Prof.Dr.Ahmet Berhan YILMAZ
Köşe Yazarı
Prof.Dr.Ahmet Berhan YILMAZ
 

KURTARICI BEKLEMEK

  Bir kurtarıcı, bir kahraman bekleyen, birilerini kahraman, kurtarıcı olarak gören toplumlar; mili ve manevi benliğini yitirmiş, toplum Müslüman ise Allah’a olan inanç ve güveni azalmış, acze düşmüş, birileri tarafından pompalanan umut sosyolojisine, kişilere olağanüstü güç yükleyerek, teslim olmuş toplumlardır. Kendilerine yapılan zulmü, haksızlığı, adaletsizliği engelleyemeyen, daima ezilen toplumlar veya kişiler siyasal, dini, dünyevi yenilgilerini örtmesi, kendilerini kurtarması, intikamlarını alması, yaşanan haksızlıklara, adaletsizliklere, bozulan toplumsal yapıya son vermesi için bir kurtarıcı, bir kahraman beklerler veya bu misyonu yöneticilerine yükleyerek onları kutsarlar. Korkak, öğrenilmiş çaresizliğe teslim olmuş, kendilerini gereksiz, önemsiz, yetersiz gören, aciz, baskı altında ezilmiş olan bu toplumlar veya kişiler bu durumu yaşam biçimi haline getirdikleri için bir kahraman veya kurtarıcı bekleye bekleye, zulüm altında ezilip, haksızlık ve adaletsizlik altında aç biilaç sessiz sedasız yaşarlar. Daha kötüsü bu durumun bir gün biteceği beklentisi ile aynı çaresizliği, sömürülen ve ezilen olmayı, kurtarıcılara bel bağlayarak zillet içinde yaşamayı, bir kadermiş gibi, çocuklarına miras bırakarak ölür giderler. Bazen sabır ve şükür aldatmasıyla, bazen vatan millet sevgisiyle süslenerek topluma dayatılan bu durumun dinde ve sosyolojide yeri olmadığı aşikârdır. Hani Müslüman bir toplum olduğumuzu iddia ettiğimiz için belirtmek gerekir ki; kahraman, kurtarıcı beklemek, birilerini kahraman, kurtarıcı ilan etmek İslam’ı, Allah’ın emirlerini, Allah’ın kurallarını, Hz. Muhammed Mustafa’nın (sav) Kur’an öğretisini, ortaya koyduğu teorileri reddetmektir. Hâlbuki bir ülkede, bir toplumda sistem “yeterince iyi” işlediği, ülke “iyi ve adaletle yönetildiği” takdirde, toplum haysiyetini, öz güvenini, cesaretini yitirmeyeceği için, orada kahramanlara, kurtarıcılara, birilerinin ütopik bir şekilde kendilerini feda etmelerine ihtiyaç olmaz. Zaten bu kahramanlık, kurtarıcı, metafizik fedakârlık hikâyeleri gerçek hayatta değil film senaryolarında, destanlarda, mitolojilerde, masallarda olur. Dünyevi çıkarları, beklentileri, hırsları yüzünden nefsinin, şeytanın emirlerine uyarak kullara teslim olanların, kurtarıcı, kahraman rolüne soyunup bu işten rant elde ederek toplumu aldatanların ve onlara ait çıkar çevrelerinin bütün bunları anlaması, gerçekleri kabullenmesi, işlerine gelmediği için, mümkün değildir.
Ekleme Tarihi: 07 Ağustos 2023 - Pazartesi

KURTARICI BEKLEMEK

 

Bir kurtarıcı, bir kahraman bekleyen, birilerini kahraman, kurtarıcı olarak gören toplumlar; mili ve manevi benliğini yitirmiş, toplum Müslüman ise Allah’a olan inanç ve güveni azalmış, acze düşmüş, birileri tarafından pompalanan umut sosyolojisine, kişilere olağanüstü güç yükleyerek, teslim olmuş toplumlardır.

Kendilerine yapılan zulmü, haksızlığı, adaletsizliği engelleyemeyen, daima ezilen toplumlar veya kişiler siyasal, dini, dünyevi yenilgilerini örtmesi, kendilerini kurtarması, intikamlarını alması, yaşanan haksızlıklara, adaletsizliklere, bozulan toplumsal yapıya son vermesi için bir kurtarıcı, bir kahraman beklerler veya bu misyonu yöneticilerine yükleyerek onları kutsarlar.

Korkak, öğrenilmiş çaresizliğe teslim olmuş, kendilerini gereksiz, önemsiz, yetersiz gören, aciz, baskı altında ezilmiş olan bu toplumlar veya kişiler bu durumu yaşam biçimi haline getirdikleri için bir kahraman veya kurtarıcı bekleye bekleye, zulüm altında ezilip, haksızlık ve adaletsizlik altında aç biilaç sessiz sedasız yaşarlar.

Daha kötüsü bu durumun bir gün biteceği beklentisi ile aynı çaresizliği, sömürülen ve ezilen olmayı, kurtarıcılara bel bağlayarak zillet içinde yaşamayı, bir kadermiş gibi, çocuklarına miras bırakarak ölür giderler.

Bazen sabır ve şükür aldatmasıyla, bazen vatan millet sevgisiyle süslenerek topluma dayatılan bu durumun dinde ve sosyolojide yeri olmadığı aşikârdır.

Hani Müslüman bir toplum olduğumuzu iddia ettiğimiz için belirtmek gerekir ki; kahraman, kurtarıcı beklemek, birilerini kahraman, kurtarıcı ilan etmek İslam’ı, Allah’ın emirlerini, Allah’ın kurallarını, Hz. Muhammed Mustafa’nın (sav) Kur’an öğretisini, ortaya koyduğu teorileri reddetmektir.

Hâlbuki bir ülkede, bir toplumda sistem “yeterince iyi” işlediği, ülke “iyi ve adaletle yönetildiği” takdirde, toplum haysiyetini, öz güvenini, cesaretini yitirmeyeceği için, orada kahramanlara, kurtarıcılara, birilerinin ütopik bir şekilde kendilerini feda etmelerine ihtiyaç olmaz. Zaten bu kahramanlık, kurtarıcı, metafizik fedakârlık hikâyeleri gerçek hayatta değil film senaryolarında, destanlarda, mitolojilerde, masallarda olur.

Dünyevi çıkarları, beklentileri, hırsları yüzünden nefsinin, şeytanın emirlerine uyarak kullara teslim olanların, kurtarıcı, kahraman rolüne soyunup bu işten rant elde ederek toplumu aldatanların ve onlara ait çıkar çevrelerinin bütün bunları anlaması, gerçekleri kabullenmesi, işlerine gelmediği için, mümkün değildir.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi