Adnan ONAY
Köşe Yazarı
Adnan ONAY
 

KATAR YATIRIMLARI

Katar, zengin doğalgaz ve petrol yataklarıyla dünyanın en zengin ülkelerinden biri. 2,8 milyon nüfuslu İzmir büyüklüğünde bir ülke. Her yıl zenginliğine zenginlik katıyor. Kişi başına Milli Geliri neredeyse 150.000 USD’ye yaklaşmış durumda. Katar’ın zenginliği ABD ve Avrupa’nın iştahını kabartıyor. Bu ülkeler Katar sermayesini ülkelerine çekmek için birbirleriyle yarışıyorlar..  Katar gerçekleştirdiği yatırımlarla bugün dünyanın en önemli borsalarında, en büyük otomotiv şirketlerinde ve finans kuruluşlarında yatırımlara sahip. 2022 Dünya Kupasına ev sahipliği yapacak olan Katar dünyaca ünlü futbol kulüplerini, lüks otel, moda ve mağaza zincirlerini bünyesine katarak yatırımlarını çeşitlendirerek sürdürmekte. Dünyanın en büyük on birinci ulusal varlık fonuna sahip olan Katar halihazırda ABD, İngiltere, Almanya ve Fransa’da devasa boyutlarda yatırım ve satın almalar gerçekleştirmiş durumda. KATAR varlık Fonunun (QIA) 40’ı aşkın ülkede aktif büyüklüğü ile 400 milyar dolardan fazla yatırımı var. QIA’nın ABD’de 30 milyar dolar, İngiltere’de 40 milyar sterlin, Almanya’da 25 milyar avro, Fransa’da 30 milyar avro tutarında yatırımı söz konusudur.. ABD’de de yatırımları  30 milyar doları bulmakta ve bu miktar sürekli artmakta. Son yıllarda dikkatini ABD'ye yönelten Katar, New York'taki Times Meydanı ve 5. Cadde'deki birçok değerli mülkü portföyünde tutan bir emlak yatırım şirketinin 5,6 milyar dolarlık hisselerine de bir başka ABD emlak şirketiyle birlikte ortak oldu. Katar,Avrupa’nın önemli şirketleri arasında yer alan Barclays, Credit Suisse, Porsche ve Volkswagen’de hisse sahibi. Küresel krizden sonra da maddi sıkıntıyı aşamayan Deutsche Bank’a yatırım yapan QIA sahip olduğu yüzde 10,3 payı ile Londra Borsası’nın da en büyük hissedarı konumuna geldi. QIA’nın hisse aldığı ya da sahip olduğu şirketler arasında British Airways, Empire State Building, Banco Santander, Alpha Bank, Glencore, PSG (Paris Saint-Germain), Valentino Fashion, Vivendi, LVMH, Tiffany, Total, Shell, Royal, Rosneft, Iberdola gibi farklı sektörlerde dünyanın önemli şirketleri yer almakta. Katar, Varlık Fonu aracılığıyla İngiltere'de Harrods mağazasını ve başkent Londra'nın en yüksek binalarından Shard'ı da satın aldı. Ülkenin en büyük havalimanı olan Heathrow'da ve en büyük ikinci süpermarket zinciri Sainsbury's'de de Katar'a ait hisseler var. Katar eş-Şark Gazetesinin yayınladığı bilgilere göre Katar’ın  yatırım yaptığı kıtalar ve bazı ülkeler şunlar: "Avrupa’da Portekiz, İspanya, Fransa, İngiltere, Almanya, Hollanda, İsveç, Ukrayna, Türkiye, Yunanistan, Güney Amerika'da Brezilya, Arjantin; Kuzey Afrika’da Mısır, Tunus, Fas; Güney Afrika'da Kenya, Sudan, Uganda; Orta Doğu'da Suriye, Lübnan; Asya’da Çin, Tacikistan, Pakistan, Hindistan, Sri Lanka, Vietnam, Tayland, Malezya, Endonezya, Filipinler, Rusya; Kuzey Amerika'da