Bayram Ali KAVALCI
Köşe Yazarı
Bayram Ali KAVALCI
 

ÇATIRDAYAN KOMŞULUK İLİŞKİLERİ NASIL OLMALI?

Köyden kente şehirleşmenin hızlandığı teknolojinin geliştiği günümüz dünyasında ne yazık ki gelenek ve göreneklerimizin en önemlisi, en kıymetlisi olan komşuluk değerlerimizi kaybetmeye başladık. Apartman dairemizde ve ya yaşadığımız sitede, işyerlerimizde dört duvar arasında hayatımızı sürdürürken, çoğunlukla bilerek, bazen de bilmeyerek komşularımızla, akrabalarımızla olması gereken münasebetlerimizde görmezden geldiğimiz o kadar çok ilgisiz i ve duyarsız bir toplum olduk. Hâlbuki bizim atalarımız, “Komşu komşunun külüne muhtaçtır”, “Ev alma komşu al “ gibi atasözlerimiz inancımız ve adetlerimiz gereği çok anlam taşımaktadırlar. Yine, Yüce İslam dinimiz,  “Komşusu aç iken kendisi tok yatan bizden değildir.’ gibi hadislerimiz bizlere komşuluğu ne kadar önemli bir şey olduğunu hatırlatırken, maalesef oturduğumuz apartmanlarda, evlerimizde komşumuzla hak ve hukuklarımızı, insanı değerlerimizi nerdeyse unutmaya başladık. Bir hadis-i şerifte, Peygamber efendimiz (S.A.S.) buyurdular ki: “Komşu hakkının nelerden ibaret olduğunu bilir misiniz? Yardım dilerse yardımına koşmak, Ödünç isterse ödünç vermek, Muhtaç olursa ihtiyacını gidermek, Hastalanırsa geçmiş olsun gitmek, Ölürse cenazesinde bulunmak, Sevinçli günlerinde göz aydınlığına gitmek, Felaketli günlerinde taziyesine koşmaktır. Müsaadesini almadan, havasını kesecek şekilde evini onun evinden daha yüksek yapma! Komşuna eziyet etme! Satın aldığın meyveden ona da ver! Veremeyeceksen gösterme! Çocuğun, onun çocuklarına karşı bu meyveleri sokak ortasında yemesin! Tencerende pişen yemeğin rayihası (kokusu) ile onu incitme! Komşu hakkının ne demek olduğunu biliyor musunuz? Varlığımı yed-i kudretinde bulunduran Allaha yemin ederim ki, komşu hakkını, Allahü telanın rahmetine mazhar olan kimseler ödeyebilir.” Maalesef görünen odur ki komşuluk münasebetlerimizde gidişat hiçte iyi değil. Her gün görsel ve yazılı medyada aynı apartmanda oturan komşular arasında, kavgalar, dövüşler, tacizler ve cinayetlere kadar varan korkutucu, ürkütücü ve çok üzücü, hayatımıza derin acı izlere bırakan hadisleri okumaktan ve seyretmekten yorulduk. Allahü tela akıbetimiz hayırlı eylesin. Millet olarak komşuluk ilişkilerimizi inancımıza göre lütfen yeniden gözden geçirelim ve ciddi bir muhasebeye kendimizi çekmenin vakti gelip geçmektedir.
Ekleme Tarihi: 12 Ekim 2020 - Pazartesi

ÇATIRDAYAN KOMŞULUK İLİŞKİLERİ NASIL OLMALI?

Köyden kente şehirleşmenin hızlandığı teknolojinin geliştiği günümüz dünyasında ne yazık ki gelenek ve göreneklerimizin en önemlisi, en kıymetlisi olan komşuluk değerlerimizi kaybetmeye başladık. Apartman dairemizde ve ya yaşadığımız sitede, işyerlerimizde dört duvar arasında hayatımızı sürdürürken, çoğunlukla bilerek, bazen de bilmeyerek komşularımızla, akrabalarımızla olması gereken münasebetlerimizde görmezden geldiğimiz o kadar çok ilgisiz i ve duyarsız bir toplum olduk.


Hâlbuki bizim atalarımız, “Komşu komşunun külüne muhtaçtır”,Ev alma komşu al “ gibi atasözlerimiz inancımız ve adetlerimiz gereği çok anlam taşımaktadırlar. Yine, Yüce İslam dinimiz,  “Komşusu aç iken kendisi tok yatan bizden değildir.’ gibi hadislerimiz bizlere komşuluğu ne kadar önemli bir şey olduğunu hatırlatırken, maalesef oturduğumuz apartmanlarda, evlerimizde komşumuzla hak ve hukuklarımızı, insanı değerlerimizi nerdeyse unutmaya başladık.


Bir hadis-i şerifte, Peygamber efendimiz (S.A.S.) buyurdular ki:
“Komşu hakkının nelerden ibaret olduğunu bilir misiniz?
Yardım dilerse yardımına koşmak,
Ödünç isterse ödünç vermek,
Muhtaç olursa ihtiyacını gidermek,
Hastalanırsa geçmiş olsun gitmek,
Ölürse cenazesinde bulunmak,
Sevinçli günlerinde göz aydınlığına gitmek,
Felaketli günlerinde taziyesine koşmaktır.
Müsaadesini almadan, havasını kesecek şekilde evini onun evinden daha yüksek yapma!
Komşuna eziyet etme!
Satın aldığın meyveden ona da ver!
Veremeyeceksen gösterme!
Çocuğun, onun çocuklarına karşı bu meyveleri sokak ortasında yemesin!
Tencerende pişen yemeğin rayihası (kokusu) ile onu incitme!


Komşu hakkının ne demek olduğunu biliyor musunuz? Varlığımı yed-i kudretinde bulunduran Allaha yemin ederim ki, komşu hakkını, Allahü telanın rahmetine mazhar olan kimseler ödeyebilir.” Maalesef görünen odur ki komşuluk münasebetlerimizde gidişat hiçte iyi değil. Her gün görsel ve yazılı medyada aynı apartmanda oturan komşular arasında, kavgalar, dövüşler, tacizler ve cinayetlere kadar varan korkutucu, ürkütücü ve çok üzücü, hayatımıza derin acı izlere bırakan hadisleri okumaktan ve seyretmekten yorulduk. Allahü tela akıbetimiz hayırlı eylesin. Millet olarak komşuluk ilişkilerimizi inancımıza göre lütfen yeniden gözden geçirelim ve ciddi bir muhasebeye kendimizi çekmenin vakti gelip geçmektedir.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi