Malumunuz üzere, hepimizin hayatında düzenli olarak çalışmadan hayatımızda istediğimiz şeyleri elde etmemiz zordur.  Yiyip içmek, harcamak, kısaca yaşayabilmek için haksız bir yolla değil, alın teri dökerek helal çerçevenin dışına çıkmadan çalışıp kazanmak şarttır. İşte buna bizim inancımızda emek ve alın teri diyoruz.   Böyle bir girişten sonra, hayatımızda en çok tükettiğimiz, su, çay ve sonrasında her yemekte tükettiğimiz ekmeğimiz gelmektedir.  Bendeniz birkaç sene sonra, inşallah 60 yaşıma varmış olacağım. Gençlik yıllarımda tanıyanlar bilir oldukça zayıf, atletik bir fiziğe sahiptim. Yoğun iş temposu içerisinde masa başı görevim nedeniyle oluşan hareketsizlik, ilerleyen yaşla birlikte zayıflayan metabolizma, spor yapamama, düzenli beslenmememe, görevimiz gereği çok sayıda ikramlı davetlere katılama, stresli görevler vs. gibi birçok nedenle, 1.70 cm boyuma göre 70-75 kilo olmama gerekirken bugün sağlığım için önemli bir tehlike arz eden 90 kilodayım. Etrafımdaki insanların dikkatinizde çeken bu görüntüm nedeniyle, haklı olarak çeşitli eleştirilere maruzu kalmaktayım. Bu göbek nedir? Bu kilo nedir? Çok tehlikeli gibi… Bu dostlarımım ve tanıdıklar benim sağlığımı düşündüklerinden, bendenizi sevdiklerinden bunları söylemektedirler. Ekmek yeme diyenlerim bilsin ki, iki yıla yakındır yemeklerde hiç ekmek tüketmiyorum. Fakat bazen de ekmeği çok özlediğimde bir kaç lokma tüketiyorum.   Ekmek noktasına hepimizin bildiği bir gerecekte, bizim Anadolu mutfağının olmazsa olmazlarından olan ekmeğin sağlığımızı için ne kadar önem arz ettiğini, tıp adamlarımız ve de bizim mahallemizin meşhur fırıncısı Erdal Özen bey bakın nasıl açıklıyorlar. “Sofralardan eksik edilmeyen ekmek çeşitlerinden severek tüketilen beyaz unun içerisinde yok denecek kadar az olan lifin kan şekerinin yükselmesine, insülin direncini arttırmasına ve vücutta yağ birikmesine sebep olduğu belirtiliyor. Tam buğday unundan yapılan besinlerde ise aşırı miktarda bulunan lifin sindirimi yavaşlattığı biliniyor. Ayrıca bu gıdalar kan şekerinin aniden çıkmasını önlemesinin yanı sıra bulundurduğu vitamin, mineral ve diğer besin  bakımından daha faydalıdır. Kontrollü ve düzenli ekmek tüketmek uzun zaman tokluk hissi verir. Tansiyonu düşürür. Kabızlığın önüne geçer. Katarakt ve romatizma gibi rahatsızlıkları önler.”  Yeri gelince ne diyoruz? Hepimiz ekmeğimiz için çalışıyoruz. O zaman diyorum ki, ekmeğin sağlığımız için önemini anlatan bu yazım vesilesiyle, gelin tüketeceğimiz kadar ekmek satın alalım, asla çöpe ekmek atacak sayıda bilinçsiz ekmek satın almayalım. Hepimiz biliyoruz ki, dünyanın birçok ülkesinde yiyecek ekmek bulamadığından, bir deri, bir kemik kalmış milyonlarca çocuk yavrumuz ve yoksul insanlarımız vardır. Allah bizleri açlıkla, ekmekle ve israfla imtihan eylemisin. Selam ve dua ile….b.a.k.