ABD ve Okyanusya'da Avustralya." Katar’da iş yapan çok sayıda Batılı şirket var. Rakamlara bakıldığında ABD’nin 850, İngiltere’nin 700, Almanya’nın 330, İtalya’nın 250, Fransa’nın 200 ve İspanya’nın 170’i aşkın şirketi Katar’da faaliyet göstermekte. Tüm bu yabancı yatırımlar arasında Türkiye'ye yapılan yatırım küçük bir yer tutuyor. Türkiye ve Katar arasında bugüne kadar altı kez yapılan Yüksek Stratejik Komite Toplantıları sonucunda 62 anlaşma ve altı ortak bildiri imzalandı. Son olarak iki ülke lideri arasında gerçekleşen görüşmede başta Borsa İstanbul’un hisse devri olmak üzere farklı alanlarda 10 anlaşma imzalandı.. Katar, Türfkiye’de ilk olarak 2013’te Alternatif Bank’ın (Abank) çoğunluk hisselerini ve daha sonra tümünü satın alarak Türkiye’deki yatırımları ile gündeme geldi. Bunu izleyen dönemde bankacılık yatırımlarını Finansbank’ı alarak sürdüren Katar akabinde ERGO Portföy ve Digitürk’ü satın aldı. Aynı zamanda Mado, Banvit, Ankas, Boyner ve BMC’de de yatırımları bulunmakta. 2018’de Türkiye ile ABD arasındaki siyasi ilişkilerin gerilmesi sonucu Türk lirasının ciddi değer kaybı ile başlayan ve Türkiye ekonomisini olumsuz etkileyen bir ortamda Katar, Türkiye’ye ekonomik desteğini göstermiştir. Katar 15 Ağustos 2018’de Türkiye ekonomisinin yaşadığı finansal dalgalanma karşısında Türkiye’ye 15 milyar dolar doğrudan yatırım yapacağını açıkladı. Bu süreçte iki ülke arasında yerel para birimleri üzerinden hem ticareti kolaylaştırmak hem de finansal istikrarı sağlamak amacıyla 17 Ağustos 2018’de iki ülke merkez bankaları arasında 3 milyar dolar karşılığı TL ve Katar Riyali cinsinden swap anlaşması imzalandı. 25 Kasım 2019’da swap tutarı 5 milyar dolara ve 20 Mayıs 2020’de 15 milyar dolara çıkartılarak güncellendi. Türkiye’ye gelen doğrudan yabancı yatırımlarda nedense kimilerince hep KATAR dikkat çekmekte. Oysa ülkemizde KATAR’ın yaptığı yatırımlar Avrupa ülkelerine göre devede kulak.. Ülke gruplarına göre; AB’nin yüzde 73, ABD’nin yüzde 8 ve Körfez ülkelerinin ülkemizdeki yatırım  payı yüzde  7 olarak gerçekleşmiş. Türkiye’de faaliyet gösteren Katarlı şirket sayısı ise 179 adettir. Buna karşılık Türk müteahhitler de Katar’da önemli projeler yürütmekte. Türk şirketleri bugüne kadar Katar’da 148 proje üstlenmiş ve proje bedelleri toplamda 18,3 milyar doları aşmıştır. Türkiye ile Katar arasında ekonomik ve akeri yakınlaşma her geçen gün artmakta ve Türkiye bundan önemli şekilde yararlar ele etmektedir. Katar birçok alana da Türkiye’ye destek vermektedir. Temmuz 2015'te çözüm süreci biterken Türkiye Irak'ın kuzeyindeki PKK kamplarını bombaladığında Arap Birliği, Türkiye'yi kınayan bir açıklama yaptı. Katar ise açıklamaya şerh koyarak Dışişleri Bakanlığı açıklamasıyla Türkiye'ye destek verdi: "Katar, sınırlarını korumak için attığı adımlarda Türkiye'yle dayanışma içindedir." dedi. Katar’la işbirliğimiz askeri alanda da her geçen gün artmakta. 