Adnan ONAY
Köşe Yazarı
Adnan ONAY
 

YAŞ ÇAY FİYATI AÇIKLANDI. ÜRETİCİLERE VERİLEN DESTEKLEME ARTIRILMALI, GÜBREYE DESTEK SAĞLANMALI

Öncelikle çaydan elde edilen gelirin bugün ne durumda olduğunu tespitle konuya değinmek istiyorum; Günümüzde çaylık alanlar veraset yoluyla küçülmüş, çaydan elde edilen gelir artık bir ailenin ana geliri olmaktan çıkmış, bir yan gelir haline dönüşmüştür. O nedenle, bahçe sahipleri çay hasat işlerinden elini ayağını çekmiş, hasat işlerini çay işçilerine bırakmıştır. Bu durumu fırsat bilen çay işçileri de günlük yevmiye veya kg. karşılığı hasatta yüksek ücret talep etmekte, yarılıkçılar da çaylıkları artık 3/1 oranında yarılığa almaktadır. Günümüzde çay hasat işlerini kendileri yapanlar da genellikle emeklilerden oluşmakta, onlar da işlerini çay işçilerine yaptırmakta, yalnızca onlara yardımcı olmakla yetinmekteler. Yani bahçe sahipleri yaş çaydan elde edilen geliri suya, sabuna dokunmadan elde edilen yan gelir olarak görme  pozisyonundalar.. İktidarların tarım politikaları, sosyal hayatın, iş hayatının geniş alanlara yayılarak topraktan uzaklaşılması gibi birçok nedenle birlikte düşünüldüğünde kuru çay fiyatını dünya piyasalarında yüksek fiyatla talep gören bir ürün haline getiremediğimiz sürece yaş çaydan elde edilen gelirin aileleri geçindirecek bir noktaya gelmesi mümkün değildir. AÇIKLANAN YAŞ ÇAY FİYATINA GELİNCE; Yaş çay fiyatının seçim öncesine denk gelmesi nedeniyle  yaş çay üreticileri iktidarın para politikalarını dikkate alarak rasyonel olmayan fiyat beklentisi içerisine sokulmuştu. Yıllardan beri emeklilerin bütçeye yüklediği yükün çok ağır olduğu öne sürülmesine rağmen EYT gibi bir düzenlemeyle bu yükün daha da ağırlaştırılması, sözleşmelilere kadro verilmesi, emekli  taban aylıklarının yüzde yüz artırılması, asgari ücretin beklentilerin üzerinde artırılması, ücretlere yapılan artışlar vs. nedeniyle beklenti oldukça yüksekti. Seçim tarihinin yaş çay kampanyası dönemine denk gelmesi nedeniyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rize mitinginde fiyatı açıklamasının kaçınılmaz olacağı ve Erdoğan’ın da bu kritik dönemde abartılı bir fiyatla beklentilere cevap vereceği düşünülüyordu. Ancak, fiyat açıklandığında görüldü ki, iktidar tarım ürünlerinde geçmiş yıllarda izlediği fiyat politikasını değiştirmedi ve popülizmden kaçındı. Bu durumu değerlendirenler Erdoğan’ın iktidarda kalmayı garanti gördüğünü, o nedenle kendilerine yük getirecek , tarım politikalarında sapmalara yol açacak fiyatlandırmalardan kaçındığına dikkat çekmekteler. Yaş çay fiyatının % 64,5 gibi bir artışla 11 TL.’ye çıkarılmasına kimi tepkiler olsa da yapılan artış düşük bir artış değildir. Zira belirttiğim gibi iktidarlar tarım ürünlerinde alım fiyatlarını belirlerken birçok faktöre dikkat ediyorlar. Bunlardan en önemlisi de verilen fiyatların tüketiciye  yükleyeceği yüktür.. Çay zengin, fakir herkesin sofralarının vazgeçilmezi. Daha şimdiden bir bardak çayın 7,5-10 TL. olduğunu düşünürsek yaş çaya verilecek yüksek fiyatın aynı oranda tüketiciye yansıyacağı açık. Geçen yıldan bu yana her şeyin % 100’ün üzerinde arttığı bir gerçek. Ancak, açıklanan fiyat 2023 yılına ait. Yaş çay fiyatının açıklandığı 2023 yılı  nisan ayı itibarıyla dört aylık enflasyon oranı % 44 civarında. Merkez Bankasının 2023 yılı sonu enflasyon öngörüsü ise % 23 civarında. Bu rakamlar dikkate alınırsa yaş çay fiyatında yapılan % 64,5 artışla geçen yıldan gelen kaybın önemli bir miktarı karşılanmış olduğu ortada.  