ÜRETİCİ EN AZ 25 TL BEKLİYOR

YAŞ ÇAYIN İŞİ YAŞ OLMASIN

Bu sıralarda Rize ve çevresinde en önemli mevzu ne olabilir? Tabii yaş çay taban fiyatının ilan edilmesi… Bu yıl çaylar erken gelince herkesin gözü kulağı ilan edilecek fiyata çevrildi. Üretici  25 TL.civarında bir fiyat bekliyor ama malüm, ne seçim zamanındayız, ne de hazinede para var. Çaykur dersen yıllardır büyük çapta zarar etmekte. Bu durumda 25 TL. çok iyimser bir rakam olur. Yıllık enflasyon TÜİK rakamlarına göre yüzde 70 olduğuna göre 19 TL. makul bir rakam gibi görünüyorsa da,  fiyatın 15-17 TL.bandında belirlenmesi büyük ihtimal. Öte yandan bakan Mehmet Şimşek Ankara’dan kötü kötü bakıyor: Aman iyi  bir fiyat verilmesin diye. “Kamuda bu denli bir tasarruf seferberliği başlatmışken sakın ha, aklınıza bile getirmeyin!” düşüncesinde. Tabii bunu bazı yüksek mevkilerde olanlar için söyleyemiyor. Medyada çıkan haberlere göre bazı makamların yurt içi gezileri için yüksek fiyatlarla ultra lux arabalar kiralanıyor.  Pantolon veremedik gömlek uyduralım misali, gübre geri ödemelerinde bari kolaylık sağlansa. Ya da 2 bin lirayı geçen işçi gündeliklerine bir tavan konulsa. Veyahut üreticiye çay taşıma bedeli olarak, “devlete verdi,  özele verdi” ayırt etmeden  belli bir ödeme yapılsa… Türk milletinin olmazsa olmazı çayı gözden çıkarmayalım.                 İSRAİL VAHŞETİNE DÜNYA İSYANI! Sonunda Harvard, Columbia gibi çok prestijli Amerikan üniversite öğrencileri bile Filistin’deki İsrail vahşetine isyan etti. Gerçi Siyonist büyük sermayenin kontrolündeki Biden Hükümeti ve bütçeleri Siyonistlerce finanse edilen üniversite yönetimleri bu isyanı bastırmaya çalışsa da, infial gün geçtikçe büyüyor. İskoçya’dan ABD’ye, Güney Afrika’dan İspanya’ya kadar sayısız insan İsrail vahşetinin sona ermesini talep ediyor.   Hem de tüm anti-semitik suçlamalara, okullarından, işlerinden atılma, tutuklanma tehditlerine rağmen… Çünkü ağır bombalar altında parça parça olan, tonlarca enkaz altında kalıp çürüyen bebelerin bu çok ağır yükünü bu dünya çekemiyor artık. Ne var ki isyan edenlerden çok daha fazla suskun kalanlar ve hatta zalimin yanında konuşlananlar var. Ne diyelim böyle olanlara? Allah sizin başınıza da bir İsrail belâsı versin demekten başka…                   MEĞER AMAÇLARI KÂRLI TİCARETMİŞ! 2013’ten beri yabancılara yapılan konut satışları 2022’de 67 bin birimle zirveye ulaştıktan sonra hızla düşmeye başladı. Bunda “Ay-yıldızlı pasaporta ulaşmak” fiyatının 250 bin dolardan 400 bin dolara çıkarılması yanında, Türkiye’de dolar bazında bile hızla artan konut fiyatları neden gösterildi. Ancak aslında gerçek neden bu değilmiş. Türk pasaportunu ceplerine koyduktan sonra yıllar önce 250-400 bin dolar bazında aldıkları konutlarını en az bir milyon dolardan satmaya başladılar. Birkaç senede inanılmaz bir kâr! Dünyanın hiçbir yerinde bulamazsın. Bu parayla da ülkelerinde ticaret yapıyorlar. Ya da daha ucuz konut alabilecekleri ülkelere gidiyorlar. Yani parayı Türkiye’de vur, kaymağını başkaları yesin. Üstelik Türkiye’ye bu yolla giren dövizler de uçup gidiyor. Yalnızca bununla kalsa iyi. Başta büyük illerimiz olmak üzere Türkiye’nin her yerinde konut fiyatlarını patlattılar. Daha düne kadar 250 bin liraya Trabzon’da 2 artı yeni bir daire alınabilirken bugün 3-4 milyonlarda dolaşıyor. Kiralık piyasasına  vurdukları büyük darbe de cabası. İşte bu sonuç, konut gibi verimsiz yatırımlara değil, ileri teknoloji üreten sanayilerde yatırım yapıp, katma değeri yüksek mal üretmenin önemini gösteriyor.  Hem de ne idüğü belirsiz sayısız yabancıya pasaport vermeden!   Mustafa Semih ARICI