1915'te Katarlılar Osmanlı Devleti'ne karşı ayaklandığında, İngiltere bölgedeki aşiretlere destek veriyordu. Aynı dönemde Çanakkale Savaşı'nda da İngilizlere karşı savaşan Osmanlılar, stratejik bir kararla bölgeyi Katar'daki aşiret liderlerine ve İngiltere'ye bırakarak yeni bir çatışma yaşamadan çekilmişlerdi. Tam 100 yıl sonra, İngiltere'den kalan eski askeri üsse Türkiye,  Katar ile askeri işbirliği anlaşması imzalayarak geri döndü. İki ülke arasındaki askeri işbirliği, Arap ülkelerindeki ayaklanmalar başladıktan kısa bir süre sonra, Mayıs 2011'de yapılan bir savuma sanayi ürünleri anlaşmasıyla hız kazanmaya başladı. O dönem yurt dışına yaklaşık 1 milyar dolarlık savunma ürünleri satan Türkiye, Katar'a da 10 adet Bayraktar insansız hava aracı sattı. Hürriyet Gazetesi'nin haberine göre, 2,5 milyon dolar değerindeki satışla Bayraktar, Katar ordusunun envanterindeki ilk insansız hava aracı oldu. Aralık 2015 ve Nisan 2016'da iki ülke arasında jandarma ve askeri personelin eğitimi, ortak tatbikatlar ve özel kuvvetlerin Katar'da konuşlandırılabilmesi için iki ayrı protokol imzalandı. Böylece Türkiye, kendi toprakları dışındaki ilk büyük askeri üssünü kurmak için hazırlıklara başladı.    Katar, Körfez ülkeleriyle zaman zaman sorun yaşayan bir ülke. O nedenle Devlet Başkanı Emir Şeyh Tamim bin Hamad’a darbe girişiminde bulunulduğunda Türkiye Hamad’ın yanında oldu ve dışarıdan gelecek savaş tehlikesine karşı Hamad’a destek vereceğini açıkladı. Bu konuda iki ülke arasında asker konuşlandırma anlaşması yapıldı. Türkiye’nin Katar’da 300 askerinin olduğu belirtilmekte.   Türkiye, Avrupa ülkeleriyle mukayese edilirse  ülkemize en az zarar verebilecek konumda Müslüman bir ülke. Eski Osmanlı toprağı.  Batı, Katar’ın sermayesi gibi, turistlerini de çekmek istiyor. Zira Katar’lılar gittikleri ülkelere çok para bırakmaktalar. Türkiye hala yabancı yatırım konusunda cazip bir ülke konumunda değil. Yerli sermaye de dışarıdan kredi almadan büyük yatırım yapma kabiliyetine sahip değil.  O nedenle, KATAR sermayesinin menfaatimizin olacağı şartlarda ülkemizde yatırımda bulunması zarar değil kârdır. Örneğin; daha önce başka bir kuruluşta olup Varlık fonunun satın aldığı  10 borsa hissesinin KATAR tarafından satın alınması borsanın değerini yükseltmiştr.   Türkiye’ye yabancı sermayenin girmesine karşı olmayanların sıra KATAR’a geldiğinde bas bas bağırmalarının nedenini anlamak zor!  Türkiye’nin yabancı yatırımlarının Körfez sermayesine dayanması birçok yönden Batı sermayesine dayanmasından daha yararlı. Ve üstelik Batı Körfez ülkelerinin kapısında yatmış durumda. Türkiye yeni ticari dengeler kurma adına Rusya ve Çin ile işbirliklerini geliştiriyor ama her iki ülkeye ihracatımız oldukça az. Türkiye, bu ülkeler için şimdilerde bir pazar durumunda. Türkiye, elindeki KATAR imkânını iyi değerlendirmelidir.
Ekleme Tarihi: 30 Ocak 2021 - Cumartesi