İşin özü böyle olsa da üretici yaşadığı kaybın daha çok olduğunu, bunun da bir şekilde giderilmesini bekliyor, fiyatın çok daha yüksek olmasına şartlanmıştı. İKTİDAR DESTEKLEME RAKAMLARINI YÜKSELTMELİ, GÜBREYE DE DESTEK SAĞLAMALI Yaş çay için açıklanan fiyat piyasa dengesi içerinde olumlu bir rakam olsa da sektörün sorun yaşamaması ve üreticinin sezonda mağdur olmaması için bazı ek iyileştirmelere ihtiyaç var. Bunun için atılması gereken öncelikli adım çaya verilen verilen destekleme miktarının artırılması olmalıdır. Bilindiği gibi desteklemeler ürünlerin piyasa dengesini koruyabilmesi için düşünülmüş palyatif çözümlerdir. O nedenle zaman zaman bu rakamlar çok artırıldığı gibi, kimi zamanda dondurulur veya tamamen kaldırılır. Yaş çayda da dönem  dönem farklı uygulamalar söz konusu oldu. Birkaç yıl artış sağlanmadı veya çok az artış sağlandı ancak geçen yıl destekleme % 130 artırılarak 13 kuruştan 30 kuruşa çıkarıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanan yaş çay fiyatında destekleme geçen yılın rakamları üzerinden hesaplanmış ve çay fiyatı toplam olarak 11.30 TL olarak açıklanmıştır. Sadece üreticiyi değil, sektörün tümünü memnun etmek için destekleme rakamı yükseltilmelidir. Desteklemenin 1 TL.’ye çıkarılması kanaatimce sektörün tümünü rahatlatacaktır.  Yaş çayın desteklemeyle birlikte 12 TL.’ye ulaşması sağlanırsa sektörün tümünün beklentileri gerçekleşmiş olur. Böylece kuru çay artışları da belirli bir seviyede tutulur. Yaş çay üreticilerinin çaydan elde ettiği geliri azaltan en önemli giderlerden biri  ise çayın büyümesi  için zorunlu olan  gübre fiyatlarındaki artıştır. Gübre fiyatları astronomik rakamlara ulaştığı için birçok üretici geçen yıl yeterince gübreleme yapmadığından rekolte düşmüştür. Bu yıl da beklenen rekolte gerçekleşmezse yabancı çayların pazarları istila etmesi kaçınılmaz hale gelir.  İktidar bir şekilde bu soruna bir çare bulmalı, ya gübre fiyatlarında indirimi sağlamalı, veya gübreye destek vererek, üreticinin gübreye ödediği meblağın bir miktarını sübvanse etmelidir. ÇAY SEKTÖRÜNÜN BU SEZON  DURUMU VE ÜRETİCİYE YANSIMASI Geçen yıl rekoltenin az olmasının yanı sıra, ÇAYKUR’un elindeki stoku azaltarak üreticinin çayının tümünü almaya talip olması özel sektörün üreticiden yaş çay alabilmesini zorlaştırmış, özel sektör zaman zaman üreticiden peşin parayla açıklanan fiyattan daha yüksek rakamlardan alım yapmıştı. Birileri ÇAYKUR’un yıllarca depolarda bekleyen ve bozulmaya yüz tutmak üzere olan çaylarını uygun rakamlarla özel sektöre satmasını eleştirmiş ve ÇAYKUR yöneticilerini ÇAYKUR’u zarara uğratmakla suçlamıştı. Oysa, (o günlerde yazdığım gibi) ÇAYKUR maliyetlerin biraz üzerinde özel sektöre kuru çay satmakla hem banka faizlerinin yükünü azalttı, hem çayların bozulup, imha edilmesini önledi, hem de sezonda üreticilerin çaylarının tümünü almaya talip olarak yaş çay fiyatının değer bulmasını, fiyatın yükselmesini sağladı. Ayrıca iddia edildiği gibi özel sektöre çay satılması ÇAYKUR’da yeni stok oluşmasına yol açmadı. Özel sektör de farklı promosyonlarla çayını sattı ve yerli kuru çay tüketimi de yükseldi. Bugün özel sektörün elinde kuru çay ‘yok’ denecek seviyede ve o nedenle marketlerde özel sektör çay fiyatları ÇAYKUR çaylarının fiyatlarını aşmış durumda. İktidarın bu noktada ÇAYKUR’un kuru çaya zam yapmasına izin vermemesi ise anlaşılır değildir. Marketler, çay fiyatlarını talepler doğrultusunda 100 TL.’ye varan rakamlara taşırken ÇAYKUR hala paketli çaylarını ortalama 65-70 TL. civarında satmaktadır. Gerek özel sektörün elinde çay kalmaması, gerekse ÇAYKUR’un depolardaki çayının ihtiyat miktarı sayılabilecek 40-45 bin tona düşmesi gösteriyor ki, bu sezonda da ÇAYKUR ve Özel Sektör arasında üreticiden çay satın alma rekabeti söz konusu olacaktır. Bu da demektir ki, en nihayetinde üreticinin çayı sektörde değer bulma noktasına gelmiştir.  Eğer üretici bu ortamı lehine değerlendirirse  yaş çayını peşin fiyata, daha yüksek fiyatlara özel sektöre satma imkanını elde edebilecektir. Kazasız, belasız, bol kazançlı, huzurlu, mutlu bir çay sezonu geçirmek dileğiyle….
Ekleme Tarihi: 04 Mayıs 2023 - Perşembe

