Bazen insan yazmak için ilham perisinin gelmesini bekler; Peri bu! bazen gelir bazen gelmez. Bazen yazacak konu  bulmakta zorlanır insan ! Lakin yaşadığımız bu günleri  bazıları gibi görmezden gelip susmak zoruma gidiyor. Kuştan böcekten aşktan bahsetmek yazmak ben de rahatsızlık hissettiriyor.  Birleşmiş Milletler tükenmiştir. Eğer bir misyonu varsa da İsrail’in yaptığı katliam sonrası sesini çıkartamaması ile bitmiştir. Dünya beşten büyüktür söylemi artık hayata geçirilmelidir. Güvenlik konseyi‘ndeki veto hakları kesinlikle kaldırılmalıdır.  İsrail kadar buna çanak tutan BM Güvenlik konseyinde veto hakkını kullanan ABD'de bu katliamdan soykırımdan sorumludur.   Hala daha ABD başkanı Bidon “ biz sizin arkanızdayız” söyleminde bulunması şeytanı bile tövbe ettirecek bir davranıştır. Putin’i savaş suçlusu ilan eden BM,  katliam yapan, çoluk çocuk,kadın öldüren, hastane, fırın, okul ayırt etmeden vuran nobran Netanyahu’ya BM barış elçisi gibi davranması iki yüzlülüğün aymazlığın gerizekalığın daniskasıdır.  Dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İçerisinde kadınların, çocukların, masum sivillerin olduğu bir hastaneyi vurmak, İsrail’in en temel insani değerlerden yoksun saldırılarının son örneğidir. Gazze’de yaşanan ve tarihte benzeri olmayan bu vahşeti durdurmak için tüm insanlığı harekete geçmeye davet ediyorum." ifadelerini kullanmıştı. Türkiye Yüzyılı tam da bu sebeplerle kaçınılmazdır. Sonda söyleyeceğimi başta kısaca söyleyeyim  İsrail Mevlam belanı versin .  Aralarında masum çocuk ve kadınların da bulunduğu yüzlerce sivili katleden İsrail, o masum çocukların gözyaşları içinde boğulursun inşallah !  *** Nobran  Netanyahu tam da bitmiş bir adam iken… Bu savaş onu tekrar kamuoyu nezninde kurtarıcı vazifesi gördü.  Hükümeti arkasına aldı. Savaş kabinesini de kurdu.  Hamas ise (bilerek mi bilmeyerek mi onu zaman gösterecek)buna zemin hazırladı. Netanyahu “Çok acımasız davranacağını” söylüyor. “Ortadoğu'yu değiştireceğim” diyor. “Ortadan kaldıracağım” diyor. Zaten eskiden beri niyeti bu değil miydi? Siyonist İsrail yönetimi, muhakeme yeteneğini kaybetmiş, namlunun hedefine sivilleri koyarak vahşice saldırmaktadır. Hiçbir hedef ayırt etmeden soykırım uygulamaktadır.  Bütün dünyanın, özellikle de İslam dünyasının, Müslüman kardeşlerimizi ve İslami değerlerimizi hedef alan Siyonist İsrail yönetiminin vahşi eylemlerine karşı birlik, beraberlik ve dayanışma ruhu içerisinde ortak bir tavır ve duruş sergilemeni bekliyoruz.  Şu an ilan edilmemiş bir dünya savaşı var. Sayın Cumhurbaşkanımızın şu itidalli tavsiyesi yerindedir: “Savaşın da bir ahlakı olduğuna, tarafların da buna riayet etmesi gerektiğine inanıyoruz. İsrail topraklarındaki sivillerin öldürülmesine açıkça karşı çıkıyoruz. Aynı şekilde Gazze’deki masumların hiçbir ayrım gözetilmeden sürekli bombardımana maruz bırakılarak katledilmelerini de asla kabul etmiyoruz” *** Ayrıca İran'ın da durdurulması gerekiyor. Ermenistan'ın yayında yer alan İran… Esad'ın yanında yer alan bir İran… İsrail'in karşısına hiçbir zaman çıkmaz, silah kullanmaz. Kullanamaz. Rejimin varlığı İsrail’e bağlı Ama Hamas'ın yanında yer aldığını ilan ediyor. Ortalığı kızıştırmaktan başka bir şey yaptığı bir şey yok. İran’ın derdi Filistinli Müslümanlar değil. Bu sebeple Şii İran devleti, ellerini Filistin halkının üzerinden çekmelidir. *** Siyonist İşgalci İsrail yönetiminin vahşi saldırılarını ve Siyonist İsrail’in soykırımına göz yuman, destekleyen, arkalayan Vahşi Kapitalizmin son temsilcisi ABD ve vahşet taraftarı devletleri şiddetle kınıyorum. Barış ve huzurun sağlanabilmesi için çözümün yegane yolu işgalcilerin Filistin topraklarından çekilmesi ve Filistin halkının tamamen özgürlüğüne kavuşmasıdır. Her iki tarafta masum insanların zarar görmemesi en büyük temennimizdir. *** Toprak ,bizler için sadece yaşanılan bir alan değildir.  1854 yılında ABD Başkanı Franklin Pierce yazdığı bir mektupla Kızılderili şeften toprak istemiş ve bu isteği kabul edilecek olursa Kızılderililere rahatlıkla yaşayabilecekleri bir bölgenin ayrılacağını, çok para verileceğini bildirmiştir.  Bilge, keskin ve derin bakışlı Şef’İM bakın ne cevap vermiş;  “Güzel kokan çiçekler bizim kız kardeşlerimizdir; geyik, at, büyük kartal bunlarsa bizim erkek kardeşlerimiz, kayalık tepeler, çayırlardaki ıslaklık, tayın vücut ısısı ve adam, hepsi aynı aileye aittir.  Merak ediyoruz ki gökyüzünü ve toprağın sıcaklığını nasıl satın alabilir ya da satabilirsiniz? Biliyorum, beyaz adam bizim gibi düşünmez. Beyazlar için bir parça toprağın diğerinden farkı yoktur.  Her yer insanoğlunun kokusuyla dolmuş. İşte o gün insanoğlu için yaşamın sonu ve varlığını devam ettirebilme mücadelesinin başlangıcı olacaktır…”  En kısa vakitte, özellikle o güzelim,suçsuz,kocaman derin bakışlı çocukların gözlerinde; mutluluk,sevgi, huzur ve BARIŞ’ı görmeği diliyorum.