Diyorlar ki; Rize basınında en eskilerden birisisin, uzun yıllar sahipliği içinde bulunduğun televizyonda yüzlerce program yaptın, ülkenin en önemli siyasilerini, düşünce adamlarını, bürokratları vs. konuk aldın, televizyon haberleri senin elinden geçti, neden Rize basınıyla ilgili bir şeyler yazmıyorsun?
Bana bu tür soruları yöneltenler sanıyor ki ortada ekonomik güvenceye sahip bir basın kitlesi var. Oysa, ortada böyle bir durum yok.
Basında yer alanların her biri içinde bulundukları ekonomik şartlar doğrultusunda taraf olup, bir yerler üzerinden hayata tutunmaya çalışıyorlar.
Bugün Rize basınında yer alanların çoğunluğunda, hatt il dışındaki bazı medya mensuplarında bizatihi ve kuruluş olarak emeğimiz var. İsterim ki gerçekten basın mensupluğunu iş edinenler gelecek güvencesine sahip olsunlar. Bu özgür basın için, basının özgür olabilmesi için son derece önemli.
Ancak, en zor durumda dahi bu sektörde bulunanların kendileriyle çelişmemeleri için yerine getirmeleri gerekli sorumlulukları var..
Her türlü kirli ilişkiler içinde olan, başkalarının yazı ve haberlerini çalarak kendine yer edinmeye ve itibar edinmeye çalışanları saflarından atmaları gerek. Onları korumakla sektörün itibarının ne derece zedelendiğinin farkında olmalılar.
Basının birlikteliği içlerindeki arızaları elemekten geçer ve bu konu son derece önemlidir.
FETÖ’cuların, Sansürcülerin, emek hırsızlarının, tek ölçüsü çıkar olanların bu sektörden ayıklanması sağlanamazsa herkes üzerimizde leke aramayı, bizleri istismarı ve menfaati uğruna kullanmak için eline geçirdiği fırsatı değerlendirmeyi sürdürecektir.
Saygın bir meslek olan basın mensupluğunu arındırmak öncelikle ilkeli basın mensuplarının görevidir..