Recep Ali AKSOYLU
Köşe Yazarı
Recep Ali AKSOYLU
 

KENEVİR EKİMİ ÇAYLIKLARI REHABİLİTE EDER Mİ!

Yöre ekonomimizin bel kemiği bugün çay, dün de kenevir idi.  Kenevir artık yok gibi! Çay geldi diye kenevir yok olmadı. Hatta Amerika’nın baskısıyla yasaklandığı içinde değil.  Kısmı yasak uygulaması vardı ama tamamen ekonomik nedenlerle üretim – gündem dışı kaldı! Bir ürünün selametini, yaşam sürecini piyasa belirler.   Kabul edelim ki yönetenlerin de ürünün yaşam sürecini uzatabilmede yadsınamaz etkisi vardır. Günümüzün moda ifadesi “inovasyon” bunun yanıtıdır.  Uzatamadık, çünkü pamuk türevi ve petro kimya ürünlerinin 1800 lerin ikinci yarısında dünya ekonomisine dahil ve giderek hakim olmasıyla kenevir gibi yoğun emek isteyen, üretim maliyeti yüksek ürünler gözden düştü! İnovasyon dedik ya mevcut ürün yelpazemizi de yenileyemediğimizden, çeşitliliği artıramadığımızdan hem ekonomik hem de kültürel açıdan sınıfta kaldık!  Büsbütün yok olmaması için Türkiye genelinde birkaç enstitü, kişi ile beraber yıllardır yazıp çiziyoruz. Yakın geçmişte 20 il de yasal üretim izni de çıktı, Rize yöresi haricinde tekstil ağırlıklı arpa boyundan biraz fazla mesafe de alınmaya başlandı. Karşılık bulamadığımdan olsa gerek bir süredir keneviri, feretikoyu yazmıyorum ama düşünce insanı, yazar Abdurrahman Dilipak’ın Twitter hesabında bugün gördüğüm mesajı dürttü beni!  Abdurrahman Dilipak Twitter hesabında diyor ki, “TBMM bahçesine kenevir ekelim daha fazla oksijen alsınlar da daha fazla mutlu daha az öfkeli olsun vekiller.”  Evet, kenevirin böyle bir becerisi var.  Ben de benzer bir yaklaşımla kenevirin bu yönünü başka bir alan için geçmişte çok kez dile getirdim; “Çaylıklarımız yanlış gübreleme nedeniyle betona döndü; toprak öldü, haşereler yaşamıyor, verim düştü. Çay tamiları arasına mesela her 3 metrede bir mucize bitki kenevir eksek, 3-5 senede toprağı rehabilite edip geri kazanabiliriz.” Elbette elimde bu konuda yapılmış bir deney, veri yok ama kenevirin gübreye gerek kalmadan ekildiği toprağı rehabilite ettiğini, oksijen deposu olduğu biliyoruz. Bağımlılık yaratan etken maddeden arıtılmış kenevir bitkisinin de geliştirildiğini göz önüne alarak!
Ekleme Tarihi: 24 Şubat 2024 - Cumartesi

KENEVİR EKİMİ ÇAYLIKLARI REHABİLİTE EDER Mİ!

Yöre ekonomimizin bel kemiği bugün çay, dün de kenevir idi. 
Kenevir artık yok gibi!
Çay geldi diye kenevir yok olmadı. Hatta Amerika’nın baskısıyla yasaklandığı içinde değil. 
Kısmı yasak uygulaması vardı ama tamamen ekonomik nedenlerle üretim – gündem dışı kaldı!
Bir ürünün selametini, yaşam sürecini piyasa belirler.  
Kabul edelim ki yönetenlerin de ürünün yaşam sürecini uzatabilmede yadsınamaz etkisi vardır. Günümüzün moda ifadesi “inovasyon” bunun yanıtıdır. 
Uzatamadık, çünkü pamuk türevi ve petro kimya ürünlerinin 1800 lerin ikinci yarısında dünya ekonomisine dahil ve giderek hakim olmasıyla kenevir gibi yoğun emek isteyen, üretim maliyeti yüksek ürünler gözden düştü!
İnovasyon dedik ya mevcut ürün yelpazemizi de yenileyemediğimizden, çeşitliliği artıramadığımızdan hem ekonomik hem de kültürel açıdan sınıfta kaldık! 
Büsbütün yok olmaması için Türkiye genelinde birkaç enstitü, kişi ile beraber yıllardır yazıp çiziyoruz. Yakın geçmişte 20 il de yasal üretim izni de çıktı, Rize yöresi haricinde tekstil ağırlıklı arpa boyundan biraz fazla mesafe de alınmaya başlandı.
Karşılık bulamadığımdan olsa gerek bir süredir keneviri, feretikoyu yazmıyorum ama düşünce insanı, yazar Abdurrahman Dilipak’ın Twitter hesabında bugün gördüğüm mesajı dürttü beni! 
Abdurrahman Dilipak Twitter hesabında diyor ki, “TBMM bahçesine kenevir ekelim daha fazla oksijen alsınlar da daha fazla mutlu daha az öfkeli olsun vekiller.” 
Evet, kenevirin böyle bir becerisi var. 
Ben de benzer bir yaklaşımla kenevirin bu yönünü başka bir alan için geçmişte çok kez dile getirdim;
“Çaylıklarımız yanlış gübreleme nedeniyle betona döndü; toprak öldü, haşereler yaşamıyor, verim düştü. Çay tamiları arasına mesela her 3 metrede bir mucize bitki kenevir eksek, 3-5 senede toprağı rehabilite edip geri kazanabiliriz.”
Elbette elimde bu konuda yapılmış bir deney, veri yok ama kenevirin gübreye gerek kalmadan ekildiği toprağı rehabilite ettiğini, oksijen deposu olduğu biliyoruz.
Bağımlılık yaratan etken maddeden arıtılmış kenevir bitkisinin de geliştirildiğini göz önüne alarak!

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi