RİZE'DE ORTA CAMİ ÜZERİNDEN SİYASET

01.10.2022 - 10:43, Güncelleme: 02.12.2022 - 09:39 3289+ kez okundu.
 

RİZE'DE ORTA CAMİ ÜZERİNDEN SİYASET

Rize, sağcısıyla-solcusuyla muhafazakar bir il.  Muhafazakarlık dini de içine alan, geleneksel değerlere dayalı bir kavram. O nedenledir ki Rizeliler manevi değeri olan şeylere, bilhassa camilere önem verirler. Orta Caminin zaman zaman halkımız tarafından gündeme getirilmesi bu hassasiyetle ilgili.. Ancak, belirtmeli ki bu konuda her yazılan da bu hassasiyete dayalı olarak yazılmıyor.  Rize’nin kültür varlıklarından  biri olan Orta Caminin bir başka yere taşınıp, yıkılması ve yıkılmasına gerekçe olan projenin gerçekleştirilmemesi maalesef zaman zaman birilerini suçlama, birilerine de paye verme amacıyla siyaseten kullanılıyor. Bu nedenle, geçtiğimiz günlerde eski Belediye Başkanı Halil Bakırcı’nın bir cuma kutlamasında Caminin eski fotoğrafını yayınlayıp, caminin yıkılmasına neden olanların tarihin vicdanında yargılanacağını ima etmesini garipsemiş, orada yorum yaparak bu tür yaklaşımların bir tür siyasi popülizm olduğuna dikkat çekmiştim. Sonrasında da kendi sayfamda bu konuyu daha geniş olarak ele almış, bu tür ifadelerin aynı siyaset içindeki insanlar arasında bir yıpratma malzemesine dönüştürülmek istenmesini eleştirmiştim.  Bakırcı’nın yaptığı bu paylaşımla, Caminin bir başka yere taşınıp yıkılması döneminin kendinden sonraki Belediye Başkanı Reşat Kasap dönemine rast gelmesi nedeniyle onu hedeflediğini düşünmüş, bu tür paylaşımların doğru olmadığına vurgu yapmıştım. Bakırcı’nın paylaşımına yalnızca ben değil, birçok kişi de yorumlarıyla tepki göstermiş eski-yeni siyasetçilerin bu şekilde birbirlerini eleştirmesinin yanlış olduğunu belirtmişti. Ben, yapılan bu tür yorumlardan yola çıkarak siyasilerin kamuoyu önündeki  tartışmalarının ve görevleri döneminde veya sonrasında yaptıkları kimi işler nedeniyle eleştirildiklerini, hatta çeşitli ithamlara maruz kaldıklarını ifade ederek, bu gibi nedenlerle toplumun siyasete olan güveninin git gide sarsıldığını belirten bir yazı daha yazdım. Bu yazdıklarım sokağın sesiydi ve siyasi görüşü ne olursa olsun neredeyse hepimizin ortak görüşüydü. Ne yazık ki, okuduğunu anlamayan veya yazdıklarımı bir hedefe yönelik görüp, bana başka hedefler gösteren veya yazımı genel sorun görmek yerine kişiselleştiren bazıları sağda, solda ileri, geri bir şeyler yazdılar. Bir kere şunu söyleyeyim; ben toplum menfaati adına cami yıkılmasına karşı olanlardan olmadığım gibi, Orta Camiyi başka bir yere taşıyıp yıkma kararı verenleri de savunmuyorum. Aksine onların aceleciliğini eleştirenlerdenim.  Defalarca yazdım, bir daha yazayım; Camiler zaruri hallerde, (islama göre) kamu yararı gözetilerek yıkılabilir. Bunun nice örnekleri var. Tarihi yapı olmayan bir binanın kamu yararına zaruretten yıkılması söz konusu iken yıkılmaması, korunması ancak başka şeylerle izah edilebilir. Bunlar manevi duygular olabileceği gibi, başka gerekçeler de ileri sürülebilir. Orta Caminin yıkım gerekçesi olan proje, bulvarı denizden dosmaya kadar açacak, şehre çok güzel bir veçhe, çok güzel bir imaj sağlayacak çağdaş bir projeydi. Bu proje nedeniyle yıkılan sadece Orta Cami olmadı, o bölgede bazı kamulaştırma mağduriyetleri de yaşandı. Orta Caminin yıkılmasının gündeme gelmesinin tarihi Akparti öncesine dayanmakta. Hatırlanacağı gibi vaktiyle camiyi buradan taşımak isteyenler aynı hizada olan eski taksi durağının yerine koca bir bina diktiler. O binayı oraya dikip, sonra da Orta Camii yıkmaya kalkmak akıl işi değildi ve vaktiyle buna çok  tepki gösterdik.  Sonrasında orta Caminin tıpkısının bir başka yerde yapılması halinde yıkılmasına izin verilmesiyle merhum Hızır Hop, kadınlar pazarının orda benzerini yaptı ancak yapılan Cami eskisiyle aynı değil denilerek Orta Caminin yıkılmasına izin verilmedi ve böylece merhum Hop sayesinde orta cami yıkılmadan yani başına bir cami daha yapılmış oldu. Sonrasında iki dönem Belediye Başkanlığı görevinde bulunan Halil Bakırcı da (ortaya atılmış bir proje olsa dahi) orta camiyi yıkmayacağını belirtti. Caminin bir başka yere taşınıp yıkılması Reşat Kasap’ın dönemine tesadüf etti. Rize’nin çehresinin değişeceği bir projeye engel olmama adına Başkan Kasap caminin biraz daha ileriye taşınmasına onay verdi. Öncelikle şunu belirtmeli; Milletvekilleri seçilip geldikleri illere hizmet etmek isterler. Yerel yönetimler bu hizmetlere takoz koymaya kalkarsa hizmeti engellemiş olurlar. Orta Camiinin taşınmasını bu noktada değerlendirmek gerekir.  Ancak, öncelikle, proje yukardan aşağıya tamamlandıktan sonra sıra Orta Camiye gelmeli, camimin sağının, solunun istimlak edilmesi yetmezse Orta Caminin yıkılmasına karar verilmeliydi. Olanlar oldu ve şimdilerde bu konu üzerinden siyaset üretmenin bu ile hiçbir faydası yok.  Madem cami oradan kaldırıldı o halde iktidarın bu projeyi acilen gerçekleştirmesi gerek. Bizler geçmişi tartışmak yerine bunu seslendirmeliyiz. Hasan Karal başka partiye gitti diye nasıl ki başka projeler durmamışsa, bu proje de durmamalı, bir an evvel yapılmalıdır. Zira, Orta Caminin yıkılıp, o yerin araç parkı olarak kullanılması hepimizin vicdanlarını yaralamaktadır… Eğer, Orta Caminin yıkılmasının zorunlu görüldüğü o proje hayata geçirilmeyecekse de bugünden tezi yok o cami aynı yerde yeniden inşa edilmelidir. Öncelikle de o projenin akibeti hakkında kamuoyuna bilgi verilmeli, kamuoyu bundan sonra ne yapılacağını bilmelidir..

