Ç.Rizespor gelene geç diyen bu kalecisiyle, yol geçen hanına dönen bu savunma anlayışı ile, başarısız olan bu orta sahası ile ve de tel tel dökülen bu forvetiyle işi zor. Bütün bunları birleştirdiğimiz de İsmail hoca bu nasıl takım!. İsmail hoca, sezon başında çok çalışarak kimseyle konuşmayarak yerlisinden yabancısına 15 transfer yaptı. İstediği oyuncuları aldı. Böyle transferler yaparak böyle bir takım oluşturdu. Ancak bu takımda böylesine hatalar, yanlışlar ve yetersizlikleriyle başına çok iş açacak.   Futbolun doğasında elbette hata ve yanlış yapmak var. Ama Rizespor, öylesine acemice hatalar yapıp goller yedi ki… İnanılır gibi değil. Başakşehir geliyorum golleri atacağım diyerek bas bas bağırıyor. Rizespor ise buna biraz engel olup dur diyecek bir hamle yapamıyor. Süper lig’ de oynayan bir takım koca sezonda bu kadar amatörce hataları ancak 5-6 kez yapar. Ama Rizespor üst üste her maçta hata üstüne hata yapıyor. Yapmasının baş nedeni de kadro kalitesi zayıf. Yetenekli ve oyunu değiştirecek oyuncusu yok.  Sol taraf sağ taraftan taç atıyor. Sağ taraf soldan korner atıyor. Nill Pauw, önünden geçin topu ıskalıyor. 1.90 boyundaki forvet Marko Scepovic, boyu hizasında gelen hava topuna çıkamıyor. Rakip Rizespor’un orta sahasını ve savunmasını dar ma dağın ederken ne sahada futbolcular ne de kenar da İsmail Kartal,  bu duruma bir dur diyebiliyor. Adete kaderlerine razı oluyorlar.  Sonrasında ise hep bir mazeret. Benim Vedat Muriç’im yok. El Kabir sakat, bir hafta evvel hazır olmadığı söylenen Aminu Umar’ın çok iyi durumdayken antrenmanda sakatlanması da mazeret. Futbolda kötü sonuçlarda hep bir mazeret vardır.  İnşallah bizi ve taraftarı suçlamazlar. Biz hiçbir şey yapmadık vallahi. Sevdamızın peşinde koşuyoruz.  Birileri ise kendini kandırmak için elinden geleni yapıyor.  Futbolda bazen kaybederken de çok şey kazanırsınız. Peki biz önce Gazişehir ardından 5-0’lık Başakşehir yenilgisinden ne kazandık! Rizespor’un büyük sorunları var. Hata üstüne hata, yanlış üstüne yanlış yapılıyor. Yapılan yanlışları  ve hataları da kabul etmezler. Üzerlerine çekmek istemezler. Beyler bu işler ben yaparım olur zihniyeti ile çözülmez. Rize halkıyla, taraftarıyla oynamayın. Hep mazeretler arkasına sığınarak inandırıcılığınızı kaybetmeyin.  Kurulan takım tam bir kumbara. Buna rağmen taraftar yine futbolcuları alkışlıyor. Ama Rizespor’ da buna karşılık verecek, mağlubiyete isyan eden bir oyuncu yok. Bu haliyle de ne skoru ne de durumu değiştirme ihtimali yok.   Beyler Rizespor fantezi yapma yeri değil. Takımın sezon başından beri en büyük rakibi yetenek. Geleceğin iskelet, takımı olarak  uzun sözleşmelerle alınan, geliştirip büyüteceğiz denilen bu oyunculardan bundan fazlasını bekleyemezsin. Çok fazla yetenekleri olmadığı için gelişemiyorlar. ‘Devre arasında da bu oyunculardan bazı isimler gönderilir’. Yetenekli rakipleri ile yarışamıyorlar. Yetenekli oyuncu gurupları ile yarışamazsan, 5 yersin nal toplarsın. Bir çok şeyi yanlış yap, sonra mazereti doğru yap.  Problemleri çözüp doğru işler yapacaksın. Top oynaman lazım, futbol oynaman lazım. Koşuyorsun da topla oynama süren ne kadar. Üst üste kaç kez 3-5 pas yapa biliyorsun.  Koşu bandın dada koşu yaparsın . Çok koşan değil becerisi yüksek olan iş yapar. Çok koştuk diyerek milleti kandıramazsın.  İsmail Kartal’ın ve futbolcuların bu farklı yenilgiden nasıl ders alacaklarını Trabzonspor maçı ile birlikte göreceğiz. Umarım bir ders alırlar. Ayrıca Başkan Hasan Kartal’ında bu kötü gidişe dur demesi için bir dizi radikal önlemler alması da şart.  Başakşehir maçındaki Rizespor taraftarları kötü sonuç karşısında doğruyu görüp tepkisini net bir şekilde ortaya koydu.