Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesinde, 2019-2020 Eğitim ve Öğretim içerisinde, Rize’miz genelinde okuyan 25 bine yakın öğrenci bulunmakladır. Bu öğrencileri 70’i ülkemizin farklı şehirlerinden oluşmaktadır. Türkiye’nin her ilinden Üniversitemizde öğrenim gören öğrenciler vardır.
Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi yönetimi şehrimizde öğrenim gören öğrencilere karşı çok güzel ve kaliteli bir ev sahipliği yapmaktadır. Bunu nereden biliyorum? Birçok öğrenciyle konuşuyorum. Ve Üniversitesini öğrencilere yapmış olduğu çeşitli aktivite haberlerinde ve etkinliklerinden görüyorum. Sayın Rektör Prof. Dr. Hüseyin Karamanın öğrencileri bulundukları yurtlarda ve çeşitli ortamlarda onları ziyaret ederek, öğrencilerin taleplerini, memnuniyet ve memnuniyetsizliklerini birebir dinleyip, çözüm getirme noktasındaki gayretlerini görmekteyiz.
Diyeceğim odur ki, Belki Üniversite yönetiminin görevlerinden olan öğrencilerin meselelerini görme ve çözme noktasında, şehrimizde yaşayan binlerce Üniversite öğrencisine, başta esnafımız,
STK’larımız ve halkımızda misafirimiz gözüyle bakılarak, öğrencilerin bilhassa, yeme, içe, barınma, giyim, kırtasiye, kitap vs. gibi birçok zaruri ihtiyaçları noktasındaki ekonomik gelir ve giderlerinin farklı olması nedeniyle yardımcı olmalarıma görevlerimiz arasındır. Öğrencilerle konuştuğumda, Rize’nin genelde pahalı bir şehri olmasından yakınıyorlar. Nasıl ulaşım araçlarında öğrenci fiyatları, sıvıl vatandaşlara oranla düşükse, bilhassa lokantalarımızda, kafelerimizde, kahvehanelerde öğrenci fiyatları diğer vatandaşlarımızla aynı olmamalı. Daha makul ve düşük bir fiyat politikası uygulanırsa, bu davranış misafir öğrencileri verdiğimiz değerin ve şehrimizin cömertliğini, merhametini ortaya çıkarmış olur. Bu uygulama ile ülkemizin diğer şehirlerine de örnek teşkil edecek bir davranışı sergilemiş oluruz.
Gelin şimdi, Rize’mizde öğrenim gören binlerce öğrenci kardeşimize, Yeşil’in yüzlerce farklı tonunu ve insanı değerler noktasında, başta ilimiz genelinde öğrenim görev ve şehrimiz turist olarak gelen misafirlerimizi, sevgiyle kucaklayıp, sahiplenip, yardımcı olma özelliğine sahip, Rizelilerin, Rize’sinin tarihi geçmişini öğrencilerimizin ve hepimizin bilgisi için yazmış oluyorum.
Rize ilinin adı; Yunanca pirinç anlamına gelen Rhisos, Rumca ' da " Rıza " olarak dağ eteği anlamında kullanılmıştır. Osmanlıca ' da ise " Rize " . Ufak kırıntı, döküntü anlamındadır. Saka göçleri sırasında, Aşağı Çoruh ve Rize - Batum arasına " Kalaç " adlı bir Türk boyu yerleşmiştir. M. Ö. 323 senesinden sonra Büyük İskender ' in ölümü ile Imparatorluğun devamı niteliğinde olan Pontus, Koppodkida, Bithynia gibi krallıklar kurulmuştur.
Ancak Trabzon, Rize gibi bir takım serbest şehirler, bu krallıklara bağlı olmadan varlıklarını sürdürmüşlerdir. 131 yılında Karadeniz kıyılarını gemi ile dolaşan Romalı Arrianos, Karadeniz ' in tarihçe doğusunda hâkim olan Lazlardan bahseder. Rize, M. S. 10 - 395 yılları arasında Roma, 395 yılından itibaren de Bizans hâkimiyeti altında yer almıştır. Alpaslanoğlu Sultan Melikşah ' ın döneminde 24 Haziran 1080 Rize Selçukluların hâkimiyetine girmiştir.
1204 yılında Rize ' yi de içine alan Trabzon Pontus Rum İmparatorluğu kurulmuştur. 1461 yılında Trabzon ' u fetheden Fatih Sultan Mehmet 1470 yılında Rize ve çevresini Türk egemenliği altına almıştır. Yavuz Sultan Selim ' in sancak beyliği sırasında Annesi Gülbahar Hatun Sultan Rize 'ye ve gelerek kendi adı ile anılan camii yaptırmıştır. Rize 1877 yılında merkez sancağa bağlı nahiye olmuştur. Birinci Cihan savaşında 9 Mart 1916 tarihinde Rize, Rusların işgaline uğramış, 2 Mart 1918 ' de bağımsızlığına kavuşmuştur. Cumhuriyet dönemine kadar sancak merkezi olan Rize, 20 Nisan 1924 tarihinde Vilayet olmuştur. Bugün ilin 12 ilçesi bulunmaktadır.