Aşık Veysel Satıroğlu Milli birliğimizin savunucusu bir Ozan. Her konuda milletine öğretmenlik ve rehberlik yapan “Toprak Şairi” Âşık Veysel Şatıroğlu, 49 yıl önce 21 Mart 1973’te aramızdan ayrılmıştı.
Âşık Veysel vefat ettiği 21 Mart gününde Rize Sanat Okulunda Edebiyat Dersindeydik. Edebiyat Hocamız, Allah selamet versin Sebahattin Çataloğlu derse girdiğinde ‘’çocuklar bugün çok önemli bir ozanımız vefat etti, üzüntülüyüz’’ derken doğrusu hakkında fazla bilgimiz yoktu.
O yıllarda bizim akran iyi bilir sosyal medya yoktu, telefon cepte değildi. Televizyon çok az. Haberleri gazetelerden takip ederdik. Aşık Veysel’in Radyodan türküsü çalındığında ismini duyardık.
Aşağıdaki satırları Dr.Sakin Öner hocam yazdı’’20. Yüzyıl Türk Edebiyatı’nın son büyük halk ozanıydı Âşık Veysel. Gönül gözü açık Milliyetçi ve vatansever Sivas Yiğidosu bir Türk’tü. Onun en büyük gururu Türk olmaktı. “Türk adı babamdan bana mirastır/Daha bundan başka adı neyleyim” diyordu.
O, şiirleriyle milli birliğimizin en büyük savunucularından biriydi. Büyük bir Atatürk hayranıydı.
O, hiç okumamasına rağmen irfan sahibi bilge bir kişiydi. İnsanların farklı düşünmesini yadırgamıyor, bunu yaradılışın ve ilâhi nizamın bir gereği olarak görüyordu. Sorunların ancak farklı düşüncelerin çatışmasından doğacağını söylüyordu.
Kim okurdu kim yazardı
Bu düğümü kim çözerdi
Koyun kurt ile gezerdi
Fikir başka başka olmasa
Âşık Veysel’in millî duruşunu ortaya koyan, milli birlik ve beraberlik konusundaki görüşlerini ortaya koyan şiirlerinden seçtiğim örnekleri sizlerle paylaşıyorum.
İtimat edersen benim sözüme
Gel birlik kavline girelim kardaş
Birlik çok tatlıdır, benzer üzüme
İçip şerbetini duralım
Çalışalım, kurtulalım buhrandan
Nedir senlik benlik, usandım candan
Irkımız, neslimiz aynı bir kandan
Yurdun yaraların saralım kardaş
Âşık Veysel, ülkemizin birliğine ve vatanın bütünlüğüne kast ederek mezhep ve kimlik kışkırtıcılığı yapanlara da karşı çıkmıştır. Hepimizin Türk ve Müslüman olduğumuzu, bunun da birlik olmamız için yeterli olduğunu belirtir. Türk adının babamızdan miras olduğunu, bundan başka ada gerek duymadığını söyler.
Türk adı babamdan bana mirastır
Daha bundan başka adı neyleyim.
Aslım Türk’tür. Elhamdülillah Müslüman
Şükür Amentüye etmişiz iman
Âşık Veysel, Türklerin aslında ikilik olmadığını, bir bayrak altında birleştiğimizi, vatan aşkıyla yanıp tutuştuğumuzu vurgular.
Birleşiriz bir bayrağın altında
Biz Türklerin ikilik yok aslında
Alevi-Sünni, Kürt-Türk kavgasına son derece karşıydı. Hiçbir zaman bölücülere âlet olmadı. 1960’lı yılların sonunda davet edildiği İstanbul’da Spor Sergi Sarayı’nda (Lütfi Kırdar Kongre Merkezi) yapılan bir “Doğu Gecesi’nde sırasını beklerken bölücü konuşmalar yapıldığını ve bölücü şiirler okunduğunu duyunca protesto ederek sahneye çıkmadan sazını alıp salonu terk ettiği biliniyor.
Âşık Veysel’in, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk’e büyük muhabbeti vardır. Onun vefatı üzerine yazdığı ağıtta bu derin muhabbetin izleri vardır.
Ağlayalım Atatürk'e
Bütün dünya kan ağladı
Süleyman olmuştu mülke
Geldi ecel can ağladı
xx
Atatürk'ün eserleri
Söylenecek bundan geri
Bütün dünyanın her yeri
Ah çekti vatan ağladı.
Âşık Veysel son yıllarında yazdığı bir şiirinde “Dostlar beni unutmasın” demişti. Biz de diyoruz ki; “Ey Büyük Ozan! Aradan asırlar geçse de eserlerinle Türk milleti seni unutulmayacak.” Büyük ozanı 49. ölüm yıldönümünde rahmet, minnet ve şükranla anıyorum.