Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı Karadeniz Gazetesi ‘nde( Trabzon) Sorumlu Yazı İşleri Müdürü olduğum dönemde tanımıştım.1983).Başbakan olduğu tarihe kadar kendisi ile hemşeri ve siyasetçi ilişkimiz hep devam etti.  17 yıl içinde; TBMM’ de  4-5 kez karşılaştık, selamlaştık..2011 yılınca CHP İstanbul’dan milletvekili adaylığım dönemimde karşılaştığımızda  “Rizeli olup ta yolu şaşıran tek  bürokrat sensin” gibilerinde  de takılmıştı.  En son 23 Nisan resepsiyonunda,gazetecilerle”23 Nisan Meclis Hatırası” resmini çektirirken birlikte olduk.  Bir az gerilere gidersek…AK Parti iktidarı döneminde görevinden  alınan Rizeli ilk ve tek genel müdür benim.. Dönemin Başbakan yardımcısı Abdüllatif Şener”  Sen ANAP’lısın,” diyerek beni görevden almıştı..  2011 yılında, Tayyip bey için:” Başbakan Erdoğan rakipsiz bir siyasi liderdir. 9 yıldır iktidarı tek başına yönetiyor. Önceki Başbakanlara hiç benzemiyor. (…) 1994 yılından bu yana girdiği 8 seçimden yenilgiyi sevmeyen lider olarak hep galip çıktı. Son AKP Kongresinde bir oy hariç bin 463 delegenin oyunu aldı. Bu  benzeri yaşanmayan bir başarıdır. Erdoğan, 9. yılında arkasındaki kamuoyu desteği yüzde 49 ile devam ediyor’’  Diye devam eden bir yazı yazdığımda, bugünkü iktidara yakın medyanın tümü” Bunu Yazan CHP’li” diye beni yerden yere vurmuşlardı..  *  Gelelim konumuza… “Hüner” Farsçada ustalık-uzmanlık, becerikli olma üstünlüğü demektir. Mutluluğu bir değer gibi sunar. İnsana varlığın ispatını verir. Mükemmelliği tanımlar ve onu simgeler.  Marifet, hünerin Arapça karşılığıdır. Eylemlerin, nitelikli tarifine bakarsan ”hüner” ile “marifet” benzer anlamlar taşır.  Hüner, hayatin fizik değerlerine, hâkim olan ustalıktır. Marifet ise, hünere kazandırılmış tasavvuf idrakiyle tezahür eder. Bir hikmet ve İrfan hadisesidir. Tanrının isim ve sıfatlarının bir hayat tecellisi vardır.  Bu marifet manasıyla,  Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü ve Büyükelçi Hasan Doğan’ın etkileyici başarıları, üstün nitelikler, siyaset üslubu, bilgisi, donanımı, mütevazılığı, ve ülkesine hizmet etmesiyle az rastlanır örnek teşkil ediyor .    Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem müdürü Büyükelçi Hasan Doğan ile hiç konuşmadım, tanışma fırsatım olmadı. Basında takıp ederim. Üstün niteliklerini ortak dostlarımızdan Sadık Soylu dan ,hep dinlerim. Bu arada Sadık Bey, Karadeniz’in tüm özelliklerini bünyesinde barındıran, güzel insandır..  Hasan Bey’in bu güzel özelliklerini meslektaşım Osman Diyadin çok yazdı. Bütün bu görüşlerine  tekraren aynen katılıyorum..  Çünkü Hasan Doğan sadece Hasan Doğan değil…  Bu ülkenin yetiştirdiği son derece saygın, başarılı bir büyükelçiye ve bu ülkenin Cumhurbaşkanının büyük güven duyarak özel kalem müdürlüğünden öte gördüğü , bugüne kadar arkasından muhalefet dahil tek olumsuz laf ettirmeyen ,basının diline düşmeyen  bir isim..  Liyakat sahibi devletine ve milletine hizmet yolunda her günün ardından alnı açık başı bir şekilde arkasında pırıl pırıl bir geçmiş bırakarak yürümeye devam eden bir Büyükelçi..…  Liderine sadakat ise sadakat… Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dolaysıyla Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin “Kara kutusu”  Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişimi gecesi hainler Marmaris'te kaldığı otele saldırmadan 15 dakika önce oradan ayrılırken, o geceyi Erdoğan’ın yanında yaşayan Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak Hasan Doğan ile ilgili yaşadığı anıyı bakın nasıl anlatmıştı…  "Helikoptere sığma konusunda sıkıntı yaşandı. Hasan Bey kahramanlık sergiledi. ‘Benim için Cumhurbaşkanımın yaşamı önemli. Eşim ve çocuklarım burada kalsın’ dedi. Eşini ve çocuklarını arkasına bakmadan orada bıraktı.”  İşte böyle bir adam Hasan Doğan,  Hasan Doğan vatanı, milleti ve devletine sadakat uğruna ailesini ölüme bırakıyor, kendi lideri ile birlikte ölüme uçuyordu…  Lidere sadakat, liderin şahsında tecessüm ettiğini gördüğümüz değer yargılarına, hayallere ve hedeflere de sadakati gerektirir. Millet adına yetki kullanan herkes bu sorumluluk duygusu ile hareket etmelidir.  Özel Kalem Müdürü Büyükelçi Hasan Doğan, sadece bürokrasideki “Sahte Doğan’cılardan kurtulmalı. Sırtında bunları atmalı. Bürokraside kendisine zarar veren çok kişi ve kişilerin olduğunu biliyoruz..