Mustafa Semih  ARICI
Köşe Yazarı
Mustafa Semih ARICI
 

SAVUNMA SANAYİ: HAKİKİ BEKA MESELESİ

Güçlü ve ileri bir savunma sanayi bir ülkenin hem bekası hem de güçlü bir ülke olarak bölgesinde ve dünyada söz  sahibi olabilmesi için son derece önemli bir sanayi ve teknoloji dalıdır.    Rahatlıkla ifade edilebilir ki özellikle bizim gibi “Rahat bırakılmayan coğrafyalarda” olmazsa olmazdır. 300 yıllık Osmanlı, 100 yıllık Cumhuriyet Tarihi olmak üzere son 400 yılımız bize göstermiştir ki, kendi silahımızı kendimiz yapmadan asla bu topraklarda rahat yaşayamayız. İstiklâlimiz bile tehlikeye girer.   Zira taşıma su ile değirmen dönmeyeceği gibi, milli varlığımızı, istiklalimizi başkalarının insaf ve keyfine bırakamayız. Meselâ en önemli silah tedarikçimiz olan ABD’nin son 50 yılda zırt pırt uyguladığı silah ambargoları bizi kendimize getirmiş, MKE Kırıkkale Silah Fabrikası ve bir iki tersaneden başka savunma sanayi olmayan bir ülke, Milgem, Aselsan, Roketsan ve TAİ gibi savunma sanayi kuruluşlarının kurulup harekete geçirilmesiyle atağa kalkmış, sön dönemde Baykar, FNNS, Otokar ve teknoloji desteğiyle Tübitak’ın da eklemlenmesiyle bugün gerçekten övünülecek bir düzeye erişmiştir.    Kim ne derse desin, bugünkü iktidar birçok yönden eleştirilebilir ve bilhassa ekonomi politikaları açısından yerden yere vurulabilir ama savunma sanayisinde gösterdiği performans gerçekten övgüye değerdir.    Gerçekten de siyasi otorite bu işin üzerinde ısrarla durmasaydı şimdi ne İHA -SİHA, ne ATAK, ne ANADOLU Helikopter Gemisi ne de başkaları ortada olmazdı. Bu silahların lanse edildiği gibi tamamen yerli ve milli olmadığı, çeşitli parçalarından motorlarına, tasarımından yazılımına kadar sayısız konow how alındığı söylenebilir ama mutlaka bir yerden başlamak lazımdı. Bu konularda gelişmiş ülkelerin onlarca senede gelmiş olduğu birikimi birkaç yılda ikmal etmek mümkün değildir. Bu teknolojiler uzun yıllar içinde özümsenir ve daha ileriye götürülür. Biz henüz öğrenci seviyesindeyiz yani.   Hükümet makamları, Süleyman Demirel’in dediği gibi “Mahkeme kadıya mülk değildir. Buraları gelinen gidilen yerlerdir. Demokrasi tam da budur” Önümüzdeki yılın seçiminde iktidar değişirse mevcut savunma sanayi birikimi asla ihmal edilmemeli hatta üzerine daha gerçekçi projeler eklenerek Türkiye’nin tank, uçak, balistik füze, savaş gemisi gibi temel silahlar en modern şekliyle, en ileri nesil olarak imal edilip Türk Ordusu’na teslim edilmelidir.   Bu parti marti meselesi değildir. Bu topraklarda bağımsız bir devlet olarak kalmanın sigortası, milli bir meseledir. Eğer yeni gelecek bir iktidar “ Bunca sosyal proplem varken silah sanayiine mi para yatıracağız?” diye düşünürse her şey heba olabilir. Mevcut birikim bile kaybolur.    70 yıllık NATO müttefiki yerine baldırı çıplak PKK-YPG’yi destekleyen ve akıl almaz miktarda modern silahlar veren ABD’nin insafına insafına kalır, caydırıcılığımızı kaybeder ve her yönden saldırılara açık oluruz.
Ekleme Tarihi: 09 Aralık 2022 - Cuma

SAVUNMA SANAYİ: HAKİKİ BEKA MESELESİ

Güçlü ve ileri bir savunma sanayi bir ülkenin hem bekası hem de güçlü bir ülke olarak bölgesinde ve dünyada söz  sahibi olabilmesi için son derece önemli bir sanayi ve teknoloji dalıdır. 
 