YAŞ ÇAY FİYATI AÇIKLANDI. ÜRETİCİLERE VERİLEN DESTEKLEME ARTIRILMALI, GÜBREYE DESTEK SAĞLANMALI

Öncelikle çaydan elde edilen gelirin bugün ne durumda olduğunu tespitle konuya değinmek istiyorum;

Günümüzde çaylık alanlar veraset yoluyla küçülmüş, çaydan elde edilen gelir artık bir ailenin ana geliri olmaktan çıkmış, bir yan gelir haline dönüşmüştür. O nedenle, bahçe sahipleri çay hasat işlerinden elini ayağını çekmiş, hasat işlerini çay işçilerine bırakmıştır. Bu durumu fırsat bilen çay işçileri de günlük yevmiye veya kg. karşılığı hasatta yüksek ücret talep etmekte, yarılıkçılar da çaylıkları artık 3/1 oranında yarılığa almaktadır. Günümüzde çay hasat işlerini kendileri yapanlar da genellikle emeklilerden oluşmakta, onlar da işlerini çay işçilerine yaptırmakta, yalnızca onlara yardımcı olmakla yetinmekteler. Yani bahçe sahipleri yaş çaydan elde edilen geliri suya, sabuna dokunmadan elde edilen yan gelir olarak görme  pozisyonundalar..
İktidarların tarım politikaları, sosyal hayatın, iş hayatının geniş alanlara yayılarak topraktan uzaklaşılması gibi birçok nedenle birlikte düşünüldüğünde kuru çay fiyatını dünya piyasalarında yüksek fiyatla talep gören bir ürün haline getiremediğimiz sürece yaş çaydan elde edilen gelirin aileleri geçindirecek bir noktaya gelmesi mümkün değildir.

AÇIKLANAN YAŞ ÇAY FİYATINA GELİNCE;

Yaş çay fiyatının seçim öncesine denk gelmesi nedeniyle  yaş çay üreticileri iktidarın para politikalarını dikkate alarak rasyonel olmayan fiyat beklentisi içerisine sokulmuştu. Yıllardan beri emeklilerin bütçeye yüklediği yükün çok ağır olduğu öne sürülmesine rağmen EYT gibi bir düzenlemeyle bu yükün daha da ağırlaştırılması, sözleşmelilere kadro verilmesi, emekli  taban aylıklarının yüzde yüz artırılması, asgari ücretin beklentilerin üzerinde artırılması, ücretlere yapılan artışlar vs. nedeniyle beklenti oldukça yüksekti.
Seçim tarihinin yaş çay kampanyası dönemine denk gelmesi nedeniyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rize mitinginde fiyatı açıklamasının kaçınılmaz olacağı ve Erdoğan’ın da bu kritik dönemde abartılı bir fiyatla beklentilere cevap vereceği düşünülüyordu. Ancak, fiyat açıklandığında görüldü ki, iktidar tarım ürünlerinde geçmiş yıllarda izlediği fiyat politikasını değiştirmedi ve popülizmden kaçındı.
Bu durumu değerlendirenler Erdoğan’ın iktidarda kalmayı garanti gördüğünü, o nedenle kendilerine yük getirecek , tarım politikalarında sapmalara yol açacak fiyatlandırmalardan kaçındığına dikkat çekmekteler.

