Nazarbayev Kazakistan’ı bağımsızlığa kavuşturan, ona kimlik kazandıran, kısa sürede önemli bir seviyeye taşıyan, Türk Devletlerinin bir araya gelmesine öncü olan bir liderdi.
Bütün bunları yaparken halkının büyük desteğini aldı. Ülkesinin daha demokratik bir pozisyona dönüşmesi için görevinden istifa etti ve yerini vekaleten Tokayev’e bıraktı. Sonrasında da Tokayev, tartışmalı seçimle Cumhurbaşkanı oldu.
Tokayev, Cumhurbaşkanlığı döneminde demokratik açılımlar yapmak bir yana Nazarbayev’in tek adamlık görüntüsünü daha da yukarlara taşıdı.
Gerek uyguladığı siyasi politikalar, gerekse ekonomik politikalar iktidar erki olarak Nazarbayev sonrası ikinci bir güç odağı olmasının önünü açtı.
Bu tablo karşısında memnuniyetsiz kitleler tepkilerini ilk olarak görevini Tokayev’e terkeden Nazarbayev’e yönelttiler.
Tokayev’in Rusya’yı daveti, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü’nün (KGAÖ) barış gücündeki askeri birliklerin içinde Ermeni askerlerinin de yer alması sadece Tokayev’i değil, onu vareden Nazarbayev’i de halkın gözünde itibarsızlaştıracaktır.
Her ne kadar Tokayev, Nazarbayev’i görevden aldığını açıklasa da halk bunun Nazarbayev’i masumlaştırmak için yapılmış bir stratejik taktik olduğunu düşünecektir.
Nazarbayev’in yurt dışına kaçtığı iddiaları, olaylar durulunca yurda döndüğü veya Ülkeden hiç çıkmadığı iddialarının neye tekabül ettiği, olayların arka planında ne yattığını anlayabilmek ancak Nazarbayev’in suskunluğunu bozmasıyla mümkün olabilir.
Her ne olursa olsun, Nazarbayev’in bu saatten sonra eski itibarını kazanması, Kazakistan’ın yeniden doğuş günlerine dönmesi oldukça zor görünüyor.
Bu ise Türk Devletleri Teşkilatının, Kafkasya’nın geleceği açısından oldukça olumsuz bir durum.
Anlaşılan; Gelecek günlerde Bölgemizde yeni bir çatışma alanı daha oluşacak, Hazar Bölgesi bir kriz bölgesi haline gelecek…