İstiyoruz Ama Sadece Bizim Gibi Olanlar, Bizden Olanlar İçin!
Engelli bireylerin normal bireyler tarafından ayrımcılığa uğraması ve ayrıştırılması çok kötü… Ama en kötüsü engelli çocuğa sahip ailelerin başka engel tür ve derecelerine sahip bireyleri dışlaması. İmplantlı çocuk ailesi zihinsel engelli çocuğu sınıfında istemiyor. Otizmli çocuk ailesi kendi çocuğundan daha az performans veya olumsuz davranışlar gösterdiğini düşündüğü çocuğu sınıfında istemiyor. Orta düzey zihinsel engelli bireye sahip aile çocuğunu orta düzey çocukların devam ettiği okula göndermek istemiyor ‘benim çocuğum bunlar gibi değil’ diyor. Normal bireye sahip çocuk aileleri bu farklılıklara sahip hiçbir çocuğu çocuğunun sınıfında istemiyor. Okul idaresi okulunda özel eğitim sınıfı istemiyor, milli eğitim müdürlüklerinde özel eğitim alanı sorun olarak görülüp istenmiyor. Veli sınıfındaki öğretmeni istemiyor. Okul sorgulayan öğretmen istemiyor. İstatistiklerde niceliğe bakılıp nitelik istenmiyor. Girdileri ve çıktıları bakımından izleme, değerlendirme ve denetimden yoksun özel eğitim alanında BAŞARI sorgulanmıyor. Bireysel ve istisnai başarılar üzerinden değerlendirmeler, başarıya ulaşmış engelli birey hikâyeleri görünürde bize umut verse de beklentiyi yükselten ve ön yargı oluşturan bir duruma bizi itiyor. Bu başarı hikâyelerinin arkasındaki çalışma, azim ve emeğin göz ardı edilmemesi gerekiyor. Zira aynı engel tür ve derecesine sahip bireyler ortak özellikler gösterse de performanslarını belirleyen en önemli unsur ulaşabildikleri eğitim imkânlarının kalitesi ve sürdürülebilirliğidir.
HERKES bir şeyler istiyor kendince ve haklı gerekçelerle ama HEPİMİZ için istemedikçe bu yolda başarılı bir şekilde yol alabilmek mümkün olmayacak.
Feyyaz ŞENTÜRK
Özel Eğitim Çalışanları ve Eğitim Derneği Başkanı