Millî iradeye dayanarak kurulduk, esarete, vesayete direnerek kurtulduk
29 Ekim, asırlar boyu hür ve bağımsız yaşamayı varlığının temel ilkesi bilmiş milletimizin birlik ve bütünlük içinde yaşama kararlılığını ortaya koymuştur.
Tarihte hiçbir esarete rıza ve tahammül göstermemiş milletimiz, varlığını yok etmeyi amaçlayan emperyalist işgal ve saldırılara karşı ölümüne karşı koyarak kazandığı zaferin sonunda millet egemenliği esasına dayanan Cumhuriyeti kurmuştur. Zorlu süreç ve sınavlardan geçerek Malazgirt’ten günümüze kadar kesintisiz devam eden inanç, iddia ve ideal, son büyük varoluş hamlesini Cumhuriyet’le taçlandırmıştır.
Tarifsiz acı ve sıkıntılarla süren istiklal harbiyle bağımsız yaşama iradesine zincir vurulamayacağının dersini dünyaya veren milletimiz, demokratik değerleri bağımsızlık idealiyle bütünleştirerek anlamlı kılmıştır. Devlet, ilk meclisin kurumsal temsiliyle somut değere dönüşen millet irade ve idealiyle bütünleştiği her dönemde, demokratik kazanımlarla birlikte her alanda atılım, gelişme ve büyüme sağlamıştır.
Cumhuriyeti, ancak özgür kişiliği ve kimliğiyle medeniyet yarışına katılan millet payidar kılabilir. Küresel ölçekte bütün insanlığın maruz kaldığı alçaltıcı müdahalelerin, soykırım ve katliamların, korkunç iç savaşların, ülke içinde darbelerin, dayatmaların olumsuz etkisinden sıyrılarak yeni bir tarihsel, siyasal, ekonomik atılım yapmak kolay değildir. İnsanın özgür iradesi yerine zulme ve baskıya dayanan hiçbir yaklaşımın ne cumhura ne cumhuriyete yararı olmuştur.
İçeriden ve dışarıdan her türlü vesayet odaklarına karşı koyarak kendini millet varlığıyla tanımlayan Cumhuriyet, hedeflediği muasır medeniyet seviyesine, ancak ve sadece milletin irade ve idealleri doğrultusunda ilimle, bilgiyle, eğitimle yükselebilir. Yerli ve millî olmayı, yepyeni bir dil, bilgi, bakış ve iddiayla canlı kılarak, egemenliğimizi daha ileri, daha iddialı noktaya taşıyabiliriz, taşımalıyız. Yoksa tarihte örnekleri çokça görüldüğü gibi, ufku ve iddiası kalmamış irade geleceğe taşınamaz.
Büyüyen ekonomimizle birlikte maneviyatı köklü değere, canlı hayata dönüştüren bir eğitim sistemiyle bölgemizde ve dünya genelinde adalet, bilim, sanat, refah üreten güç merkezi olarak yolumuza devam edeceğiz. Başta eğitim olmak üzere, hayatın her alanında yeni atılımlarla kazanacağımız başarılar, devlet ve millet bütünlüğünün teminatı ve dayanağı millî iradeyi daha anlamlı ve kalıcı değere dönüştürmektedir. Sadece bölgemizde değil, tarihin belirleyici zemininde ve zamanında kendimize güven içinde ve güçlü olmamızdan rahatsız olan emperyal odakların kurgu ve kumpaslarına karşı, istiklal harbindeki ruhla direnecek, atılım ve hamlemize durmaksızın devam edeceğiz.
Atılım ve istikrarımız, bölgemizde emperyal hesapların oyununu bozduğumuz, dünya mazlumlarının zulümden kurtuluş umudunu harekete geçirdiğimiz için hedef alınmıştır, alınmaktadır. Ülke ve millet olarak, her bir başarımız, dünya mazlumlarına sadece kurtuluş umudu değil, inanç ve azmin gerçekleşmiş örnekleri olarak da onlara güç ve ilham vermektedir.
Varlık mücadelesinin, uğruna can verilen değerlere kalemle ruh vererek sürmesi gerektiğine inanan Eğitim-Bir-Sen olarak, vatanın bölünmez bütünlüğü ve millet iradesinin egemenliği için can veren şehitlerimizi rahmetle ve minnetle anıyoruz.
Terörle mücadele ve 15 Temmuz direnişi ile yaşanan acı ve heyecanların tazelediği millî ruh ve bilinçle Cumhuriyetin kuruluşunun 96. yılında; özgürlüklerin, kardeşliğin ve huzur ikliminin hâkim olduğu nice yıllar diliyoruz.
Seyfettin AFACANLAR
Rize Eğitim Bir Sen Şube Başkanı