Türk Eğitim-Sen kurulduğu günden beri sahip olduğu ilkeler, sendikacılığa kattığı değer ve erdemle Türk memur sendikacılığının lokomotifi oldu.
Türk Eğitim-Sen tıkanan, yozlaşan, yeni gelişmeleri takip etmekte zorlanan ve çözüm üretmekten çok sorun haline gelmeye başlayan sendikacılığa yeni bir nefes, farklı bir bakış getirdi.
Atatürk ilkelerine bağlı, Milletin değerleriyle ters düşmeden ama sarı sendikacılık yapmadan da hak mücadelesi verilebileceği gerçeğiyle Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığı ve bütünlüğü hem de milletin birliği ve kardeşliği için her türlü iç ve dış mihrakların karşısında olurken diğer yandan da kamu görevlilerinin haklarının korunması ve geliştirilmesi yolunda kesintisiz, kararlı ve çetin bir mücadelenin temsilcisi oldu.
Her türlü olumsuz şarta rağmen yıllar içinde istikrarlı bir biçimde büyüyen sendikamız, yalnızca mesleki değil üyelerinin eğitim, sağlık, tatil, yurt, konaklama gibi her türlü ihtiyacına destek oldu.
Ülkemizin 81 ilinde, yedi bölgesinde,
doğudan batıya, kuzeyden güneye her noktasında varlığıyla öğretmenlerimizin ve milletimizin güvendiği, dayandığı, saygı duyduğu kurumsal bir yapıya kavuştu.
İşçi sendikacılığının hakim olduğu, memurların örgütlenme özgürlüğünün bile söz konusu olmadığı, son derece zor şartlar ve imkansızlıklar altında başlayan mücadelemiz, bugün memur sendikacılığının sendikal hareketin merkezi haline gelmesiyle taçlanmış bulunuyor.
Bu mücadele elbette emeği, alın terini, çileyi, rahatından vazgeçerek zoru seçenleri ifade ediyor. Türk Eğitim-Sen’i bugünlere taşıyan, sürgünleri, baskıları, zulme uğramayı göze alan ve kurulduğundan bugüne inancından ve duruşundan taviz vermeyen üyelerinin kararlı duruşuyla bu günlere geldi.
Bu vesile ile yolu Türk Eğitim-Sen’den geçmiş, üye olarak, işyerlerinde, şubelerde yönetim kademelerinde yer alarak elini taşın altına koyan, “Türk Eğitim-Sen” diyen bütün dava neferleri çok önemli bir görevi yerine getirmiş ve bu kutlu mücadelede isimlerini baş köşeye yazdırmışlardır.
Türkiye Kamu-Sen kurulduğu günden beri birçok hükümet değişti, siyasal iktidarlar geldi, gitti. Değişmeyen Türk Eğitim-Sen’in hizmet ve mücadele aşkı oldu. Akıp giden zaman içinde değişmeyecek tek unsurun Türk Eğitim-Sen’in duruşu, mücadele azmi ve kararlılığı olacağından kimsenin şüphesi olmasın.
Bu sebeple, “HAK MÜCADELESİNDE BEN DE VARIM” diyen bütün kamu çalışanlarını bu çatı altında birleşmeye davet ediyoruz.
Türk Eğitim-Sen kurulduğu günden beri sahip olduğu ilkeler, sendikacılığa kattığı değer ve erdemle Türk memur sendikacılığının lokomotifi oldu.
Türk Eğitim-Sen tıkanan, yozlaşan, yeni gelişmeleri takip etmekte zorlanan ve çözüm üretmekten çok sorun haline gelmeye başlayan sendikacılığa yeni bir nefes, farklı bir bakış getirdi.
Atatürk ilkelerine bağlı, Milletin değerleriyle ters düşmeden ama sarı sendikacılık yapmadan da hak mücadelesi verilebileceği gerçeğiyle Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığı ve bütünlüğü hem de milletin birliği ve kardeşliği için her türlü iç ve dış mihrakların karşısında olurken diğer yandan da kamu görevlilerinin haklarının korunması ve geliştirilmesi yolunda kesintisiz, kararlı ve çetin bir mücadelenin temsilcisi oldu.
Her türlü olumsuz şarta rağmen yıllar içinde istikrarlı bir biçimde büyüyen sendikamız, yalnızca mesleki değil üyelerinin eğitim, sağlık, tatil, yurt, konaklama gibi her türlü ihtiyacına destek oldu.
Ülkemizin 81 ilinde, yedi bölgesinde, doğudan batıya, kuzeyden güneye her noktasında varlığıyla öğretmenlerimizin ve milletimizin güvendiği, dayandığı, saygı duyduğu kurumsal bir yapıya kavuştu.
İşçi sendikacılığının hakim olduğu, memurların örgütlenme özgürlüğünün bile söz konusu olmadığı, son derece zor şartlar ve imkansızlıklar altında başlayan mücadelemiz, bugün memur sendikacılığının sendikal hareketin merkezi haline gelmesiyle taçlanmış bulunuyor.
Bu mücadele elbette emeği, alın terini, çileyi, rahatından vazgeçerek zoru seçenleri ifade ediyor. Türk Eğitim-Sen’i bugünlere taşıyan, sürgünleri, baskıları, zulme uğramayı göze alan ve kurulduğundan bugüne inancından ve duruşundan taviz vermeyen üyelerinin kararlı duruşuyla bu günlere geldi.
Bu vesile ile yolu Türk Eğitim-Sen’den geçmiş, üye olarak, işyerlerinde, şubelerde yönetim kademelerinde yer alarak elini taşın altına koyan, “Türk Eğitim-Sen” diyen bütün dava neferleri çok önemli bir görevi yerine getirmiş ve bu kutlu mücadelede isimlerini baş köşeye yazdırmışlardır.
Türkiye Kamu-Sen kurulduğu günden beri birçok hükümet değişti, siyasal iktidarlar geldi, gitti. Değişmeyen Türk Eğitim-Sen’in hizmet ve mücadele aşkı oldu. Akıp giden zaman içinde değişmeyecek tek unsurun Türk Eğitim-Sen’in duruşu, mücadele azmi ve kararlılığı olacağından kimsenin şüphesi olmasın.
Bu sebeple, “HAK MÜCADELESİNDE BEN DE VARIM” diyen bütün kamu çalışanlarını bu çatı altında birleşmeye davet ediyoruz.