Adnan ONAY
Köşe Yazarı
Adnan ONAY
 

İŞİN ÖZÜ

ABD, çoğunluğu siyonist Yahudi olan sermayenin toplandığı, dünyayı buradan idare ettiği küresel emperyalizmin merkezidir.  Sermaye İngiltere’den/Birleşik Krallık’tan transferdir ancak sermayenin güçlü bir kanadı hala Birleşik Krallık’ta konumlanmış durumdadır.ABD’nin gerilemesi, çökmesi  Birleşik Krallık’la entegrasyon içerisindeki küresel sistemin çökmesi demektir. ABD, sistemine karşıtlıklar dahil yerkürede ne varsa onları kontrol altında tutmaya çalışır. Zamanı gelince ‘Doğu Bloku’nu çökertti ancak hala kontrol etmekte zorlandığı Çin ve Kuzey Kore gibi ABD için sorun oluşturan ülkeler var. ABD, dünyayı kontrol sistemini belirli zaman dilimlerinde revize eder.  İsrail, Ortadoğu’ya yerleştirilmiş küresel sistemin Ortadoğu/ İslam Ülkelerini şekillendiren bir aparat devlettir. ABD, onun üzerinden Bölgeyi şekillendirir. İsrail, bir din devletidir.  Musevilik, Yahudilikle bütünleşmiştir ve Musevilik bir ırk dini haline gelmiştir.  Her Yahudi, üstün ırk olduğuna inanır ve bu inanç dinlerine dayanır.  Bu inanç onları dünyayı kontrol edecek bir ırk oldukları saplantısına sevk eder. Önce vadedilmiş toprakları ele geçireceklerini, sonrasında da dünyayı tümüyle ele geçirip, kontrolleri altına alacaklarına inanırlar. İnançları nedeniyle şizofren bir topluluğa dönüşmüş olan Yahudiler, ABD’yi de idare ettiklerini düşünürler ancak işin doğrusu; bu kurgu bir küresel sermaye kurgusudur. Küresel sermaye pazarların kontrolü üzerinden hareket eder. Bu kontrolün kolay yapılabilmesi için coğrafyaları ve üzerindeki devletleri kontrolü altına almaya çalışır.  Önce İmparatorluklar, paktlar çökertildi,ardından ulus devletler parçalara ayrıldı, yönetimleri denetim altına alındı. ABD, NATO, BM ve kontrolündeki çeşitli devletler, kuruşlar eliyle yeni yeni şekillendirmelerle sürekli kendine yeni pazar alanları açar ve bu pazarların genişletilip, denetimlerinin sağlanması için iç çatışmalar ve savaşlar dahil her yola başvurur. ABD, 50 ve 100 yıllık planlamalarla coğrafyaları ve yönetimleri yeniler. Son dönemde kullandığı en etkin araç “demokrasi ve sivilleşme”dir. Varettiği monarşileri demokrasi üzerinden çökertip yeni haritalar oluşturmakla dünya egemenliğini sürdürmekte. İkiz kule operasyonu ile karşısına koyduğu islam ülkelerini son noktada BOP ile parçalayarak yeni haritalar oluşturmaktadır. Bu proje için ekonomik ve sosyal gerekçeleri haklı kılan nedenlerle ülkeler yeniden biçimlendirilmektedir. 100 yıllık revize plana göre Türkiye ve çevresindeki 3 ülke Kürt Devleti ile küçültülecektir. Buralarda oluşturulan Kürt Devletçiklerinin ileride birbirleriyle çatıştırılabilmesi için tek parça değil bir konfederasyon şeklinde oluşturulması düşünülmektedir. Bu planlamanın içerisinde bulunan dört devletten Irak’ta bu oluşum gerçekleşmiştir. Suriye’de altyapısı hazırdır. Çıkarılacak İran savaşıyla Irak, Suriye, İran hattı tamamlanmak istenmektedir. Planın en son adresi olan Türkiye, bu plana engel olmak için Suriye oluşumunu engellemeye ve İran’a karşı başlatılacak savaşa engel olmaya çalışmaktadır. Sonuç olarak; Türkiye’nin karşısında ABD vardır. Görünürde ne kadar düşmanımız varsa hepsi ABD’nin aparatı durumundadır. Türkiye, mücadelesini NATO üyeliğiyle birlikte sürdürme gayretindedir. Allah, yardımcımız olsun…
Ekleme Tarihi: 25 Ekim 2024 - Cuma

İŞİN ÖZÜ

ABD, çoğunluğu siyonist Yahudi olan sermayenin toplandığı, dünyayı buradan idare ettiği küresel emperyalizmin merkezidir. 

