belirgin olarak ortaya çıktı.
Artık bundan sonra yok efendim iyi oynadık da yenildik gibi klasik laflar ile hiç kimsenin konuşmaya hakkı yok...Her yenii gelen teknik adamın gerek oyun olarak gerek oyuncular arasında biraz da olsa artı performansı olması gerekirken nedense biz bunu bu son iki hafta da hiç göremedik yine...
Maçın büyük bölümünde topla oynama oranı 75 ile oynayan bir takım gerek pozisyon olarak gerek oyun olarak üretken olamıyorsa bunun temelin de sezon başından bu yana yapılan yanlış transferler ve oyuncu seçimlerinin belirgin bir ispatıdır....Yıllardır bu takımın en iyi yaptığı iş geriye pas yapması olup ileri de ise üç pas yapamayan ve organize bir atak versiyonu olmayan ender takımların dan biriyiz..
Bu takım kalan maçlar dan dört maçı mutlaka kazanması gerekiyor.. kazanırsa lig de kalır.. yoksa bizim maç dan sonra galip gelindiği zaman çalan size de de....GÜLE GÜLE....! şarkısı..tersine döner...bize de GÜLE GÜLE olur..