KATAR YATIRIMLARI

Katar, zengin doğalgaz ve petrol yataklarıyla dünyanın en zengin ülkelerinden biri. 2,8 milyon nüfuslu İzmir büyüklüğünde bir ülke. Her yıl zenginliğine zenginlik katıyor. Kişi başına Milli Geliri neredeyse 150.000 USD’ye yaklaşmış durumda.


Katar’ın zenginliği ABD ve Avrupa’nın iştahını kabartıyor. Bu ülkeler Katar sermayesini ülkelerine çekmek için birbirleriyle yarışıyorlar.. 


Katar gerçekleştirdiği yatırımlarla bugün dünyanın en önemli borsalarında, en büyük otomotiv şirketlerinde ve finans kuruluşlarında yatırımlara sahip. 2022 Dünya Kupasına ev sahipliği yapacak olan Katar dünyaca ünlü futbol kulüplerini, lüks otel, moda ve mağaza zincirlerini bünyesine katarak yatırımlarını çeşitlendirerek sürdürmekte.


Dünyanın en büyük on birinci ulusal varlık fonuna sahip olan Katar halihazırda ABD, İngiltere, Almanya ve Fransa’da devasa boyutlarda yatırım ve satın almalar gerçekleştirmiş durumda. KATAR varlık Fonunun (QIA) 40’ı aşkın ülkede aktif büyüklüğü ile 400 milyar dolardan fazla yatırımı var.


QIA’nın ABD’de 30 milyar dolar, İngiltere’de 40 milyar sterlin, Almanya’da 25 milyar avro, Fransa’da 30 milyar avro tutarında yatırımı söz konusudur.. ABD’de de yatırımları  30 milyar doları bulmakta ve bu miktar sürekli artmakta. Son yıllarda dikkatini ABD'ye yönelten Katar, New York'taki Times Meydanı ve 5. Cadde'deki birçok değerli mülkü portföyünde tutan bir emlak yatırım şirketinin 5,6 milyar dolarlık hisselerine de bir başka ABD emlak şirketiyle birlikte ortak oldu.


Katar,Avrupa’nın önemli şirketleri arasında yer alan Barclays, Credit Suisse, Porsche ve Volkswagen’de hisse sahibi. Küresel krizden sonra da maddi sıkıntıyı aşamayan Deutsche Bank’a yatırım yapan QIA sahip olduğu yüzde 10,3 payı ile Londra Borsası’nın da en büyük hissedarı konumuna geldi. QIA’nın hisse aldığı ya da sahip olduğu şirketler arasında British Airways, Empire State Building, Banco Santander, Alpha Bank, Glencore, PSG (Paris Saint-Germain), Valentino Fashion, Vivendi, LVMH, Tiffany, Total, Shell, Royal, Rosneft, Iberdola gibi farklı sektörlerde dünyanın önemli şirketleri yer almakta. Katar, Varlık Fonu aracılığıyla İngiltere'de Harrods mağazasını ve başkent Londra'nın en yüksek binalarından Shard'ı da satın aldı. Ülkenin en büyük havalimanı olan Heathrow'da ve en büyük ikinci süpermarket zinciri Sainsbury's'de de Katar'a ait hisseler var.


Katar eş-Şark Gazetesinin yayınladığı bilgilere göre Katar’ın  yatırım yaptığı kıtalar ve bazı ülkeler şunlar: "Avrupa’da Portekiz, İspanya, Fransa, İngiltere, Almanya, Hollanda, İsveç, Ukrayna, Türkiye, Yunanistan, Güney Amerika'da Brezilya, Arjantin; Kuzey Afrika’da Mısır, Tunus, Fas; Güney Afrika'da Kenya, Sudan, Uganda; Orta Doğu'da Suriye, Lübnan; Asya’da Çin, Tacikistan, Pakistan, Hindistan, Sri Lanka, Vietnam, Tayland, Malezya, Endonezya, Filipinler, Rusya; Kuzey Amerika'da ABD ve Okyanusya'da Avustralya."


Katar’da iş yapan çok sayıda Batılı şirket var. Rakamlara bakıldığında ABD’nin 850, İngiltere’nin 700, Almanya’nın 330, İtalya’nın 250, Fransa’nın 200 ve İspanya’nın 170’i aşkın şirketi Katar’da faaliyet göstermekte.


Tüm bu yabancı yatırımlar arasında Türkiye'ye yapılan yatırım küçük bir yer tutuyor.

Türkiye ve Katar arasında bugüne kadar altı kez yapılan Yüksek Stratejik Komite Toplantıları sonucunda 62 anlaşma ve altı ortak bildiri imzalandı. Son olarak iki ülke lideri arasında gerçekleşen görüşmede başta Borsa İstanbul’un hisse devri olmak üzere farklı alanlarda 10 anlaşma imzalandı..


Katar, Türfkiye’de ilk olarak 2013’te Alternatif Bank’ın (Abank) çoğunluk hisselerini ve daha sonra tümünü satın alarak Türkiye’deki yatırımları ile gündeme geldi. Bunu izleyen dönemde bankacılık yatırımlarını Finansbank’ı alarak sürdüren Katar akabinde ERGO Portföy ve Digitürk’ü satın aldı. Aynı zamanda Mado, Banvit, Ankas, Boyner ve BMC’de de yatırımları bulunmakta.


2018’de Türkiye ile ABD arasındaki siyasi ilişkilerin gerilmesi sonucu Türk lirasının ciddi değer kaybı ile başlayan ve Türkiye ekonomisini olumsuz etkileyen bir ortamda Katar, Türkiye’ye ekonomik desteğini göstermiştir. Katar 15 Ağustos 2018’de Türkiye ekonomisinin yaşadığı finansal dalgalanma karşısında Türkiye’ye 15 milyar dolar doğrudan yatırım yapacağını açıkladı. Bu süreçte iki ülke arasında yerel para birimleri üzerinden hem ticareti kolaylaştırmak hem de finansal istikrarı sağlamak amacıyla 17 Ağustos 2018’de iki ülke merkez bankaları arasında 3 milyar dolar karşılığı TL ve Katar Riyali cinsinden swap anlaşması imzalandı. 25 Kasım 2019’da swap tutarı 5 milyar dolara ve 20 Mayıs 2020’de 15 milyar dolara çıkartılarak güncellendi.


Türkiye’ye gelen doğrudan yabancı yatırımlarda nedense kimilerince hep KATAR dikkat çekmekte. Oysa ülkemizde KATAR’ın yaptığı yatırımlar Avrupa ülkelerine göre devede kulak..


Ülke gruplarına göre; AB’nin yüzde 73, ABD’nin yüzde 8 ve Körfez ülkelerinin ülkemizdeki yatırım  payı yüzde  7 olarak gerçekleşmiş.


Türkiye’de faaliyet gösteren Katarlı şirket sayısı ise 179 adettir. Buna karşılık Türk müteahhitler de Katar’da önemli projeler yürütmekte. Türk şirketleri bugüne kadar Katar’da 148 proje üstlenmiş ve proje bedelleri toplamda 18,3 milyar doları aşmıştır.


Türkiye ile Katar arasında ekonomik ve akeri yakınlaşma her geçen gün artmakta ve Türkiye bundan önemli şekilde yararlar ele etmektedir. Katar birçok alana da Türkiye’ye destek vermektedir.

Temmuz 2015'te çözüm süreci biterken Türkiye Irak'ın kuzeyindeki PKK kamplarını bombaladığında Arap Birliği, Türkiye'yi kınayan bir açıklama yaptı. Katar ise açıklamaya şerh koyarak Dışişleri Bakanlığı açıklamasıyla Türkiye'ye destek verdi:

"Katar, sınırlarını korumak için attığı adımlarda Türkiye'yle dayanışma içindedir." dedi.


