Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) içme suyunda izin verdiği arsenik sınır ölçüsü 10 mikrogram/litre iken Trabzon Halk Sağlığı Laboratuvarında analiz edilen Rize’nin Andon olarak bilinen Küçükçayır köyündeki ılıca suyunun analizlerinde arsenik oranının 27 kat fazla; 273,43 mikrogram/litre olarak ölçüldüğü belirtilmekte
Aynı analiz sonucunda 250 mikrogram/litre olması gereken sülfat oranı 496,37, sodyum oranı ise 200 mikrogram/litre olması gerekirken, 373,12, mangan oranı ise 50 olması gereken yerde 624,17 mikrogram/litre olarak tespit edildi. Her ne kadar bu maddeler de zararlı olsa da bunlar arasında en zararlı olan yüksek miktardaki arsenik oranı.
Arsenik endüstriyel, zirai, eczacılık ve başka amaçlar için faydalı olmasına rağmen insanı da içeren çeşitli organizmalar üzerinde toksik bir etkisi vardır ve kanserojendir.
Arsenik oluşumuna neden olan en önemli insan aktiviteleri arasında zararlı bitki ve böcekleri yok eden tarım ilaçlarının kullanımı ve madencilik faaliyetleri gelmektedir. Sularda arsenik artışının bir nedeni de küresel ısınmadır. Pek çok bölgede küresel ısınma, kuraklık, aşırı kullanım ve su yönetiminin iyi bir şekilde yapılamaması sonucu kuyu suyu seviyelerinde düşme gözlenmektedir. Su miktarının azalması ve suyun bulunduğu derinlikteki kaya türü, mineral ve cevher yapı arsenik konsantrasyonunun artmasına neden olmaktadır.
Arseniğin düşük konsantrasyonlarda olması durumunda bile uzun yıllar alınması sonucu insan sağlığı üzerinde çok ciddi sonuçlara neden olmasından dolayı belediyelerin mutlaka yerleşim bölgelerine verilen suların arsenik seviyelerinin sınırların altında kalmasını sağlaması gerekmektedir.
Arseniğin sulardan giderimi genellikle kolay işletilebilen ve büyük maliyetler gerektirmeyen sistemlerdir.
Yıllardır Ilıca suyu hakkında ciddi bir araştırma yapmayıp önleyici tedbirler alınmamış olması oldukça esef verici.
Bilhassa böbrek ve prostat kanseri oluşumuna yol açtığı belirtilen yüksek miktarladaki arsenikli su içilmişse bunun sorumluları olmalıdır.
Şu andan itibaren yapılması gereken ise Ilıca suyunun arıtarak zararlı olmaktan çıkarılıp halkın yararlanmasına açmak olmalıdır.
Bu saate kadar şifalı diye içilen suya “içilemez” tabelası asmak kalıcı bir çözüm değildir.
Asıl olan suları temiz hale getirip halkın yararlanmasına sunmaktır..