Yaş çay fiyatının % 64,5 gibi bir artışla 11 TL.’ye çıkarılmasına kimi tepkiler olsa da yapılan artış düşük bir artış değildir. Zira belirttiğim gibi iktidarlar tarım ürünlerinde alım fiyatlarını belirlerken birçok faktöre dikkat ediyorlar. Bunlardan en önemlisi de verilen fiyatların tüketiciye  yükleyeceği yüktür.. Çay zengin, fakir herkesin sofralarının vazgeçilmezi. Daha şimdiden bir bardak çayın 7,5-10 TL. olduğunu düşünürsek yaş çaya verilecek yüksek fiyatın aynı oranda tüketiciye yansıyacağı açık.

Geçen yıldan bu yana her şeyin % 100’ün üzerinde arttığı bir gerçek. Ancak, açıklanan fiyat 2023 yılına ait. Yaş çay fiyatının açıklandığı 2023 yılı  nisan ayı itibarıyla dört aylık enflasyon oranı % 44 civarında. Merkez Bankasının 2023 yılı sonu enflasyon öngörüsü ise % 23 civarında. Bu rakamlar dikkate alınırsa yaş çay fiyatında yapılan % 64,5 artışla geçen yıldan gelen kaybın önemli bir miktarı karşılanmış olduğu ortada. 
İşin özü böyle olsa da üretici yaşadığı kaybın daha çok olduğunu, bunun da bir şekilde giderilmesini bekliyor, fiyatın çok daha yüksek olmasına şartlanmıştı.


İKTİDAR DESTEKLEME RAKAMLARINI YÜKSELTMELİ, GÜBREYE DE DESTEK SAĞLAMALI

Yaş çay için açıklanan fiyat piyasa dengesi içerinde olumlu bir rakam olsa da sektörün sorun yaşamaması ve üreticinin sezonda mağdur olmaması için bazı ek iyileştirmelere ihtiyaç var. Bunun için atılması gereken öncelikli adım çaya verilen verilen destekleme miktarının artırılması olmalıdır.
Bilindiği gibi desteklemeler ürünlerin piyasa dengesini koruyabilmesi için düşünülmüş palyatif çözümlerdir. O nedenle zaman zaman bu rakamlar çok artırıldığı gibi, kimi zamanda dondurulur veya tamamen kaldırılır. Yaş çayda da dönem  dönem farklı uygulamalar söz konusu oldu. Birkaç yıl artış sağlanmadı veya çok az artış sağlandı ancak geçen yıl destekleme % 130 artırılarak 13 kuruştan 30 kuruşa çıkarıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanan yaş çay fiyatında destekleme geçen yılın rakamları üzerinden hesaplanmış ve çay fiyatı toplam olarak 11.30 TL olarak açıklanmıştır.
Sadece üreticiyi değil, sektörün tümünü memnun etmek için destekleme rakamı yükseltilmelidir. Desteklemenin 1 TL.’ye çıkarılması kanaatimce sektörün tümünü rahatlatacaktır.  Yaş çayın desteklemeyle birlikte 12 TL.’ye ulaşması sağlanırsa sektörün tümünün beklentileri gerçekleşmiş olur. Böylece kuru çay artışları da belirli bir seviyede tutulur.
Yaş çay üreticilerinin çaydan elde ettiği geliri azaltan en önemli giderlerden biri  ise çayın büyümesi  için zorunlu olan  gübre fiyatlarındaki artıştır. Gübre fiyatları astronomik rakamlara ulaştığı için birçok üretici geçen yıl yeterince gübreleme yapmadığından rekolte düşmüştür. Bu yıl da beklenen rekolte gerçekleşmezse yabancı çayların pazarları istila etmesi kaçınılmaz hale gelir. 
İktidar bir şekilde bu soruna bir çare bulmalı, ya gübre fiyatlarında indirimi sağlamalı, veya gübreye destek vererek, üreticinin gübreye ödediği meblağın bir miktarını sübvanse etmelidir.

