RİZE ÜZERİNE ARAŞTIRMALARI KİTAPLARI DA YAYINLANMIŞTI
RİZE ÜZERİNE ARAŞTIRMALARI KİTAPLARI DA YAYINLANMIŞTI
Sayısız kitaba imza atan Hiçyılmaz Rize Vakfı Başkanı Orhan Keçeli’nin teşviki
RİZE VE KARADENİZ ÜZERİNE ARAŞTIRMALARI KİTAPLARI DA YAYINLANAN
ARAŞTIRMACI YAZAR SAHAF ERGÜN HİÇYILMAZ VEFAT ETTİ
*Başkaldıran bir babanın en azından başını eğmeyen çocuklarından biri olacaktım. Paltom yoktu, geleceğin cesaretini giyinmiştim.
Ünlü Araştırmacı Yazar Ergün Hiçyılmaz da aramızdan ayrıldı. Sayısız kitaba imza atan Hiçyılmaz Rize Vakfı Başkanı Orhan Keçeli’nin teşviki ve desteğiyle Rize Tarihi için büyük önem arz eden ve Kaldırın Silahları Şafak Boyu İpsiz Recep isimli kitabı da kaleme almıştı. Her ikimizde mesai saatlerinde İstiklal Caddesi’nde olduğumuzdan hemen hemen her gün görüşürdük. Rizespor, Şenol Birol ve Osman Kavrakoğlu ile ilgili çok sayıda bilgiye belgeye ulaşmama katkısı olmuştu.
YOKLUK VE GÜZELLİK
Ergün Hiçyılmaz geçmişini hüzünlü bir şekilde anlatırken şu bilgileri vermişti. Benim çocukluk günlerim genellikle pek aydınlık değildir. Hayatın karanlık ve dinlediğimiz şarkıların hüzünlü olduğu, hiçbir sevdanın da mutlu sona ermediği yıllarda büyüdük. Bizim kuşağın neden hüzün çocukları olduğunu seferberliğe, şeker, gaz veya diğer gerekli maddelerin yokluğuna bağlayıp tezler geliştirenler, sonuçta ekonomik yokluğun da bedensel yoklukla beraber büyüdüğünü öne sürdüler. Büyüyen çocuklar değil, yokluktu. Ama bütün bu sefalet görünüşü beraberinde mantığın pek kabul edemeyeceği güzellikler sunabiliyordu.
BİTMEYEN ARAYIŞ
Eskişehir’de, Porsuk çağlaya çağlaya Akarbaşı’ndan Odunpazarı altına dönüyor, oradan da Köprübaşı’na ve küçük baraja ulaşıyordu. Hışımla geleceğe ilerleyen, önüne ne bulursa katan ve kendine isyan eden bu Sakarya parçasını ben ilk kez İnönü’den itibaren orada gören denize hasret bir çocuktum. Yıllar beni bu Porsuk Çayı’ndan alıp, Samatya Narlıkapı’ya sürükleyecekti. Babam Hasan Fehmi, Devlet Demiryolları’nda tesviyeci olarak çalışmış, seferberlik yıllarında işçiye verilen ne kadar kurtlu yiyecek maddesi varsa sendikacı olarak karşı çıkmıştı. Elbette yiyeceğini sağlıklı isteyenler arasında babam tek adam değildi. Ama tek olabilme arzusu, Eskişehir’e de el uzatmıştı… Ve insanlar birbirini yiyordu. Lise yıllarımda ticaretten anlamayan ama bu eksikliği sanat, spor ve edebiyat zenginliği ile tamamlamaya çalışan “kafalı” bir genç olmak yolunda ilerleyecektim. Dedem Emin Arpacı ben doğduğumda ölmüştü ve hatırlatıldığı kadarı ile Arpacı sülalesi içinde varlığını değirmenlere, arpa buğday stoklarına değil Cumhuriyet adaletine yatırmış bir zamane ermişiydi. Bilgi ve kültür değirmenlerinde para değil, doğruluk öğütüyordu. Ama sadece bununla beslenemezdik ki! Başkaldıran bir babanın en azından başını eğmeyen çocuklarından biri olacaktım. Paltom yoktu, geleceğin cesaretini giyinmiştim.
ERGUN HİÇYILMAZ KİMDİR?
1942 yılında Eskişehir’de doğdu. Mesleğe 1960 yılında Eskişehir İç Anadolu Gazetesi’nde başladı. Akşam, Yeni Sabah, Yeni İstanbul, Fotospor, Tercüman, Güneş, Nokta, Yankı, Sabah gazetelerinde çalıştı. Yaprak Dergisi’ni yayınladı. Varlık, Hisar gibi dergilerde şiir ve öyküleri yayınlandı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, TSYD gibi kuruluşlardan 27 kez başarı ödülü aldı.TGC'nin spor yazarlığı dalında Yılın Gazetecisi Ödülü’ne değer görüldü. 1993 yılında Altın Kitaplar Ödülü’nü aldı. Spor dalında Türk Spor Tarihi, Sporun Yapısal Analizi, Beşiktaş, Fenerbahçe, Atatürk'ün Gençlik ve Spor Politikası gibi kitaplar yazdı. Osmanlı dönemine ait incelemelerini Teşkilat-ı Mahsusa, Başverenler/Başkaldıranlar, Esir Kampları, Gizli Servisler, Beni Toprağıma Gömün, Meyhaneler, Çerkez Ethem, Çerkez Ethem ve Bolşevik Taburu, Silahım ve Namusum Üzerine Yemin Ederim, İpsiz Recep, Büyük Sığınak, Son İstanbullu, Karakol Teşkilatı gibi kitaplarda yayınladı. Türkiye'de ilk sesli kitabın yazarıdır. Çeşitli öğrenim kurumlarında öğretim üyeliği yaptı. İki çocuk babasıydı.
Sürekli Basın Kartı sahibi Araştırmacı Yazar Sahaf Ergun Hiçyılmaz ağabey ile sohbetlerimiz tüm sıcaklığıyla hafızamda yaşayacak. Kendisini rahmetle anıyorum
Not: Cenazesi 13 Şubat 2024 Salı (Yarın) öğle namazını müteakip Üsküdar Bülbül Deresi Fevziye Hatun Camiin'den kaldırılacaktır.
Fatih Sultan KAR
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.