DEVA, DA SON DURUM..DÖRT ÜZERİNDEN DÖRT..   DEVA Partisi Genel Başkanı, Ali Babacan’dan kesitler. Bilineni tekrar edelim istedik.. 1985'te TED Ankara Koleji'ni birincilikle bitirdi. 1989 yılında ODTÜ Endüstri Mühendisliği Bölümü'nden,(Dört üzerinden dört ile)  birincilikle mezun oldu. Akademik ve diğer başarılarını saymamıza gerek yok. Siyasi kariyeri ise herkes biliyor. Tekrar etmeye gerek yok. Gözlemim şu: Ali Babacan’ı dünya izliyor.. İngiltere Japonya ve Hollanda Ankara’daki büyükelçiler, Babacan ile görüşenler. Bir çok yabancı büyükelçilerde randevu bekliyorlar. Kısacası yabancı ülkeler, yakından tanıdıkları ve bildikleri Babacan’ı yakından izliyorlar. Sırada iş adamları var,ama gizliden.. * 24 Kasım günü, DEVA Partisi Genel başkanı  başdanışmanı  Hasan Karal’ın  İncek’teki ofisinde İadeyi  ziyareti gerçekleştirdik.. Karal ile ilgili daha öncesinden birkaç yazı yazdığım için tekrarına girmeyeceğim. Rize’den Hasan Karal’ın, DEVA Partisi’ne geçmesi olay olmuştu. Kıyametler kopmuştu.. Karal, bir gecede istenmeyen adam ilan edildi. “İhanet” ile suçlandı. Gıyabında cenaze namazı kılındı. Bu günlerde gıyabında cenaze namazını kılanlar, Karal’a bağlılıklarını, gizliden bildirmeye başladılar. * Karal’ın ofisi dolup taşıyor. Siyasilerden, bürokrasiden… İşadamlarından, sivil toplum kuruluşlarına kadar. Rize’den arayanlar ve gelenleri dikkatimi çekti. Bunun nedenini sordum ve “Ah şu siyaset” demekle yetindi. Karal, kısa sürede  “Alkışı duydu, ihaneti gördü” şimdi daha deneyimli. Bu süreçte gerçek dostlarını tanıdı. İlginç yanı ise, bu dostları AK Parti Milletvekili iken, yanında    ve desteği olmayan kişiler.. Karal  uğradığım günün sabahı ,DEVA Partisi Genel Başkan yardımcıları ve kurucularla kahvaltı yaptı. Bir gün öncesinde; Genel başkanla birlikte Sinop  kongresine katılmış. Önce Balıkesir il başkanı geldi. Görüştüler ve yolcu etti. Ardından Ağrı’dan iki işadamı geldi bağlılıklarını bildirip. ”Gizli kalmak kaydıyla bir emriniz var mı?” deyip gittiler. Edirne’den bir heyet. Devamında Hatay’dan gelenler. Samsun’dan farklı bir heyet derken, Erzurum’dan gelenler oldu… Ardeşen’den bir insanı uğradı. Hemen peşinden, hemşerimiz olan;  bir düşünce kuruluşu başkanı geldi, bir dosya sundu. Derken, Adıyaman  il Kongresi’nden davet aldı ”Tamam gelirim” cevabını verdi. “Hasan Bey biraz konuşsak”  derken, Kurucular kurulu Üyesi geldi.” Ve Konya’da yapılacak il kongresinde divan başkanı siz olurmuşsunuz? Ricasında bulundu. “Adıyaman’a gideceğim” dedi ise e Konya’ya gitmekten kurtulamadı. Oradan da Çanakkale il kongresine katıldı. * Hasan Karal, Genel başkan Babacan ile birlikte bütün kongrelere katılıyor. Hasan Bey’e kongreleri sorduk. ”40’e yaklaştık.10 Aralık’ta süreç tamamlanacak” dedi. ”DEVA’ da durumlar nasıl?” dedik. Telefonu çaldı. Arhavi’den bir hanım aradı. Bir iş için ısrar ediyordu” Ablacığım, ben devreye girersem işini yapmazlar” dedi ise de ikna olmadı. Rize’den üç kişi daha aradı. Biri covid olmuş yoğun bakım servisinde yer arıyordu. Rize’deki tüm hastaneler dolu, Trabzon’da yer buldu. İki hemşerimiz ise Ankara’da kanser tedavisini görüyorlar. Hasan Bey onlara yer buldu, yatırdı, şoförünü tahsis etti. “Hasan Bey konuşamadık”  dedik. Kapıdan 7-8 kişi daha bekliyordu. Başka zaman konuşmak üzere anlaştık ve ayrıldık.. Rizeli olarak, Tayyip Bey’e yakın olmak Karal için ayrıcalıktı. Rahatlıktı. Kişisel ikbal ve rahatlık için her türlü imkânı varken, neden zoru seçti dersiniz ? Giyabında cenaze namazı kılanlar  önce bunu düşünsünler.. Karal için bu karar sıradan bir karar değildi. Kendi deyimi ile bu karar, hem insanı hem de vicdanı  hem de ahlaki bir karar