ÇAY SEKTÖRÜNÜN BU SEZON  DURUMU VE ÜRETİCİYE YANSIMASI

Geçen yıl rekoltenin az olmasının yanı sıra, ÇAYKUR’un elindeki stoku azaltarak üreticinin çayının tümünü almaya talip olması özel sektörün üreticiden yaş çay alabilmesini zorlaştırmış, özel sektör zaman zaman üreticiden peşin parayla açıklanan fiyattan daha yüksek rakamlardan alım yapmıştı. Birileri ÇAYKUR’un yıllarca depolarda bekleyen ve bozulmaya yüz tutmak üzere olan çaylarını uygun rakamlarla özel sektöre satmasını eleştirmiş ve ÇAYKUR yöneticilerini ÇAYKUR’u zarara uğratmakla suçlamıştı. Oysa, (o günlerde yazdığım gibi) ÇAYKUR maliyetlerin biraz üzerinde özel sektöre kuru çay satmakla hem banka faizlerinin yükünü azalttı, hem çayların bozulup, imha edilmesini önledi, hem de sezonda üreticilerin çaylarının tümünü almaya talip olarak yaş çay fiyatının değer bulmasını, fiyatın yükselmesini sağladı. Ayrıca iddia edildiği gibi özel sektöre çay satılması ÇAYKUR’da yeni stok oluşmasına yol açmadı. Özel sektör de farklı promosyonlarla çayını sattı ve yerli kuru çay tüketimi de yükseldi.

Bugün özel sektörün elinde kuru çay ‘yok’ denecek seviyede ve o nedenle marketlerde özel sektör çay fiyatları ÇAYKUR çaylarının fiyatlarını aşmış durumda. İktidarın bu noktada ÇAYKUR’un kuru çaya zam yapmasına izin vermemesi ise anlaşılır değildir. Marketler, çay fiyatlarını talepler doğrultusunda 100 TL.’ye varan rakamlara taşırken ÇAYKUR hala paketli çaylarını ortalama 65-70 TL. civarında satmaktadır.

Gerek özel sektörün elinde çay kalmaması, gerekse ÇAYKUR’un depolardaki çayının ihtiyat miktarı sayılabilecek 40-45 bin tona düşmesi gösteriyor ki, bu sezonda da ÇAYKUR ve Özel Sektör arasında üreticiden çay satın alma rekabeti söz konusu olacaktır. Bu da demektir ki, en nihayetinde üreticinin çayı sektörde değer bulma noktasına gelmiştir.  Eğer üretici bu ortamı lehine değerlendirirse  yaş çayını peşin fiyata, daha yüksek fiyatlara özel sektöre satma imkanını elde edebilecektir.

Kazasız, belasız, bol kazançlı, huzurlu, mutlu bir çay sezonu geçirmek dileğiyle….

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (1)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Pul Ali
(17.05.2023 08:26 - #452)
Bugünden yarınlarımız gören Kahraman genç ihtiyarlarimiz var Yaşlı genclerimiz 261 çeşit sosyalizm peşinden koşarken, yanlışların peşinden kostuklarimi goremiyorlar...Sn.Bahceli , Akşener , Ogan gül demetinin halkalaridir. 5 yıl sonra Cumhurbaşkanını sececek kahraman gençlerimiz olacaklardır...Beş sene sonra doğacak güneşin yildizlari bir ve bütündür. Solcular,sosyalistler,şunlar,bunlar...Yanlışlar peşinden koşan gençlerimize de doğruyu,güzeli ve iyiyi tavsiye ederiz. Anadolu'yu sanayi ve üretim kentleri yaparken müşterek çalışacağız...Avrupa'dan sanagilesmeyi müşterek calisarak ogrenecegiz...
Kemal Bulut Rizeliler çay toplamaya gittiği için Cumhurbaşkanı seçilemedi öylemi?İstanbul'da seçimleri Rizeliler çay toplamaya gitmediği için kaybetti...Bunlar felsefedir.Felsefe nedir? Yanlışı yanlisla yorumlamak...Yanlisla doğrulara ulaşılamaz...Rize'de Cumhurbaşkanlığı secimlerinde en çok oyu CHP alacaktır...Karadeniz'de Giresun,Ordu da mutlaka şeker fabrikası, Rize de değil , Samsun'da kurulmalidir.Giresuna Çay paketleme fabrikası kurulmalıdır
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi