İnsanlar,doğdukları yerin dini üzerine doğarlar. Ve o din, kişiyi ömür boyu kuşatır. Eğer akıl dini bilimle süzgeçten geçirmez ve kişi dinin büyülü yönüne takılırsa dindarlaşırken insanlıktan çıkabilir.
Bunun günümüz örnekleri dindar Musevi/Yahudilerdir. İnsan aklının almayacağı pisliklere bulaşmış, vahşi hayvanları aratmayan bu tipler ayni zamanda kendilerini dindar görmekte, yaptıklarına, söylediklerine dinden referans almaktadırlar.
Avrupa’da da sömürgecilik kilisenin önderliğinde gelişmiştir. Hıristiyan olmayan yerliler köle olarak çalıştırılmış, birçoğu katledilmiş ve o bölgeler (Tanrı adına) Hıristiyanlaştırılmıştır.
Dinlerin, devletleşmesi ise yönetim erkinin dini kendi çıkarlarına göre kullanmasına yol açabilmekte. Devlet dini yönetim erkinin elinde bir silah olmakta, din ulusal bir kimliğe bürünmektedir. İsrail, bunun günümüzdeki en kötü örneklerinden biridir. İslam Dünyasında da benzer örnekler vardır.
Son dört-beş asırdır insanlık bu cendereden kurtulmak ve daha insani bir düzen kurmak için arayış içinde olmuştur. Ve kurtuluş için demokrasi ve laiklikte karar kılınmıştır. Demokrasi ve sekülarizm bu tip devletleri ve toplumları kısıtladığı için insanlık için bir umut olmuştur. Ancak, bunun için de demokrasinin gelişmesi ve din ile devlet ilişkilerinin dengeli yürümesi gerekmektedir.
Sosyal Demokrasiler bu mantık çerçevesinde ortaya çıkıp, geliştiler. Bazı ülkeler sosyal demokrasiyi başarıyla sürdürse de neokapitalizm maalesef bu sistemleri de etkisi altına aldı. Bir sonraki aşaması olan küreselizm ise günümüzde dinli, dinsiz bütün sistemleri çıkarına göre şekillendirmekte.
Sonuç olarak; insanlık asırlardır bir arpa boyu yol alabilmiş değil. Hala din taassubu ve her kılığa bürünen devlet sistemleri dünyayı savaş, zulüm ve baskıların esiri haline getirmişler.
Tek değişen şey; teknolojinin akıl almaz hızda gelişmesi.. Teknoloji yeryüzünün albenisini artırıyor ve ona sahip olanları daha iyi yaşatıyor.
Yalnızca, gemisini yürütebilenler dünyayı cennet gibi tüketiyor, gerisi bu modern görsellik içinde ilkel yaşama mahkum ve gücü elinde tutanların gönüllü esiri…