Sermaye İngiltere’den/Birleşik Krallık’tan transferdir ancak sermayenin güçlü bir kanadı hala Birleşik Krallık’ta konumlanmış durumdadır.ABD’nin gerilemesi, çökmesi  Birleşik Krallık’la entegrasyon içerisindeki küresel sistemin çökmesi demektir.

ABD, sistemine karşıtlıklar dahil yerkürede ne varsa onları kontrol altında tutmaya çalışır. Zamanı gelince ‘Doğu Bloku’nu çökertti ancak hala kontrol etmekte zorlandığı Çin ve Kuzey Kore gibi ABD için sorun oluşturan ülkeler var.

ABD, dünyayı kontrol sistemini belirli zaman dilimlerinde revize eder. 
İsrail, Ortadoğu’ya yerleştirilmiş küresel sistemin Ortadoğu/ İslam Ülkelerini şekillendiren bir aparat devlettir. ABD, onun üzerinden Bölgeyi şekillendirir.

İsrail, bir din devletidir. 
Musevilik, Yahudilikle bütünleşmiştir ve Musevilik bir ırk dini haline gelmiştir. 
Her Yahudi, üstün ırk olduğuna inanır ve bu inanç dinlerine dayanır. 
Bu inanç onları dünyayı kontrol edecek bir ırk oldukları saplantısına sevk eder. Önce vadedilmiş toprakları ele geçireceklerini, sonrasında da dünyayı tümüyle ele geçirip, kontrolleri altına alacaklarına inanırlar. İnançları nedeniyle şizofren bir topluluğa dönüşmüş olan Yahudiler, ABD’yi de idare ettiklerini düşünürler ancak işin doğrusu; bu kurgu bir küresel sermaye kurgusudur.

Küresel sermaye pazarların kontrolü üzerinden hareket eder. Bu kontrolün kolay yapılabilmesi için coğrafyaları ve üzerindeki devletleri kontrolü altına almaya çalışır. 
Önce İmparatorluklar, paktlar çökertildi,ardından ulus devletler parçalara ayrıldı, yönetimleri denetim altına alındı.

ABD, NATO, BM ve kontrolündeki çeşitli devletler, kuruşlar eliyle yeni yeni şekillendirmelerle sürekli kendine yeni pazar alanları açar ve bu pazarların genişletilip, denetimlerinin sağlanması için iç çatışmalar ve savaşlar dahil her yola başvurur.

ABD, 50 ve 100 yıllık planlamalarla coğrafyaları ve yönetimleri yeniler. Son dönemde kullandığı en etkin araç “demokrasi ve sivilleşme”dir. Varettiği monarşileri demokrasi üzerinden çökertip yeni haritalar oluşturmakla dünya egemenliğini sürdürmekte.
İkiz kule operasyonu ile karşısına koyduğu islam ülkelerini son noktada BOP ile parçalayarak yeni haritalar oluşturmaktadır. Bu proje için ekonomik ve sosyal gerekçeleri haklı kılan nedenlerle ülkeler yeniden biçimlendirilmektedir.

100 yıllık revize plana göre Türkiye ve çevresindeki 3 ülke Kürt Devleti ile küçültülecektir. Buralarda oluşturulan Kürt Devletçiklerinin ileride birbirleriyle çatıştırılabilmesi için tek parça değil bir konfederasyon şeklinde oluşturulması düşünülmektedir.
Bu planlamanın içerisinde bulunan dört devletten Irak’ta bu oluşum gerçekleşmiştir. Suriye’de altyapısı hazırdır. Çıkarılacak İran savaşıyla Irak, Suriye, İran hattı tamamlanmak istenmektedir.
Planın en son adresi olan Türkiye, bu plana engel olmak için Suriye oluşumunu engellemeye ve İran’a karşı başlatılacak savaşa engel olmaya çalışmaktadır.

Sonuç olarak; Türkiye’nin karşısında ABD vardır. Görünürde ne kadar düşmanımız varsa hepsi ABD’nin aparatı durumundadır.
Türkiye, mücadelesini NATO üyeliğiyle birlikte sürdürme gayretindedir.
Allah, yardımcımız olsun…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (1)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Enerji hakimiyeti
(26.10.2024 12:52 - #1589)
Dünya ekonomilerinde kullanılan kağıt parayi bulan Yahudilerdir..Suudi Arabistan eksenli, petrol hakimiyeti, Suriye,Irak,İran bölgesinin petrol hakiyeti,ulaşımı için,bölgede devlet kurmak için alt yapı hazirlandi. Amerika 5 Kasım secimlerinden sonra çalışmalar hızlanacak..
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi