Yarım asrı çoktan aşmış olan ömrümün büyük bir kısmını medyada, ‘Rize Basını’ içerisinde geçirdim. 30 yıl civarında aktif televizyon hayatım oldu, geride kalan yıllarda da gazetecilik, fahri muhabirlik yaptım, çeşitli gazete ve dergilerde yazılar yazdım. Gözlemciliğimin ötesinde, yaşadıklarımdan, gördüklerimden, duyduklarımdan sonuç çıkarabilecek yetkinliğim var..
Bu tecrübemle Rize halkı için şunu söyleyebilirim; suskunluğu da, sever görünmesi de, tepkisi de oldukça anlamlıdır!
Her halde de olup bitenlerin daha çok çıkarına uygun hale gelmesi için kimi, ne derece kullanabileceğini iyi bilir ve ateşe maşasız gitmez..
Bu doğrultuda anlatacağım nice örnekler var ancak yeri gelmişken birini anlatayım;
Vaktiyle siyasi partilerimizden birinin il başkanına birçok yerden çeşitli bilgiler gelirdi, sıradan bilgileri de önemliymiş gibi şevkle anlatırdı. Her görüştüğümüzde “Rize’deki yolsuzluk, hırsızlık, usulsüzlük, kayırmacılık gibi konuları neden haber, Program konusu yapmıyorsunuz?” diyerek bana serzenişte bulunurdu. Oysa, özellikle bu gibi haberlere önem verdiğimizden hakkımızda birçok şikayetler yapılıyor, RTÜK’ten uyarılar alıyor, cezalar yiyor, mahkemelerde sürünüyor, çeşitli baskılara, hatta şiddete maruz kalıyorduk.
O il başkanımıza bunları örnek olarak anlatsam da çare olmuyordu.. Yine sürekli aynı sözlerle bizlere haksız yükleniyordu.
Baktım ki anlattıklarım hiçbir işe yaramıyor, ona aklıma gelen bir teklif sundum..
Dedim ki; “…. bey, madem ki bu konularda çok duyarlısınız, sizden bu doğrultuda çok yararlı bir şey yapmanızı isteyeceğim; Siz, partiniz içinden birkaç kişiyle bir “yolsuzlukla mücadele derneği” kurun, o derneğin tespit ettiği ne kadar konu varsa, bunları kamuoyuna basın toplantısıyla paylaşım, ben de bu basın toplantılarınızı her zaman canlı yayınlamaya söz veriyorum “
Bu çıkışımdan sonra ne oldu dersiniz?
O kişi böyle bir dernek kurmadığı gibi bir daha da bana bu konularda hiçbir söz söylemedi. Aksine, her konuşmamızda “Ne oldu bu yolsuzlukla mücadele derneği işi” diyerek ona laf sokuşturdum..!
Yani, halkımız uyanıktır! İyi şeyleri kimseye duyurmadan kendine alır, kötüler için kullanacağı enayi arar.
Maalesef çok yaptık bu enayiliği ve karşılığında çoğu kez bir teşekkür bile alamadık!
Bazılarına bu ifadelerim biraz ağır gelebilir ama inanın fazlası var azı yok..!