Rahatlıkla ifade edilebilir ki özellikle bizim gibi “Rahat bırakılmayan coğrafyalarda” olmazsa olmazdır. 300 yıllık Osmanlı, 100 yıllık Cumhuriyet Tarihi olmak üzere son 400 yılımız bize göstermiştir ki, kendi silahımızı kendimiz yapmadan asla bu topraklarda rahat yaşayamayız. İstiklâlimiz bile tehlikeye girer.
 
Zira taşıma su ile değirmen dönmeyeceği gibi, milli varlığımızı, istiklalimizi başkalarının insaf ve keyfine bırakamayız. Meselâ en önemli silah tedarikçimiz olan ABD’nin son 50 yılda zırt pırt uyguladığı silah ambargoları bizi kendimize getirmiş, MKE Kırıkkale Silah Fabrikası ve bir iki tersaneden başka savunma sanayi olmayan bir ülke, Milgem, Aselsan, Roketsan ve TAİ gibi savunma sanayi kuruluşlarının kurulup harekete geçirilmesiyle atağa kalkmış, sön dönemde Baykar, FNNS, Otokar ve teknoloji desteğiyle Tübitak’ın da eklemlenmesiyle bugün gerçekten övünülecek bir düzeye erişmiştir. 
 
Kim ne derse desin, bugünkü iktidar birçok yönden eleştirilebilir ve bilhassa ekonomi politikaları açısından yerden yere vurulabilir ama savunma sanayisinde gösterdiği performans gerçekten övgüye değerdir. 
 
Gerçekten de siyasi otorite bu işin üzerinde ısrarla durmasaydı şimdi ne İHA -SİHA, ne ATAK, ne ANADOLU Helikopter Gemisi ne de başkaları ortada olmazdı. Bu silahların lanse edildiği gibi tamamen yerli ve milli olmadığı, çeşitli parçalarından motorlarına, tasarımından yazılımına kadar sayısız konow how alındığı söylenebilir ama mutlaka bir yerden başlamak lazımdı. Bu konularda gelişmiş ülkelerin onlarca senede gelmiş olduğu birikimi birkaç yılda ikmal etmek mümkün değildir. Bu teknolojiler uzun yıllar içinde özümsenir ve daha ileriye götürülür. Biz henüz öğrenci seviyesindeyiz yani.
 
Hükümet makamları, Süleyman Demirel’in dediği gibi “Mahkeme kadıya mülk değildir. Buraları gelinen gidilen yerlerdir. Demokrasi tam da budur” Önümüzdeki yılın seçiminde iktidar değişirse mevcut savunma sanayi birikimi asla ihmal edilmemeli hatta üzerine daha gerçekçi projeler eklenerek Türkiye’nin tank, uçak, balistik füze, savaş gemisi gibi temel silahlar en modern şekliyle, en ileri nesil olarak imal edilip Türk Ordusu’na teslim edilmelidir.
 
Bu parti marti meselesi değildir. Bu topraklarda bağımsız bir devlet olarak kalmanın sigortası, milli bir meseledir. Eğer yeni gelecek bir iktidar “ Bunca sosyal proplem varken silah sanayiine mi para yatıracağız?” diye düşünürse her şey heba olabilir. Mevcut birikim bile kaybolur. 
 
70 yıllık NATO müttefiki yerine baldırı çıplak PKK-YPG’yi destekleyen ve akıl almaz miktarda modern silahlar veren ABD’nin insafına insafına kalır, caydırıcılığımızı kaybeder ve her yönden saldırılara açık oluruz.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi