Türkiye, boydan boya bir deprem bölgesi. Bir bölgede meydana gelen yıkıcı bir deprem en uçtaki bir bölgeyi dahi etkileyebiliyor. O nedenle ülke güvenliğine, savunma sanayimize hazırlıklı olmaya çalıştığımız gibi depreme karşı da hazırlıklı olmalıyız. Bu konuda Milli Savunma Bakanlığı gibi Deprem Bakanlığına da ihtiyaç var belkide.
Depreme hazırlık konusunda maalesef gerekli önlemler almaktan oldukça uzağız. Bir felaket anında devlet-millet dayanışması içerisinde olmak depreme hazırlıklı olmak demek değil.
Depremlerin “her an olabilme ihtimali” iktidarları, yerel yönetimleri, sivil örgütleri önceden gerekli tedbire yöneltmiyor.
Oysa, şehirlerimiz en kötü senaryoya bile hazır ve anında müdahale yeteneğine sahip olmalı.
İlk yapılacak şey belli; Öncelikli olarak yapı stoğunu sağlam hale getirmek. Şehirleri rant aracı olarak kullanmaktan, yağmalamaktan vazgeçmek ve bu konuyu istismar edenlere ağır cezalar uygulamak.
Şehirlerimizin 50 yıl öncesi durumlarıyla, şimdiki durumlarını karşılaştırdığımızda felaketin boyutlarının nereye dayandığını anlamak mümkün. Ortada ne deprem sığınma alanı bırakılmış, ne de deprem sonrasında müdahale edebilecek bir planlama var. Bırakınız planlamaları, yerel yönetimler heyelan alanlarını, dere, dolgu üstlerini imara açmışlar ve kaçak katlara küçük cezalar karşısında göz yummuşlar. Hatta bazı yerel yöneticiler bu rezaletlere bizatihi kendileri ortaklar.
Bu doğrultuda yapılan yağmalama yarışları saymakla bitmez..
Şehirlerimizin ne hale geldiğini anlamak İçin sadece Rize örneği bile yeter.
Vaktiyle (rahmetli) Belediye Başkanı HIZIR Hop, televizyonumuza yaptığı bir açıklamada şu an bina deposu haline getirilmiş bir bölgemiz için “orası kaygan zemindi, vaktiyle orada inşaat izni yoktu, 4-5 büyüklüğünde bir depremle o bölgede bina kalmaz” demişti.
Rize’yi deprem riski açısından az riskli görenler bu gibi yerleri imara açmışlar,felaketlere kapı aralamışlar. Oysa, Rize’de de deprem tehlikesi var, son deprem haritalarında Rize riski yükselen iller arasında.
İnsan canı bu kadar ucuz olmamalı. Üç beş kişinin çıkarı için şehirlerin katledilmesine göz yumanlar değil itibar görmek, yargılanmalılar.!
Deprem, sonrasında ah vah edilecek bir acı gerçeklik değil.
Allah, gerekli tedbir almayan, bilime kulak asmayan, çıkarından başka şey düşünmeyenlere göz yumanlara yardım etmez, aksine masumlar da göz yumdukları kötülerle birlikte helak olurlar.
Tarihte bunun nice örneği var..
“Deprem değil, tedbirsizlik öldürür” sözü boşuna söylenmiş bir söz değil.