Rize, sağcısıyla-solcusuyla muhafazakar bir il. 


Muhafazakarlık dini de içine alan, geleneksel değerlere dayalı bir kavram. O nedenledir ki Rizeliler manevi değeri olan şeylere, bilhassa camilere önem verirler. Orta Caminin zaman zaman halkımız tarafından gündeme getirilmesi bu hassasiyetle ilgili..


Ancak, belirtmeli ki bu konuda her yazılan da bu hassasiyete dayalı olarak yazılmıyor. 
Rize’nin kültür varlıklarından  biri olan Orta Caminin bir başka yere taşınıp, yıkılması ve yıkılmasına gerekçe olan projenin gerçekleştirilmemesi maalesef zaman zaman birilerini suçlama, birilerine de paye verme amacıyla siyaseten kullanılıyor.


Bu nedenle, geçtiğimiz günlerde eski Belediye Başkanı Halil Bakırcı’nın bir cuma kutlamasında Caminin eski fotoğrafını yayınlayıp, caminin yıkılmasına neden olanların tarihin vicdanında yargılanacağını ima etmesini garipsemiş, orada yorum yaparak bu tür yaklaşımların bir tür siyasi popülizm olduğuna dikkat çekmiştim.

Sonrasında da kendi sayfamda bu konuyu daha geniş olarak ele almış, bu tür ifadelerin aynı siyaset içindeki insanlar arasında bir yıpratma malzemesine dönüştürülmek istenmesini eleştirmiştim. 


Bakırcı’nın yaptığı bu paylaşımla, Caminin bir başka yere taşınıp yıkılması döneminin kendinden sonraki Belediye Başkanı Reşat Kasap dönemine rast gelmesi nedeniyle onu hedeflediğini düşünmüş, bu tür paylaşımların doğru olmadığına vurgu yapmıştım.
Bakırcı’nın paylaşımına yalnızca ben değil, birçok kişi de yorumlarıyla tepki göstermiş eski-yeni siyasetçilerin bu şekilde birbirlerini eleştirmesinin yanlış olduğunu belirtmişti.


