Kadir Mısıroğlu, bir Osmanlı hayranıydı. Osmanlı’nın tarih boyunca islâma yaptığı hizmeti büyük övgülerle dile getirir, Osmanlı’nın yıkılmasında önemli rolleri olduğunu belirttiği ittihatçılara ve Mustafa Kemal’e tepkiler gösterir, hilafetin kaldırılmasını bir ihanet olarak görürdü.
Onun yakın tarihle ilgili yaptığı tepki çeken bazı değerlendirmelerinin cihan devleti Osmanlı Devletine duyduğu aşırı sevgiden kaynaklandığını belirtmek mümkün.
Elbet, bir yazarın tüm yazdıklarına, söylediklerine harfiyen katılmak mümkün olamaz. Ancak, onun tepki çeken sözlerini öne çıkararak Osmanlı dönemine ait tarihi gerçekleri vesikalarıyla ortaya koymasına göz kapayıp hakkını teslim etmemek de hakkaniyet ölçüsüne sığmaz..
“Yunan Mezalimi” adlı onlarca baskı yapmış eseri ortadayken, bugün ülkenin içinde bulunduğu ahlâki erozyonu dile getirmek için kullandığı maksadını aşan ifadeleri nedeniyle onu Yunan Dostu ilân etmek de başlı başına bir haksızlıktır.
Kadir Mısıroğlu’na karşı yükseltilen tepkilerin temelinde Atatürk düşmanlığı yapmış olması yatsa da, bu tepkileri yükseltenlerin ağırlıklı olarak her kalıba giren ve son zamanlarda Atatürkçü kisvesine bürünen FETÖ’cular olduğunu söylemek gerek.
Zira, Mısıroğlu bu hain örgüte başından beri tepki gösteren ve FETÖ elebaşısının gerçek yüzünü ortaya koyan bir isimdi. Tam 25 yıl önce onunla Rize Tv’de yaptığım bir programda F.G hakkında ilginç kehanetlerde bulunmuştu.
Onu bir süre önce ziyaret ettiğimde, o canlı yayın esnasında FETÖ mensuplarından aldığımız tepki telefonlarını hatırlamıştık..
Gerçekten o günlerde bu yapı hakkında o derece cesaretli sözler söyleyebilmek neredeyse mümkün değildi.
Hatasıyla, günahıyla, sevabıyla o şimdi Rabbimizin huzurunda.
Allah rahmet eylesin..