İSRAİL, ABD’nin de beyni sayılan İngiltere desteğiyle Ortadoğu’ya AB(D) emperyalizminin jandarması olarak yerleştirilmiş bir devletçik. Görevi, Yahudilerin büyük devleti olan ABD’nin yani küresel sermayenin çıkarları için Ortadoğu’yu şekillendirmek.
Israil’in Arz-ı Mevud (vaad edilmiş topraklar) inancı ABD’nin İsrail’i bölgede jandarma olarak kullanmasını kolaylaştırıyor. İsrail, (sözde) vaad edilmiş topraklara sahip olmak için savaşıyor sansa da aslında bu işin arkaplanında küresel sermaye var. Küresel sermaye çıkar alanlarını İsrail üzerinden gerçekleştiriyor. Küresel sermayenin sahipleri de ağırlıklı olarak yahudi kökenlilerden oluşmakta..
İsrail, bu projeksiyon için Ortadoğu’ya yerleştirildi ancak İsrail Devleti’nin dünya yahudilerini İsrail’e göç ettirmesi hiç de kolay olmadı. İsrail’e göç eden Yahudilerin birçoğu dini inançları kullanılarak bulundukları yerlerden İsrail’e gelmeye ikna oldular. Bazıları da yaşadıkları ülkenin kendileri için güvenli olmadığı düşüncesiyle İsrail’e göçtüler. Hitler’in Yahudi kıyımı da Yahudilerin bulundukları ülkede güvenlik içinde olamayacakları endişesini arttırdı.
Sonuçta; İsrail’in nüfusu kurulduğu 1948 yılından günümüze 10 kattan fazla arttı.
Her yönüyle güçlenmiş görüntüsü veren İsrail, Yahudileri İsrail’e toplamakta zorlanmadı. Nüfusu arttıkça Filistin’deki işgal alanlarını artıran İsrail, Araplar’ın tepkilerine sert karşılık verdi ve 1967 yılındaki 6 gün savaşını da kazandıktan sonra iyice azgınlaştı. Hiçbir gücün karşısında duramayacağı algısıyla birlikte İsrail, Yahudilet için güvenli bir liman oldu. O kadar ki; 1948 yılında 800 bin civarındaki İsrail nüfusu bugün 10 milyona yaklaşmış durumda..
İSRAİL İÇİN TEHLİKE ÇANLARI
İsrail, 2006 yılında Lübnan’a , Hizbullah’a saldırdığında büyük kayıplar verdi. Lübnan’da binlerce hedefleri vurup, nice masum sivil öldürmesine rağmen Hizbullah karşısında başarılı olamadı. İsrail ilk kez kurtuluş çaresi aradı ve BM aracılığıyla taraflar barıştırıldı. Bu tablo İsrail’deki Yahudiler için bir tehlike çanıydı.
Lübnan’da kurulan Filistin Kurtuluş Örgütü(FKÖ) evrensel destekler buluyor, bu durum İsrail’i zora sokuyordu. Örgüt içerisindeki en önemli grup olan El-Fetih’in kurucusu Arafat, FKÖ’nun başına geçtikten sonra İsrail’e karşı tehditler arttı. Başlangıçta İsrail’in varlığına karşı çıkan Arafat, zamanla yumuşadı, 1990 sonrasında İsrail’in varlığını kabul etti ve İsrail’le Barış masasına oturdu. Arafat’ın bu tutumu radikal İslami örgütlerin güçlenmesine yol açtı.
1987 yılında kurulmuş olan HAMAS, Gazze’de İsrail’e karşı eylemlere başladı. HAMAS’ın eylemleri FKÖ’yü de eylemlere sevketti. İsrail, yapılan intihar saldırılarından Arafat’ı sorumlu tuttu ve karargahını kuşattı.Arafat’ı Ramallah’taki karargahında hapsetti. 2002 yılında süren bu kuşatmanın ardından Arafat, 2004 yılında kuşkulu bir hastalık sonucu öldü.
Tüm bu yaşananlar HAMAS’ın güçlenmesine yaradı. HAMAS her geçen gün daha da güçlendi. Filistin Parlamentosunda çoğunluğu elinde tutan Filistinli paramiliter örgüt ve Sünni İslamcı siyasi parti konumundaki HAMAS sık sık İsrail’le çatışmalara girdi. HAMAS’ın İsrail’e 50 civarında saldırısı var.
Son yıllarda saldırılarında uzun menzilli roketler kullanan HAMAS, buna rağmen İsrail’e istediği ölçüde darbe vuramadı.
HAMAS saldırıları İsrail’in Filistin/Gazze üzerindeki zulmünü arttırmak, işgal topraklarını büyütmek için bir gerekçe oldu.
HAMAS’IN SON SALDIRISINDAN SONRASINA GELİNCE
HAMAS’ın MOSSAD’ı uyutarak sınır boylarından, denizden, havadan İsrail’e sızarak onlarca İsrailli askeri ve hedef yerlerdeki kimi sivilleri ( İsrail’de kadınlar 2 yıl askerlik yapar ve çoğu halk silah taşır) öldürmesi Yahudiler üzerinde şok etkisi yaptı.
HAMAS, İsrail içinde, İsrail askerleriyle çatışıyor, öldürdüklerinin cesedini götürüyor, rehinler alıyor. Öldürdükleri arasında önemli komutanlar, Belediye Başkanları vs. var. İsrail’in her yerini vurabilen uzun menzilli roketler kullanıyorlar. Demir kubbeleri aşıp, hedefleri vurabiliyorlar..
Şimdi de İsrail’e kök söktürmüş olan Lübnan Hizbullah’ı devreye girerek İsrail’le çatışıyor. Yani bu kez İsrail’in başı büyük dertte.
İsrail’de yaşayan Yahudiler bu saatten sonra İsrail’i güvenli bir yer olarak görmeyecekler ve başka ülkelere göç edeceklerdir. İsrail bunu nasıl engeller şimdiden kestirmek zor.!
İran’a saldırmak, ABD eşliğinde bir bölge savaşı yaratıp buradan güçlü çıkmak isteyebilmesi İsrail açısından muhtemel olsa da bunun da sonu belirsiz..
Özetle; Çanlar, İsrail için çalmaya başlamış..!