Ben, yapılan bu tür yorumlardan yola çıkarak siyasilerin kamuoyu önündeki  tartışmalarının ve görevleri döneminde veya sonrasında yaptıkları kimi işler nedeniyle eleştirildiklerini, hatta çeşitli ithamlara maruz kaldıklarını ifade ederek, bu gibi nedenlerle toplumun siyasete olan güveninin git gide sarsıldığını belirten bir yazı daha yazdım. Bu yazdıklarım sokağın sesiydi ve siyasi görüşü ne olursa olsun neredeyse hepimizin ortak görüşüydü.


Ne yazık ki, okuduğunu anlamayan veya yazdıklarımı bir hedefe yönelik görüp, bana başka hedefler gösteren veya yazımı genel sorun görmek yerine kişiselleştiren bazıları sağda, solda ileri, geri bir şeyler yazdılar.


Bir kere şunu söyleyeyim; ben toplum menfaati adına cami yıkılmasına karşı olanlardan olmadığım gibi, Orta Camiyi başka bir yere taşıyıp yıkma kararı verenleri de savunmuyorum. Aksine onların aceleciliğini eleştirenlerdenim. 


Defalarca yazdım, bir daha yazayım; Camiler zaruri hallerde, (islama göre) kamu yararı gözetilerek yıkılabilir. Bunun nice örnekleri var. Tarihi yapı olmayan bir binanın kamu yararına zaruretten yıkılması söz konusu iken yıkılmaması, korunması ancak başka şeylerle izah edilebilir. Bunlar manevi duygular olabileceği gibi, başka gerekçeler de ileri sürülebilir.


Orta Caminin yıkım gerekçesi olan proje, bulvarı denizden dosmaya kadar açacak, şehre çok güzel bir veçhe, çok güzel bir imaj sağlayacak çağdaş bir projeydi. Bu proje nedeniyle yıkılan sadece Orta Cami olmadı, o bölgede bazı kamulaştırma mağduriyetleri de yaşandı.


Orta Caminin yıkılmasının gündeme gelmesinin tarihi Akparti öncesine dayanmakta. Hatırlanacağı gibi vaktiyle camiyi buradan taşımak isteyenler aynı hizada olan eski taksi durağının yerine koca bir bina diktiler. O binayı oraya dikip, sonra da Orta Camii yıkmaya kalkmak akıl işi değildi ve vaktiyle buna çok  tepki gösterdik. 

Sonrasında orta Caminin tıpkısının bir başka yerde yapılması halinde yıkılmasına izin verilmesiyle merhum Hızır Hop, kadınlar pazarının orda benzerini yaptı ancak yapılan Cami eskisiyle aynı değil denilerek Orta Caminin yıkılmasına izin verilmedi ve böylece merhum Hop sayesinde orta cami yıkılmadan yani başına bir cami daha yapılmış oldu.


Sonrasında iki dönem Belediye Başkanlığı görevinde bulunan Halil Bakırcı da (ortaya atılmış bir proje olsa dahi) orta camiyi yıkmayacağını belirtti.


Caminin bir başka yere taşınıp yıkılması Reşat Kasap’ın dönemine tesadüf etti. Rize’nin çehresinin değişeceği bir projeye engel olmama adına Başkan Kasap caminin biraz daha ileriye taşınmasına onay verdi.


Öncelikle şunu belirtmeli; Milletvekilleri seçilip geldikleri illere hizmet etmek isterler. Yerel yönetimler bu hizmetlere takoz koymaya kalkarsa hizmeti engellemiş olurlar. Orta Camiinin taşınmasını bu noktada değerlendirmek gerekir. 


Ancak, öncelikle, proje yukardan aşağıya tamamlandıktan sonra sıra Orta Camiye gelmeli, camimin sağının, solunun istimlak edilmesi yetmezse Orta Caminin yıkılmasına karar verilmeliydi.


Olanlar oldu ve şimdilerde bu konu üzerinden siyaset üretmenin bu ile hiçbir faydası yok. 


Madem cami oradan kaldırıldı o halde iktidarın bu projeyi acilen gerçekleştirmesi gerek. Bizler geçmişi tartışmak yerine bunu seslendirmeliyiz. Hasan Karal başka partiye gitti diye nasıl ki başka projeler durmamışsa, bu proje de durmamalı, bir an evvel yapılmalıdır.


Zira, Orta Caminin yıkılıp, o yerin araç parkı olarak kullanılması hepimizin vicdanlarını yaralamaktadır…


Eğer, Orta Caminin yıkılmasının zorunlu görüldüğü o proje hayata geçirilmeyecekse de bugünden tezi yok o cami aynı yerde yeniden inşa edilmelidir.


Öncelikle de o projenin akibeti hakkında kamuoyuna bilgi verilmeli, kamuoyu bundan sonra ne yapılacağını bilmelidir..

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rizeninsesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
timbir - birlik haber ajansi