Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün partisinin grup toplantısında CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun adaylığını açıklamasını ve aday olarak karşısına çıkmasını isteyerek;
“Bay Kemal... Madem kendine bu kadar güveniyorsun, madem siyaset tarzının doğruluğundan bu kadar eminsin, madem ülkenin ve milletin geleceğinde sorumluluk almak istiyorsun…
Öyleyse hodri meydan!
Gücün yetiyorsa, yüreğin varsa, kendi özgür iradenle hareket edebiliyorsan seçimlerde çık karşımıza; birikimlerimizi, vizyonlarımızı, programlarımızı, projelerimizi, heyecanlarımızı yarıştıralım.
Kararı milletimiz versin.” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Kılıçdaroğlu ise bu çağrıya karşılık Erdoğan’ı televizyon programına davet ederek “istediğin TV kanalında, önünde prompter, arkanda danışmanların, karşında sadece ben. Gel vizyon konuşalım.” diyerek cevapladı. Yani Kılıçdaroğlu konuyu Cumhurbaşkanlığı adaylığından bir başka mecraya taşıdı, Cumhurbaşkanlığına aday olup, olmayacağına dair en ufak bir imada dahi bulunmadı.
Erdoğan’ın açık meydan okumasına karşı Kılıçdaroğlu’nun verdiği cevaba bakılırsa Kılıçdaroğlu’nun aday olabilmesinin önünde ciddi engeller var. Kim bilir belki de Erdoğan, bu konuda bir bilgi sahibi olduğu için bu tür bir meydan okumada bulundu.
Şu ana kadar 6’lı masanın aday belirleme yaklaşımına bakılırsa insan gerçekten şaşırıyor!
Yerel seçimde ittifak oluşturarak başta Ankara, İstanbul olmak üzere birçok yerde Millet İttifakı adaylarının kazanmasına öncülük eden, 6’lı masayı bir araya getiren, ittifakın en büyük partisi olan ana muhalefet partisinin Genel Başkanı adaylık için öne çıkıyorsa, buna engel olmanın bir mantığı olabilir mi? Millet İttifakının CHP dışındaki bileşenleri acaba hangi gerekçeyle altan alta Kılıçdaroğlu’nun adaylığını engellemeye çalışıyor?
İki kutuplu bir siyasi arenada seçmen zaten partisini bir yana bırakıp ittifaka oy veriyor. Bu şartlarda ittifakın kendi içindeki en büyük partisinin Genel Başkanını aday göstermemek demek onun defolu olduğunu kabul etmek demek değil mi?
Millet İttifakının yapması gereken şey, eğer Kılıçdaroğlu aday olmak istiyorsa (ki istiyor) onun önünü açmak ve bir an evvel onun adaylığını açıklayarak, etrafında kenetlenmek ve şimdiden onun adına çalışmalara başlamak olmalı.
“Hele bir seçim tarihi açıklansın biz de adayımızı açıklarız” demek saçmalık ötesi bir şey ve eğer Kılıçdaroğlu bu yaklaşım sonucunda aday yapılırsa bu kerhen bir adaylık olur ki, bu onu şimdiden yalnız bırakmak demek.
Millet İttifakı şunu anlamalı; Toplanıp toplanıp aday açıklama yerine parça parça şeylerle milleti oyalamak kabak tadı verdi.
Unutmamalı ki; hep örnek verdikleri ABD’de adaylar aylar önce ortaya çıkıyor ve taraflar hemen çalışmalara başlıyor. Kılıçdaroğlu’nun adaylığını istemiyorsanız onu da şimdiden ona söyleyin ki adaymış gibi dolanıp, durmasın..