Ak partiyi kuruluş çalışmalarından bugüne kadar en yakından takip eden biriyim.
İktidarın Rize ayağı hiç mi hiç iyi bir görüntü vermiyor. Oysa, Rize’nin daha iyi hizmet alabilmesi için alttan alta yürütülen, sinsi iç hesaplaşmaların, entrikaların sona ermesine, samimi bir birlikteliğe ihtiyaç var.
Rize Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ana-baba yurdu, memleketi. O nedenle Erdoğan Rize siyasetini her zaman genel siyasetin akışına bırakmadı. Yeri geldi, müdahale etti. O nedenle Rize, Erdoğan için çoğu kez kontenjanını kullanmayı önemsediği bir il oldu.
Durum böyle olsa da yerelde fırsatçı politikalar izleyerek öne çıkmak ve varlığını kuvvetli bir şekilde belirgin hale getirip Erdoğan’ın dikkat ve ilgisini çekmek isteyen kimi siyasi figürler partide hiç eksik olmadı.Bunlar, partiyi büyütme politikasından ziyade kendi hareket alanlarını genişletmek üzere hareket ettiler ve kimi metodlarla rakip gördüklerini, farklı renkleri tasfiyeye giriştiler.
Öyle ki; Ak Parti’nin Rize tarihi aynı zamanda iç hesaplar üzerinden teşkilatlanmayı öne çıkaran bir tasfiye politikasına dayanmakta. Bu politika bazılarının eline ciddi imkanlar sunmuş olsa da bu durumdan Rize çok şeyler kaybetti ve kaybetmeye devam ediyor.
Bu tablo (maalesef) parti içi demokrasiden öte, siyasetin çirkin yüzünün bir tablosudur.!
Seçmen sahte birlik, beraberlik görüntülerine rağmen bu tablonun iyice farkında. Birilerinin senaryoları gerçekleşirken, bu durumun Rize’ye çok şeyler kaybettirdiklerini görüyorlar.
Siyasetin çirkin yüzü gerçekten çok kirli bir yüz.!!