Katar’la işbirliğimiz askeri alanda da her geçen gün artmakta.


1915'te Katarlılar Osmanlı Devleti'ne karşı ayaklandığında, İngiltere bölgedeki aşiretlere destek veriyordu.
Aynı dönemde Çanakkale Savaşı'nda da İngilizlere karşı savaşan Osmanlılar, stratejik bir kararla bölgeyi Katar'daki aşiret liderlerine ve İngiltere'ye bırakarak yeni bir çatışma yaşamadan çekilmişlerdi.

Tam 100 yıl sonra, İngiltere'den kalan eski askeri üsse Türkiye,  Katar ile askeri işbirliği anlaşması imzalayarak geri döndü.


İki ülke arasındaki askeri işbirliği, Arap ülkelerindeki ayaklanmalar başladıktan kısa bir süre sonra, Mayıs 2011'de yapılan bir savuma sanayi ürünleri anlaşmasıyla hız kazanmaya başladı.

O dönem yurt dışına yaklaşık 1 milyar dolarlık savunma ürünleri satan Türkiye, Katar'a da 10 adet Bayraktar insansız hava aracı sattı. Hürriyet Gazetesi'nin haberine göre, 2,5 milyon dolar değerindeki satışla Bayraktar, Katar ordusunun envanterindeki ilk insansız hava aracı oldu.

Aralık 2015 ve Nisan 2016'da iki ülke arasında jandarma ve askeri personelin eğitimi, ortak tatbikatlar ve özel kuvvetlerin Katar'da konuşlandırılabilmesi için iki ayrı protokol imzalandı. Böylece Türkiye, kendi toprakları dışındaki ilk büyük askeri üssünü kurmak için hazırlıklara başladı. 
 

Katar, Körfez ülkeleriyle zaman zaman sorun yaşayan bir ülke. O nedenle Devlet Başkanı Emir Şeyh Tamim bin Hamad’a darbe girişiminde bulunulduğunda Türkiye Hamad’ın yanında oldu ve dışarıdan gelecek savaş tehlikesine karşı Hamad’a destek vereceğini açıkladı. Bu konuda iki ülke arasında asker konuşlandırma anlaşması yapıldı. Türkiye’nin Katar’da 300 askerinin olduğu belirtilmekte.
 

Türkiye, Avrupa ülkeleriyle mukayese edilirse  ülkemize en az zarar verebilecek konumda Müslüman bir ülke. Eski Osmanlı toprağı. 


Batı, Katar’ın sermayesi gibi, turistlerini de çekmek istiyor. Zira Katar’lılar gittikleri ülkelere çok para bırakmaktalar.

Türkiye hala yabancı yatırım konusunda cazip bir ülke konumunda değil. Yerli sermaye de dışarıdan kredi almadan büyük yatırım yapma kabiliyetine sahip değil. 

O nedenle, KATAR sermayesinin menfaatimizin olacağı şartlarda ülkemizde yatırımda bulunması zarar değil kârdır. Örneğin; daha önce başka bir kuruluşta olup Varlık fonunun satın aldığı  10 borsa hissesinin KATAR tarafından satın alınması borsanın değerini yükseltmiştr.
 
Türkiye’ye yabancı sermayenin girmesine karşı olmayanların sıra KATAR’a geldiğinde bas bas bağırmalarının nedenini anlamak zor!  Türkiye’nin yabancı yatırımlarının Körfez sermayesine dayanması birçok yönden Batı sermayesine dayanmasından daha yararlı. Ve üstelik Batı Körfez ülkelerinin kapısında yatmış durumda.


Türkiye yeni ticari dengeler kurma adına Rusya ve Çin ile işbirliklerini geliştiriyor ama her iki ülkeye ihracatımız oldukça az. Türkiye, bu ülkeler için şimdilerde bir pazar durumunda.


Türkiye, elindeki KATAR imkânını iyi değerlendirmelidir.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi