Millet İttifakı denilen 6 ayrı Siyasi Parti seçimlere yaklaşık 3 ay kalmasına rağmen adayını hala belirleyemedi ve onun yerine kamuoyunun önüne ortak mutabakat metni denilen 244 sayfalık bir metin sürdü.
Bir kere, farklı olan siyasi partilerin mutabakatı ne demek? Eğer birlikte iktidar olurlarsa, yani bir koalisyon hükümeti oluştururlarsa yapacakları icraatların bu metinde yer alanlardan oluşacağının vaadi demek.
Buradan bakıldığında bu bir koalisyon mutabakatıdır.
Koalisyon hükümeti kurmak için önce Cumhurbaşkanlığını kazanmak, iktidara gelebilecek sayıda milletvekiline sahip olmak yani Meclis çoğunluğunu elde etmek gerekiyor.
Bunun için kamuoyu iktidar programını değil, kazanma yarışına girecek olan Cumhurbaşkanı adayının kimliğine önem verir. Kamuoyuna, dünyanın en iyi programını da sunsanız, seçmen oy vereceği adayın kimliğiyle ilgilenir.
Gerçi, Millet İttifakını destekleyen bazı kişiler, “Erdoğan karşısında tuzluk da olsa ona oy vereceğiz” dese de bu derece körlükle seçim kazanılabileceğini düşünmek mantığa ters.
İş sadece Cumhurbaşkanlığı seçimi ile bitmiyor, iktidar olmak için Meclis çoğunluğunu elde edecek kadar Milletvekili de kazanmak gerek. Seçime yeni seçim sistemiyle girileceği için Meclis çoğunluğunu elde edecek seçim stratejisinin de ortaya konması son derece önemli. Bu konuda da bir şey açıklanmadığına göre öyle anlaşılıyor ki 6’lı masa adayın kimliğini önemsemiyor. Eğer, gerçekten Cumhurbaşkanlığına Millet İttifakının adayı seçilecek olursa o zaman zaten hükümet yapmak için Meclis çoğunluğuna ihtiyaç yok. Kabineyi Cumhurbaşkanı oluşturuyor ve gerekirse bakanlıklara dışarıdan da atama yapabiliyor. Seçimde Meclis çoğunluğu elde edilemezse de HDP’nin desteğiyle çoğunluğu sağlamak ve karşı grubun kanunlar çıkarma yoluyla Cumhurbaşkanlığı Kabinesini zora sokması mümkün olmayacak.
Özetle: Öyle anlaşılıyor ki; Millet İttifakının söylemi “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” olsa da, asıl hedef Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi üzerinden (HDP destekli) 7’li koalisyonla ülkeyi idare etmek. Mazeret de hazırdır: (Davutoğlu’nun Habertürkte’ki hazır mazereti gibi) “Halk bize anayasayı değiştirecek kadar destek vermedi” olacak.
Bu mutabakat metni, Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanlığını kazanmaları halinde Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi üzerinden koalisyonu oluşturan Genel Başkanların Cumhurbaşkanı Yardımcısı olacakları bir model olup, HDP’nin Meclise girmesi ve desteğinin alınması için de model HDP’nin pazarlığına açık olacaktır. Yani bu pazarlık sonucunda HDP Eş Başkanının da Cumhurbaşkanı Yardımcısı yapılması söz konusu olabilecektir.
Mutabakat Metnine bakıldığında Yerel Yönetimlerle ilgili maddeler bir HDP açılımıdır. HDP’nin mevcut uygulamalara itirazları dikkate alınmış ve HDP’nin ana hedefleri metinde kendine yer bulmuştur.
Babacan’ın Mutabakat Metnini överken “dışarıyı memnun edecek” bir metin olduğunu belirtmesi de, bu metnin beş yıllık koalisyon programı olarak bu tip amaçları da içerdiğini açığa çıkarıyor.
PARLAMENTER SİSTEMİ SUYA DÜŞÜRMEK
Millet İttifakı seçimlerde Anayasayı değiştirecek Meclis çoğunluğunu elde etse de, koalisyonu oluşturacak partilerden bir kısım istifalarla bu çoğunluğu Anayasal değişiklik yapabilme çoğunluğunun altına düşürmek ve böylece parlamenter sisteme geçmemek için mazeret uydurmak da mümkün. CHP’den İYİ Partiye 15 Milletvekili transferi olayını düşündüğümüzde bu veya benzer atraksiyonların yapılmayacağının garantisi yok.
Aksi olsa; yani Millet İttifakının Anayasa değişikliği yapabilecek düzeyde Milletvekili kazanması halinde vaad ettikleri gibi Parlamenter Sisteme geçmeleri söz konusu olsa bir seçim dönemini kapsayacak böyle bir ortak metin yani hükümet programı hazırlanmazdı. Anayasa değişikliği veya referandum onayıyla Parlamenter sisteme geçilebileceğine göre mutabakat metninde bu süre dikkate alınırdı. En azından bununla ilgili bir açıklamaya yer verilirdi.
Hatırlanırsa Akşener “ Ben, Başbakan olacağım” demekten vazgeçmiş değil. Kılıçdaroğlu da sürekli “CHP İktidarı”ndan bahsediyor. Yani bu açıklamalara göre parlamenter sisteme geçilecek ve bu iki partiden biri iktidar olacak. Eğer İYİ parti iktidar olursa Akşener de Başbakanlık hülyasına kavuşmuş olacak.
Peki, eğer durum böyle olacaksa, yani bu partilerden biri Parlamenter sistemle iktidar olacaksa bu metni mi uygulayacak? Mesela, bu partilerin vaad ettikleri birçok şey bu metinde yok. Demek ki, “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” seçmen için bir av. Amaç, güçlü Cumhurbaşkanlığı sitemine dayanarak (yerel seçimde olduğu gibi) HDP’nin yandan veya direkt desteğiyle/ortaklığıyla ülkenin yönünü bu programa göre şekillendirmek..
Kamuoyuna sunulan “mutabakat metni”ni de bir başka yazımda ele alacağım.. Şimdiden söyleyeyim; İçinde, içerideki ve dışarıdaki birilerine gizli mesajlar bulunan, lise düzeyinde hazırlanmış beş yıllık bir koalisyon metni..!