MEHMET ŞİMŞEK NE YAPACAK?
İktidar, son 2,5 yıldır ekonomi üzerinden sıkıştırılmayı önlemek, buna mukabil içinde bulunulan ekonomik darboğazı aşmak için enflasyonist para politikası uygulama yolunu seçti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, faizin İslamiyette yasak olduğuna vurgu yaparak faizi sıfıra doğru indirmeyi hedeflediklerini belirterek Merkez Bankasının faizleri indirmesini istedi. Faizler düştükçe halk dövize, altına yöneldi. İktidar altın stokuyla altın piyasalarına güven verirken KKM hesabıyla da dövizi baskıladı.
Böylece, döviz artışı engellendi ancak piyasalar gidişatı görerek zam üstüne zam yaptı, enflasyon zirve yaptı. Gerçek enflasyonla açıklanan rakam arasındaki makas açıldı. İktidar, yeniden değerleme oranlarını gerçekleşen enflasyon üzerinden hesap ederek % 120 olarak belirledi.
Böylece, devletin kasası enflasyon üzerinden dolduruldu, dövizin aşırı zıplaması KKM ile önlendi ve para basma takviyesiyle birlikte seçim dönemine girildi.
Seçimde halkın, dar gelirlinin içinde bulunduğu ekonomik krizin hafifletilmesi için kesenin ağzı açıldı, muhalefetle yaşanan vaad rekabetinden üstün çıkmak için başta EYT olmak üzere bütçeye ağır yükler bindirildi.
Bir bölgeyi yerle bir eden depremin yaralarını sarmak, bu şehirleri en kısa sürede yeniden imar etmek için gece gündüz çalışıldı, bölgeye hızlı bir şekilde her türlü yardımlar akıtıldı. Bölge halkına kısa sürede yaraların sarılacağına dair güven verildi ve sonuçta halkın çoğunluğu iktidarın ekonomik sorunların, yıkımların üstesinden gelebileceğine inandı.
Bütün bu süreçlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan ana yönlendirici, tek isim oldu. Nureddin Nebati de istenileni yerine getirmekte oldukça başarılı bir isim olarak öne çıktı.
YENİ DÖNEM
Ak Parti iktidarı kendisi açısından seçim öncesi yapması gerekenlerin hepsini yaptı, enflasyonla bütçeye katkı sağladı, Arap sermayesinden alabileceğini aldı, yeterince para bastı. Bu arada önemli yatırımlara, deprem bölgesine, savunma sanayine büyük miktarlar harcadı. Ancak, yatırımların devamı için çok daha fazla paraya ihtiyaç var. Bunun için Batı Finansından yararlanmak gerekiyor.
Hatırlanacağı gibi Kılıçdaroğlu da ortadaki ekonomik tablonun yabancı sermaye katkısıyla iyileştirilebileceğini düşünerek seçim öncesi ABD ve İngiltere ile sıcak para için temas kurmuş, seçimi kazanması halinde 300 Milyar dolar gibi bir para sözü aldığını ifade etmişti.
MEHMET ŞİMŞEK
Yeni dönemde Batı finansını, Batı yatırımlarını Türkiye’ye çekmek için merkezi New York’ta, Avrupa merkezi ise Londra’da bulunan Merrill Lynch (kısa adı ML)olarak bilinen yatırım bankasında Ortadoğu Bölge Başkanlığı görevinde bulunan Mehmet Şimşek Ekonominin başına getirildi.
Mehmet Şimşek, 2,5 yıldır uygulanan ekonomi politikalarından hızla vazgeçerek Batı Sermayesini Türkiye’ye aktarmaya çalışacak. Bunun manivelası da belli: Yüksek faiz..
Yüksek faiz cazibesiyle yabancı yatırımcı ülkemize para sokup tahvil, kredi, borsa gibi aparatlarla parasına para katarken bizler de gelen parayla yatırımları tamamlamaya, piyasaları canlı tutacak argümanlar geliştirmeye çalışacağız.
Bu geldiğimiz noktada zorunlu bir tercihti. Piyasalara bakılırsa yabancı sermaye şimdiden ekonomiye sıcak bakmaya başlamış. Sonuçları nereye varır bilemeyiz. Ancak, işler doğru giderse hedefler tutturulabilir.Şunu da belirtmeli ki; beklentiler, içinde bulunduğumuz durum ve hedefler oldukça karmaşık..
Bakalım Şimşek bu düğümü çözebilecek mi?