Yerel seçime sayılı günler kaldı. Sadece 4 gün. En az 2 aydır siyasetle yatıp kalkıyoruz. Belediyelerimizi 5 yıl için yönetecek belediye başkanlarını seçeceğiz. Yani bu bir yerel seçim.
Yerel seçim olmasına yerel de, özellikle iktidar partisi genel seçim havasında bir kampanya yürütüyor. Meselâ, “Türkiye bir yana, İstanbul bir yanaymış” gibi devletin varı yoğuyla İBB seçimine yoğunlaştılar. Başta Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan, tüm kabine üyeleri Kurum’un yanında sıralanmışlar, “Bunu seçin ha!” diye konuşmalar yapıyorlar. Zavallı Altınok’un ne günahı var?. Başından aşan o muazzam mal varlığı içinde sıkışmışken, arkasında hiç kimse yok. Eski partisi MHP’den bile. Galiba kazanacağından ümit kesilmiş. Keza İzmir adayı da öyle. Parti logosuyla kampanya yapmaktan bile çekiniyor.
Mevcut iBB başkanı Ekrem İmamoğlu tek başına devletle karşı karşıya. Bu durumun ne kadar bir adil seçim manzarası arzettiğini size bırakarak diğer ters durumlara geçelim:
Mesela bizi seçmezseniz devletten hizmet gelmez söylemi. Son derecede haksız ve biraz da gerçeklere aykırı bir söylem.
Haksız olduğu su götürmez de belediyeler anayasal haklarını kullanıp başta emlak vergisi olmak üzere yasal paylarını alıyor zaten. Bir sürü de belediye harçları var. Bunlar epey yekün tutuyor. Bunları da engellemek anayasayı çiğnemek demektir. Hal böyle olunca iller bankası ödeneklerinde kısıtlama, devlet bankalarının kredi vermemesi veya bulunan dış kredilere imza atılmaması gibi güçlükler çıkartılabiliyor.
Buna rağmen belediyeler sorumlu oldukları hizmetlerden vaz mı geçti hayır…Tüm engellemelere rağmen yatırımlar yaptılar mı evet…Öyleyse Hz. Mevlâna’nın dediği gibi nedir bu ayrılık gayrılık, senden benden kavgası?
İkinci bir anlaşılması zor söylem de “Mallarınıza sahip çıkın ha!” uyarısı…Aslında “Malların” halkın parası, halkın vergileriyle yapılan halkın malı olduğunu söylemeye gerek yok. Altınok,” Mal mülk Allah’ın, biz bekçisiyiz demedi mi?
Kayda değer bir konuda seçim kampanyalarında her türlü hakaret, yalan ve hatta iftira servise konmasına, kıyamet kadar kalp kırılmasına rağmen seçimden sonra “Seçimde olur böyle şeyler” söylemi. Olur belki de kalp sırça bir saraydır, bir kırıldı mı kimse yapıştıramaz artık. Hele yalan ve iftira olursa Allah katında da çok büyük vebali vardır!
Bu dönem böyle geride kalıyor da umarız bu yanlış işler bir daha tekrarlanmaz ve artık seçimleri seçim gibi yapan bir ülke oluruz.