Ya Açıkla Ya Da İstifa Et!

Konfederasyonun Genel Başkanı Ali Yalçın! Kuşadası TOKİ arazisinde inşaatları devam eden yaklaşık 1600 deniz manzaralı ultra lüks villaların kaç tanesi kooperatifin uhdesindedir? Kooperatifte kalan mülklerin sahipleri kimlerdir ve kimlerin kaçar tane villaları ve ticari alanları vardır? Ya bu sorulara cevap ver ya da istifa et!

Sendikayı yozlaştırmanızın zirvesi olan Kuşadası villaları gündeme ilk geldiğinde, “Yok böyle bir şey” denilerek inkâr edildi. Hazineden TOKİ’ye devredilen ve seyrine doyum olmayan muhteşem deniz manzaralı Kalafat dağında temel atma ve villa inşaatları resim ve videoları yayımlanınca, “Ege bölgesinde görev yapan memurlar bir araya gelerek bir kooperatif kurmuşlar, birikimlerini birleştirmişler, bir arsa almışlar ve kendilerine konut yapıyorlar. Bu işin bizimle alakası yok.” denilerek olayın rutin ve sıradan bir işlem olduğu iması verilerek masum bir kooperatif faaliyeti olarak lanse edildi. Olayın iç yüzüne bakılınca öyle rutin bir kooperatif faaliyeti olmadığı rahatlıkla görülecektir. Bu arazi sıradan bir arazi değil. Tüyü bitmemiş yetimin hakkı olan ve dar gelirli vatandaşlarımızın bir ev sahibi olmalarının hayalini kurdukları TOKİ’ye ait bir arazidir. Arazi küçük bir arazi değil, devasa büyüklükte bir arazidir. Arazinin bulunduğu lokasyon standart bir lokasyon değil. Eşsiz deniz ve adalar manzarasıyla emsalsiz bir lokasyondadır. Böylesine standartların çok çok üzerinde özeliklere sahip ve 86 milyonun hakkı olan bir kamu arazisini sendikanın tepe yöneticisinin bilgisi, iradesi, tasarrufu, desteği ve onayı olmadan alınamayacağı hepimizin ortak kanaatidir. Dava maskesini takmış bir avuç sendikacı görünümündeki rantiyeciler, sürecin başında, “Yok böyle bir şey” diyerek inkâr ettiler. İlerleyen süreçte “Bu işin bizimle alakası yok” diyerek olaydan sıyrılmaya her ne kadar çalışsalar da sonunda “alkışlanacak bir çalışma” diyerek ağızlarındaki baklayı çıkarıverdiler. Bugüne kadar sendikacıların olayı sahiplenmemelerinin sebebi, devletten sosyal konut yapma taahhüdüyle alınan TOKİ arazisine ultra lüks villa yaptırmanın mer’i yasalara uygun olmadığını onarda biliyorlardı. Üstelik sendikacılar bu davranışlarıyla devletimizin iyi niyetini de suistimal etmişlerdir. Diyeceksiniz ki, bir emek örgütüne yakışmayan ve milyonlarca memurun kirada oturduğu bir ortamda sendikacıların ultra lüks villa yaptırmalarına bir milyon üyenin tepki göstereceğini hiç hesaba katmadılar mı? Evet katmadılar. Çünkü kurdukları korku iklimi ortamında üyelerden herhangi bir tepki beklemiyorlardı. Sendikayı rant ve zenginleşme aparatına dönüştüren bir avuç sendikacının gözünde bir milyon değerli üye üç şey ifade ediyor: Birincisi aidat ödeyen kelle sayısı değerinde. İkincisi Genel başkanın salon konuşmalarını elleri patlarcasına alkışlayan dolgu malzemesi. Üçüncüsü sendika tepe yöneticilerinin parmak uçlarına bakmak. Yani sendikal konularda sendika üst yöneticilerinin düşünce ve söylemlerini kafa sallayarak onaylamaktır. Bir üye sendikal konularda hele eleştiride bulunsun. Bak ondan sonra başına gelenler, pişmiş tavuğun başına gelmez. Ya formaliteden bir soruşturmayla kendisini Bakanlık müfettişlerinin karşısında bulur ya da kendisini mahkemede bulur. Ancak evdeki hesap çarşıya uymadı. Bir kurucu üye çıktı, bir milyon üyenin üzerinden bir avuç sendikacının zenginleşmesine yeter artık! Dedi. MEMUR-SEN Konfederasyonuna bağlı Bayındır Memur Sen bünyesinde kurulmuş olan “Paraf Yapı Kooperatifi” Kuşadası’nda TOKİ’den aldığı araziye, deniz manzaralı yaklaşık 1600 lüks konsept konut yaptırmak için bir yüklenici firmayla kat karşılığında sözleşme imzaladı.  Kooperatifin web sitesinde yapılan açıklamaya göre; 941 villa kooperatifin, 618 villa ise yüklenici firmanındır. İnşaat alanı 12 parseli konut, 3 parseli ticari alan olmak üzere 15 parselden oluşmaktadır. Ticari alanla ilgili nasıl bir sözleşme imzalandığına dair kooperatifin web sitesinde herhangi bir açıklama yapılmamıştır.  Kamu Görevlileri Etik Davranış İlkeleri ile Başvuru Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 14. maddesinin 1. fıkrasında; “Kamu görevlileri; görev, unvan ve yetkilerini kullanarak kendileri, yakınları veya üçüncü kişiler lehine menfaat sağlayamaz.” hükmü bulunmaktadır. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunun 257. maddesinin 1. fıkrasında; Görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir menfaat sağlayan kamu görevlisinin cezası açıklanmıştır. Bu mevzuat maddelerini mülahaza ettikten sonra Konfederasyonun genel başkanı sıfatıyla ve aynı zamanda bir kamu görevlisi olan Ali Yalçın’a sorumuzu yöneltelim: Kooperatif ile yüklenici firma arasında sözleşmede yeni bir güncelleme yapıldı mı? Güncel duruma göre kooperatifin uhdesinde kaç villa ve kaç tane ticari alan vardır? Kooperatife kalan ve inşaatları devam eden deniz manzaralı ultra lüks villaların ve ticari alanların sahipleri kimlerdir ve kimlerin kaçar tane villaları ve ticari alanları vardır? Ya bu sorulara cevap ver ya da istifa et!  Yıldırım Demirci