Hatırlanacağı gibi bir önceki Çaykur Genel Müdürü İmdat Sütlüoğlu, ORHAN Yazıcılar ile birlikte kendisine yardım talebi için gelen Yeşilçay Futbol kulübü başkanı İdris Ocak’ın bu talebini “bayan futbol takımına destek günahtır” diyerek reddetmiş, bunun üzerine İdris Ocak televizyonumuz Kaçkar TV’de kardeşim Alaattin Onay’ın yapımcılığını ve sunuculuğunu yaptığı tele-kulis adlı spor programına telefonla bağlanarak Sütlüoğlu ile aralarında geçenleri anlatmıştı. Bu açıklamaların ardından ulusal basın konuyu gündeme taşıyınca Sütlüoğlu sözlerini inkar edip, Çaykur avukatları üzerinden hem televizyonumuz Kaçkar Tv, hem de kardeşim Alaattin aleyhine milyona varan tazminat davası açmıştı. Sütlüoğlu, Çaykur Genel Müdürlüğü görevinden alındıktan sonra da (olayların tanığı iki yalancı şahitin şahitliklerine çok güvenmiş olacak ki) bu kez de hakkımızda açtığı davayı Av.Ateş Hatinoğlu üzerinden devam ettirmeye kalkmıştı. Av. Hatinoğlu’ndan edindiğim bilgilere göre Sütlüoğlu bu davasını geri çekmiş. Peki bu konu böyle kapanmış mı oldu? Bizce olmadı. Zira,üç kuruşluk menfaati uğruna bizi köşeye sıkıştırmaya kalkanlar suçlarının cezasını çekmeli. Bunun ilk aşaması da işin doğrusunun ortaya çıkarılması.. Bu olayda neler yaşandığını, işin doğrusunu senaryonun içinde bulunan Orhan Yazıcılar ile İdris Ocak’ın anlatmasını bekliyoruz! Bu mecralarda bir kaç kez eski arkadaşım Orhan Yazıcılar’a çağrıda bulunup işin doğrusunu anlatmasını istemiştim. Hatta çağrımda olayın doğrusunu anlatmasının hak ve hukuk açısından önemine dikkat çekmiştim. Orhan Yazıcılar, işin doğrusunu açıklama yerine beni facede engelledi. Bizler, hala senaryodaki oyuncuların işin gerçeğini, İmdat Sütlüoğlu’nun neler söylediğini , aralarında geçenlerin neler olduğunu (öncelikle) ORHAN Yazıcılar’ın anlatmasını bekliyoruz. Umarım Yazıcılar işin doğrusunu, olay anında ve sonrasında neler yaşandığını (olayın ilk günü telefonda bana anlattığı gibi) anlatarak vebalden kurtulur. Böylece bizler de bu konuyu kapatmış oluruz..